Dün gece sevgili hocamız ve hemşehrimiz Serap Mutlu Akbulut’un Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezinde verdiği konsere gittim.
Çorum’un ve Çorum’luların medar-ı iftiharı Serap hocam, Çorum’lu Enver Mutlu ve Saide Karaküçük’ün kızıymış. Dayısı Behram Karaküçük, annesinin dayısı Osman Asal’mış. (Hassas’lardan Sünger Osman diye tanınırmış.)
Klasik Türk müziğinin en güzel seslerinden birisi olan Serap Mutlu Akbulut, Fatih Kız lisesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Pedagoji Bölümü ve İstanbul Belediye Konservatuvarını bitirdikten sonra İstanbul Radyosunda çalışmaya başlamış.
Yaklaşık 19 senedir İstanbul’da, Anadolu Yakası Müzisyenler Cemiyeti, Aşiyan Musiki Merkezi ve Fikret Karahan Sevgi Musiki Topluluğunda çalıştıktan sonra bu sene Serap Mutlu Akbulut Türk Sanat Müziği korosuna girdim.
Korolara yeni katılanlara ilk çalışmada, “kimsin, nesin ?” diye sorulur ve bir şarkı söyletilir. Ben de, “Serap hocam, İstanbul Üniversitesi Türk Müziği korosundan bestekâr ve Santur sanatçısı ağabeyiniz Dr. Ümit Mutlu’nun arkadaşıyım” dedim.
Ardından, “ Yılmaz Yüksel’in “ Gönlüme gir doğ güneşim, kalbimi yak aşk ateşim” adlı Uşşak şarkısı şarkısını okumuştum.
Mukaddes Ayhan’ın sunduğu konserde Serap hocama kanun’da Ahmet Cennetoğlu, keman’da Kemal Caba, yaylı tanbur’da Gökalp Yüzlüer, ut’da Adnan Şenol, viyolensel’de Dilek Zertunç, kemençe’de Hatice Doğansevinç ve ritm sazda Mahnur Ferhatoğlu eşlik ettiler.
Her zamanki güzelliği ve zarafetiyle sahne alan Serap hocam konserinde;
“Ben yürürüm yane, yane, aşk boyadı beni kane, Seni ne çok sevdiğimi söylesem de bilemezsin, Ben melâmet hırkasını kendim giydim eğnime, Niçin baktın bana öyle, Nasıl methedeyim sevgilim seni, Yıldızlara baktırdım fallarda çıkmıyorsun, Bir dünya yarattım yalnız ikimiz için, Gülünce gözlerinin içi gülüyor, Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini ve Dudaklarımda arzu kollarımda yalnız sen” adlı şarkıları salondaki tüm müzikseverlerle muhteşem bir koro oluşturarak yorumlaması salonda olağanüstü bir coşku yarattı.
Serap hocam, sözleri Hücesta Aksavrın’a, bestesi Selahattin İçli’ye ait, “Bir sabah bakacaksın ki bir tanem, ben yokum, dünyayı sana bırakıyorum” adlı Kürdili Hicazkâr şarkıyı okurken çok duygulandım ve gözyaşlarımı tutamadım.
Hücesta Aksavrın, bu güzel şiiri kutsal annelik duygularıyla üzerinde titrediği oğlu, Mersin Mobil bayisi arkadaşım Emet Aksavrın için yazmış ama kötü kadere bakın ki, oğul Emet bey annesinden önce ölerek, dünyayı annesine bırakmıştı.
Konserin ikinci bölümünde Serap hocam, korodan Mehmet Şaşmazer’le “Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar” türküsünü çok güzel okuyarak gönül tellerimizi titrettiler.
Korodan Sevda Okutur, Yad eller aldı beni ve Öyle dudak büküp hor gözle bakma, Erol Köse (Eski İzmit Belediye Başkanı ve eski CHP Milletvekili) Benzemez kimse sana tavrına hayran olayım ve Bir kızıl goncaya benzer dudağın, Nihat Aydın, Bu kadar yürekten çağırma beni ve Artık yeşerecek bir dalım yok adlı şarkıları çok güzel yorumlayarak müzikseverlerden büyük alkış aldılar.
Bu güzel konseri, Mobilci arkadaşım Güven Erdoğan ve Elazığ’lı müziksever dostum Yaşar Çeliktuncer’le beraber keyifle izledik.
İlk kez bir solo konserde izlediğim Serap hocamın güzelliğine, zarafetine ve sahne âdâbına hayran oldum.
Yüreğinde musiki sevdası olan insanlar, kemâle ermiş güzel insanlardır.
Musiki denilen nutk-u ilâhi, engin bir denizdir nâmütenâhi…
Hayatı besteledim uşşak makamında,
Acı çektim ağladım Hüzzam makamında,
Aşk ile meşk ile gezindim şarkılarda,
Yoruldum karar kıldım Saba makamında.. (Mehmet Özata)
19 Kasım 2014