Evet, neden bu ittifaklar?

-Geçmişteki söylemleriyle yan yana gelmesi düşünülmeyen siyasetler, neden bir araya gelir olmaktadır?

-Bunları bir araya getiren ve de bloklaşmaya zorlayan itici güç nedir?

-Asla yan yana gelemeyecek olarak bilinen, yan yana gelmesiyle toplumda büyük bir şaşkınlık yaratan ve de adına ittifak denen bu birlikteliğin itici siyasal ve toplumsal nedeni nedir?

Gerçek neden yalnız bir seçim kazanmak mıdır? Elbette ki hayır...

***

Peki, o halde nedir bu oluşumların nedeni?

-Uzun bir süredir siyaset tıkanmış, milli bir politika üretilemez olmuştur.

-Ülkemizi de saran bölgemizdeki oluşumlara politika üretilemez olmuştur.

-Daha açık bir dille ifade edilirse, ne iktidar ne de muhalefet ABD'nin uyguladığı projelere itirazdan başka hiçbir proje sunamamıştır.

-Ne yazık ki tüm bu olumsuzluklar, iktidar ve muhalefet arasında iç politik malzeme olarak da kullanılmıştır.

-Ve de sıkışan siyaset toplumun değer yargılarına, inançlarına sarılır olmuştur.

Ve devamla...

-95 yıldır "parlamenter sistem" yerleştirilememiştir bu ülkede.

-Üstelik her türlü başarısızlık, siyaseti uygulayanlarda değil parlamenter sistemin kendisinde aranmıştır.

-Ve de alternatif olarak 70'li, 80'li, 90'lı ve 2000'li yıllarda özellikle "başkanlık sistemi" dillendirilir olmuştur.

-Türkeş dillendirmiştir. Erbakan dillendirmiştir. Özal dillendirmiştir. Demirel dillendirmiştir. En son olarak da Erdoğan dillendirmiştir.

Ve de 16 Nisan 2017 günü yapılan referandumla sistem kabul edilmiş, 24 Haziran 2018 seçimlerinde de başkanlık sisteminin ilk başkanı seçilmiştir.

İşte bugün, açık açık ifade edilmese de artık geri dönüşü olmayan bu sistemin içinde, siyasal bir adres ve yeni bir siyasal duruş aranır olmuştur.

Yani bugün ittifakların arkasındaki olgu bu arayış ve bu siyasal duruştur.

***

Şu da bir gerçektir ki, başkanlık sisteminde aynı sosyal havuzun sözcülüğünü yapan siyasetlerin ayrı ayrı yaşama şansı yoktur.

-Özellikle de sosyal bir tabana dayanmayan, karşılığı bulunmayan siyasetlerin...

-Ve de kendi güdülerini tatmin etmek, siyasal hırslarını yenmek için oluşturulan siyasetlerin yaşama şansı hiç yoktur.

Ancak yeni bir toplumsal sistemin sözcüsü olan siyasetler elbette var olacaktır ve de varlığını sürdürecektir.

Ama siyasi gıdası aynı sosyal havuz olan siyasetler, istenmese de ittifak ya da başka nedenlerle bir araya gelerek birbirinin içinde erimek ve kaynaşmak zorunda kalacaktır.

Bu, kaçınılmaz bir olgudur. Özellikle de başkanlık sisteminin yarattığı ve de dayattığı siyasal bir süreçtir.

"Cumhur İttifakı" ve "Millet İttifakı" olarak oluşan iki bloku yaratan nedenler işte bu olgudur.

''Elbette seçim kazanmak bir hedeftir; ama olayı salt seçim kazanmaya indirgemek de sağlıklı ve yeterli bir tespit değildir.

***

Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki:

Bu ittifakların gerçekleşmesi, belki de inanç eksenli bir yarılmanın önüne geçebilecektir; uzun vadede, siyasal zorunlulukların yarattığı yeni bir siyasal yapılanmanın da önünü açabilecektir.

Belki de asıl tartışılacak konu, işte bu oluşumların belirleyici siyaseti ve de siyasi liderliğindeki kimlik olacaktır.

Sonuç olarak diyebiliriz ki; bugünkü ittifaklar, seçim için yapılıyor gibi olsa da herhalde önümüzdeki siyasi yapılanmaların yeni adresleri olacak gibidir...