“Ben sizden de, diğerlerinden de değilim...

ölüme dair yemin etmeyenlerden, tehdit savurmayanlardan, dinini ve ırkını aklının yerine koymayanlardanım.

Ben hala şiir okuyanlardanım…”

Gabriel Garcia Marquez

*

Çorum Haber Gazetesi’nin 2016’da “14 Şubat Sevgililer Günü”nü tüm topluma yaymak isteği ile başlattığı ve her yıl büyüterek, geleneksel hale getirdiği, “Toplumsal Sevgi Haftası”nın 6. yılındayız!

Yaşamı daha dayanılır kılmak, umudu büyütmek, sevginin mucizelerini var etmek ve yaymak için bu haftaya sahip çıkıp bu güzel duyguları kalıcı kılmalıyız. Çorum’u hep “Sevgi, Barış, Kardeşlik Kenti” diye tanıtırız.

Bu söylem havada kalmamalı, elbirliği ile bunu yaşama geçirebilmeliyiz.

*

Dünyanın var oluşundan bugüne, insanlığın vazgeçemediği en değerli duygu “sevgi”dir.

Geçen yıl 11 Mart’an önce birileri çıkıp bize; “mikroskop altında bile zor görülen, bir virüs çıkacak, evlere kapanacağız, sevdiklerimizden ayrı kalacağız!” deseydi, “olamaz, deli saçması, fazla bilim-kurgu izliyorsun, gerçeklikten kopmuşsun” der, kızar ya da güler geçerdik!

Gelin görün ki; akla hayale gelmeyen/gelmeyecek bir tür “can pazarının” tam da ortasındayız! İnsanlık, kurulduğu günden bugüne kadar kazandığı tüm yerleşik anlayış, yaşayış, düşünüş ve alışkanlıklarından vazgeçip başka bir düzene geçmek zorunda kaldı!

Virüs konusunda bilinen tek gerçeklik ise; zengin-fakir, ırk, dil, din, cins ayrımı yapmadığı, hızla yayılıp, değişim geçirdiği, yaşamdan insanları alıp kopardığı oldu. Her zaman değerli olan sağlık, esenliğin son bir yılda çok daha yaşamsal bir değer olduğunu her gün daha iyi anlıyoruz.

Yaşarken sevgimizi göstermekten uzak durduğumuz birçok insanı da ne yazık ki kaybettik!

*

Bütün bu olumsuz ortama dayanmanın yolu, “yaşama güdüsü”nü de besleyen duygu olan “sevgi”den geçiyor.

İnsanı sarıp sarmalayan, güvende hissettiren, mutluluk yayan, özel bir duygu sevgidir. Bu kadar değerli bir duyguyu, bir insandan öte tüm topluma yayabilmek, aydınlığın büyümesi, yaşam direncinin artması demektir.

Erich Fromm, sevginin öğrenilebilen bir duygu olduğunu savunurken, bunun bir tür salgın olmasını sağlamak, biz insanların elinde olmalı…

Virüs salgınında insan, “sevgi salgını” başlatarak, bu değerli ilacı tüm topluma yaymalı!

Sevgi, belki hiçbir zaman bu kadar istenen, aranan ve duyulmak istenen bir duygu olmamıştı.

.*

Sevdiklerimizle fiziksel uzaklık arttıkça, özlem büyüyor…

Bütün bu zorlanma ve sıkıntılı durumda insanı ayakta tutan en büyük değer yine “sevgi” oldu. Toplum olarak çoğunlukla teknoloji aletleriyle sevdiklerimizin sesini, görüntüsünü görmek istedik. Tek bir “sevgi” sözcüğüyle, umudu, direnci diri tuttuk, yaşama bağlandık.

Toplum olarak, “sevgi duygusunu” geç kalmadan sevdiklerimize hissettirebilmeliyiz...

ışıltılarını en yakın çevremizden başlayarak, tüm topluma yayabiliriz /yaymalıyız.

BAKTIM

Baktım, insana çiçeğe böceğe

Bir nilüfer çiçeğinin yaprağından

Kinden nefretten arık,

Yaşamı insanı anlamaya dönük,

Yanıldıkça ağladım.

Gözyaşımla yıkandım, arındım.

Yeşerdim, yeniden yeniden

Yine de vazgeçmedi yüreğim,

Ne yaşamı ne de insanı sevmekten

Delilikse delilikten!