"MERHABA SANAT" ÜZERİNE
Merhaba Gazetesi ta-rafından çıkarılan "Merhaba Sanat Dergisi"nin 2. sayısı, 8 Mart 1996 günü ulaştı okurlarına. 29 Ocak 1996 tarihinde çıkan ilk sayısında olduğu gibi bu sayının içeriği de kültür sanat ve çevre ağırlıklı oldukça nitelikli yazılardan oluşuyor.
İlk sayısı okurlar ve sanatseverler tarafından beğenilen "Merhaba Sanat”ın 2. sayısını da merak ve ilgiyle bekleyenler olmuştu.
2. sayının kapağında eski Çorum evlerinden bi-risinin resmi var. Bu resim geçmişten günümüze nostaljik esintiler getiren "tescilli kültür varlıkları-mızdan" birisi...
Sunu yazısının bir bölümünde şöyle deniyor:
"...İkinci kez “Merhaba Sanat” demenin daha doğrusu diyebilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. (....) Ne var ki Merhaba Sanat demek için bütün bunlar yetmiyor. Dergimizi sunabilme cesaretini ken-dimizde bulabilmemiz için Çorum'daki sanatsal bi-rikime ve hali hazırdaki sanat üretimlerini bir bir bul-mamız ve titizlikle incelememiz gerekiyor..."
"Şiir, Sanatsal Yoğunluğun İfadesidir" diyen Erol İpek, şöyle sürdürmüş yazısını:
"Neruda'yı, Aragonu, Nazım'ı, Hasan Hüseyin'i, Enver Gökçe'yi ve Ahmet Arif’i okuyarak onların doruklarına ulaştıkları yoğunluğun takipçisi yönünde olmaya çalışıyorum..."
8 Mart "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" adına Kemal Özer'in "Analar" şiiri yer almış dergide.
3. sayfada, "1985'den 96'ya Kültür ve Sanatevi" başlıklı yazıda, Kültür ve Sanatevi Başkanı Elvan Çek ile yapılmış bir söyleşi yer almış.
Elvan Çek, söyleşinin bir yerinde şöyle diyor:
"...Çorumlu tiyatrosunu değil, tiyatro yapacağı salonunu istiyor, çalışma yapacak imkanlar istiyor. Çorum'da bir tiyatro salonu var. Ama, İstediğimiz gibi yararlanamıyoruz. Bize salonumuzu versinler. Biz tiyatromuzu kendimiz kurarız..."
4. sayfada Atilla Alpay, üç fotoğraf eşliğinde "Eski Çorum'dan kesitler" vermiş.
Çorum tarihi, çevresi ve sorunlarına da değinen Alpay'ın yazısından kısa bir alıntı yapıyoruz:
"...Safranbolu’nun eski ahalisinin mecburen ka-sabayı terk etmesiyle, iki kilometre ötede yeni bir kent oluşturması sonucu kent bu talandan ve yıkımdan kurtulmuştur.
Bugün ise sayıları azalmış, ilimizin bazı eski ko-naklarına ne sahipleri bir çivi çakabilmekte, ne de Belediye bunları değerlendirebilmektedir."
5. sayfada Emekli öğretmen Nazan Nalçacı, Mehmet Bayhan'ı anlatmış.
Fotoğraf sanatçısı Mehmet Bayhan, Yapı Kredi Yayınları arasında çıkan "Günümüz Türk Fotoğrafı” kitabını önsözünde şöyle demiş:
"...Resimde boya, müzikte ses nasıl güçlü bir elemansa, fotoğrafta film, kağıt, ecza, makine ve ob-jektif de öylesine güçlü elemanlar olarak ele alınabilir. Tatları araştırılabilir, işlenebilir..."
Gazanfer Eryüksel'in, "Dört Köşeli Üçgen" yazısı da şöyle başlıyor:
"Anlam... Ortak toplumsal çıkarımlarla, "kişiye has", bireysel çıkarımların farklılığı... Sanatın kadim yol ayrımı... Anlamın bir ortak payda olması; tek tek bireylerden ve kurumlardan oluşan toplumun düş, düşün damarlarının tıkanması gibi görünür..."
(SÜRECEK)