Yeni Çorumspor, Samsunspor’u 2-1 yendiği maçta güya “taraftarlarının neden olduğu saha olayları” nedeniyle 1 maç seyircisiz oynama cezasına çarptırıldı! Şaşırdık mı? Tabi ki, hayır. Maç öncesinde dostluk ve kardeşlik nutukları atanlar, yenilginin ardından kin ve nefret kusmaya başladılar. Yani, bu işlerde kardeşlik, dostluk hikâye. Puan verdiğiniz sürece sizden iyisi yok. Ama dişine durursanız maç satıcı bile oluyorsunuz.

Maç öncesi, sırası ve sonrası yaşananları gözünüzün önüne getirin. Her şey Samsunsporlu taraftarlarla emniyet arasında cereyan ediyor. Çorumspor taraftarının olaylarla uzaktan yakından ilgisi yok. Hatta, iki takım taraftarları arasında bir gerginlik bile yok. Ama neymiş, “taraftarlarının neden olduğu saha olayları” nedeniyle “1 maç seyircisiz oynama cezası!”

Yuh yani! O raporları tutan TFF temsilcileri Kamil Kılınç ve Ali İhsan Sarıyılmaz, nerenizle izlediniz de gördünüz bu olayları? Çorumsporlu taraftarlar olay çıkarttı da biz mi görmedik? Yazıklar olsun size ve sizin gibileri temsilci diye görevlendirenlere!

Kendilerine ayrılan kontenjanın üzerinde taraftarla gelen kim? Samsunspor. Kapıyı kırıp stada zorla giren hangi takımın taraftarı? Samsunspor. Duvarlara düz tırmanıp stada usulsüz giren taraftarlar hangi takımın? Samsunspor. Sahaya koltuk, taş ve yabancı madde atan, bir güvenlik görevlisinin ve bazı taraftarları yaralayan hangi takımın taraftarları? Samsunspor. Kardeşim, bu ne böyle, hep Samsunspor Samsunspor… Arada bir de Çorumspor olsun. Nasıl olsun? Cezayı da Çorumspor yesin. Yesin valla! Ver 1 maç seyircisiz oynama cezası!

Samsunsporlular maça o kadar renk katmışlar, Çorumsporlular film seyreder gibi seyretmişler, tembel tembel oturmuşlar. Hâlbuki onlar da eşlik etselerdi, şöyle kan gövdeyi götürseydi ne güzel olurdu değil mi? İşinize bakın diyeceğim de, sahi siz ne iş yapıyordunuz? Kime çalışıyordunuz?

Olaylar nedeniyle Samsunspor’a 12 bin lira para cezasını da oy çokluğu ile ancak verebilmişler! Yazıklar olsun size! Yani, o bile verilemeyebilirmiş. Allah sizi bildiği gibi yapsın.

Her zaman diyorum, lobi, lobi, lobi… Samsunspor maçını yayınlayan yayıncı kuruluşun Samsunspor camiasından özür dilediği mesajı görür görmez beynimde şimşekler çaktı. Doğrusu, bu açıklamadan sonra bekliyordum böyle bir şeyi. Neymiş, maçı anlatan Kemal Bolat ağabey Çorumspor’un attığı gollerde çok bağırmış da Samsunsporlular rahatsız olmuşlar.

Kemal ağabey gollerden sonra “pardon, kusura bakmayın, gol attık ama özür dileriz, yanlışlıkla oldu” deseydi hiçbir şey yoktu. Hep Kemal ağabeyin yüzünden oldu. Yayıncı kuruluş da bu yüzden Samsunsporlulardan özür diliyor. Sevsinler özrünüzü.

Belli ki, yayıncı kuruluş gibi Federasyon nezdinde de boş durmamış Samsunsporlular. TFF de olayların odağında Samsunsporlular olmasına rağmen Çorumspor’a 1 maç seyircisiz oynama cezası vererek gönüllerini aldı. Yani bir nevi, mazlumu cezalandırıp suçluyu ödüllendirerek Türk futbolunun temelindeki dinamitlerden birini daha ateşledi.

Bu şehir belki 1.Lig, Süper Lig görmedi ama, böyle basiretsizleri çok gördü. Geçen sezon tarafsız sahada oynanan Play-Off finalinde bile evsahibi diye bir bahane bulup Çorumspor’a seyircisiz oynama cezası verdiniz. Ne oldu, Konyaspor’u seyircisiz de yendi bu takım. İnegöl’ü de yener. Ya da yenilir, önemli değil. Şampiyon olursa ki, ben bu tür ayak oyunlarının camiayı daha da kenetleyeceğini ve bunun da 2.Lig kapısını aralayacağını düşünüyorum, bileğinin hakkıyla şampiyon olacak. Öyle hakemlerin ya da federasyonun yardımıyla olmayacak. Gerekirse hakemi de yenecek. Öyle büyük camiayım ayaklarıyla kazanmak için her yol mübah diyen takımlara sahada dersini vermeye devam edecek.

Gelinen nokta itibariyle, Çorum’un tüm katmanlarıyla artık Çorumspor’un yanında olması lazım. Başta milletvekilleri olmak üzere, Çorumspor’un haklarını korumak adına herkesin gücü oranında, sesinin ulaştığı yerlere bu haksız cezaya itiraz etmesi lazım ki, Çorum’un “eline vur ekmeğini al” misali bir lokma olmadığını anlasınlar.

NOT: Fatih Özcan’ın evsahibi kulübün başkanı olarak Samsunspor camiasından özür dilemesi gayet normal. Ama defalarca dilemesi ve yapamadım, beceremedim, gücüm yetmedi gibi ifadeler kullanmasını doğru bulmuyorum.