Duvar yazıları Türk toplumunda bir konuşma dili olmuştur. Aşkı, sevdayı, acıyı, kederi, öfkeyi, hüznü, küfrü, siyasi talebi, bağımsızlık vurgusunu dillendirmiştir duvar yazıları.
"Buraya işeyen eşektir", "Buraya yazı yazanın..."gibi.
"...seni çok seviyorum", "Seni hiç unutmayacağım..." gibi.
"Bağımsız Türkiye", "Kahrolsun Amerika" gibi.
Askerden terhis günü, cezaevinden tahliye günü işlenmiştir duvarlara. İşkencenin ancak kanla yazılarak anlatılabildiği, belleklere kazınan bir iletişim dili olmuştur duvar yazıları.
Duvar yazılarının en acısı en hüzünlüsü, Faruk Nafiz Çamlıbel'in "Han Duvarları" şiirinde görülür.
"On yıl var ayrıyım Kınadağından
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben
* * *
Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslı'mı el almış harem diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı şeyhoğlu Satılmış'ım ben"
Diye kendini anlatan Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış, baba ocağına varamadan ölür. Okuyanın içini dağlar, içini burkar, han duvarlarına kanla yazılmış bu duvar yazısı.
Bu günlerin en aktüel duvar yazıları ise seçim vaatleridir. Ama bunlar ne fırçayla, ne kalemle, ne tebeşirle ne de kanla yazıldı. Matbaalarda basıldı. Duvar yerine "bilboard" denilen panolara asıldı.
Seçimin normal süreci içinde öyle vaatler yapıldı, "bilboard"lara öyle vaatler asıldı ki, sanki Türk toplumu bir yeniçeri ordusu ve de bu orduya ulufe dağıtılır oldu!
İktidarda her kim olursa olsun zaten yapılması gerekenler, tüm siyasi partilerce bir devlet rüşveti gibi, duvar yazılarında seçim malzemesi olarak kullanıldı.
Sonuçta dün seçim yapıldı, seçimin rüzgârı da bitti. Topluma verilen vaatler gerçekleşir mi bilemeyiz. Ama belleklerimizde kalacak olanlar, bir bölümünü aldığımız aşağıdaki duvar yazıları olacaktır.
Bu duvar yazılarında, ne aşk, ne sevda, ne zulüm, ne acı, ne küfür, ne hüzün görülür. Bunlar yalnız aş, iş vaat eden, buna karşılık oy istenen, seçimden seçime duvarlara, şimdi ise "bilboard'lara asılan yazılardır.
Dileğimiz bunların gerçekleşmesidir. Eğer meclise gidince mütegallibenin ve bir avuç mutlu azınlığın işlerini takip etmekten fırsat bulunursa, her şeye hayır diyen siyasi fanatiklik bırakılırsa, kapı kapı dolaşıp oyu istenen halk gelecek seçime kadar unutulmazsa, elbette bu duvar yazılarının bir kısmı gerçekleşmiş olacaktır.
Şimdi şu duvar yazılarına bir bakalım, neler vaat edilmiş:
-Her yıl 700 bin kişiye iş sağlanacak.
-Asgari ücret net 825 lira olacak
-Yoksul vatandaşların genel sağlık sigorta primleri devletçe ödenecek.
-Emeklilere kış hazırlığı için bir maaş ödeme yapılacak.
-100 bin konut yapıp ayda 100 lira taksitle verilecek.
-Tarımsal girdilerden ÖTV ve KDV kaldırılacak.
-Mayınlı araziler temizlenip yoksul çiftçilere verilecek.
-Köy ve Mahalle "ihtiyar heyeti" üyelerine her ay 150 lira huzur hakkı ödenecek.
- Özel yetkili "Ağır Ceza Mahkemeleri" kaldırılacak.
-% 10 seçim barajı indirilecek. Seçilme yaşı 21 olacak.
-Dersim arşivleri açıklanacak.
-"Din Dersleri" zorunlu olmaktan çıkarılacak.
-"Aile Sigortası" ile en az 600, en çok 1250 lira arasında ödeme yapılacak.
-SBS kaldırılacak, ÖSS kaldırılacak. YÖK kaldırılacak.
-Üniversite harçları kaldırılacak. Yurt sorunu çözülecek.
-"Okul Öncesi" ve "İlköğretim"de her sabah süt verilecek.
-Yoksul aile öğrencilerine günlük yemek verilecek.
-Askerlik 6 aya indirilecek.
-Mazot 1,5 TL olacak.
-2B arazileri bedelsiz dağıtılacak.
-Yeni sivil anayasa yapılacak.
-Zorunlu öğretim 12 yıla çıkarılacak.
-Elektronik kitap verilecek.
-81 Vilayete uçak seferi, 25 merkeze "hızlı tren" olacak.
-500 bin yeni konut yapılacak.
-2023'te 250 Üniversite olacak.
-30 yaş üstüne sınavsız üniversite olacak.
Bir ölçüde "Sosyal Devlet’e vurgu yapan, ancak bir bölümünü alabildiğimiz bu vaatlere hiç itiraz edilebilir mi? Şu da bilinmelidir ki, duvar yazılarında bu vaatleri yapanlar, başka bir ülkeden gelmediler! Bu ülkenin insanları!... Bu topraklarda büyüdüler!... Bu toprakların suyunu içtiler!... Bu toprakların ekmeğini yediler!...
Hiç devlet yönetmedikleri de sanılmasın. Hepsi de bu devleti yönettiler. Bu sorunları da yeni keşfetmediler!...
Biz yine de vaatlerin gerçekleşmesi için umudumuzu yitirmeyelim. Yeni hükümete de, yeni meclise de başarılar dileyelim.