Şehitlerin, katliamların arkası kesilmiyor.
Haziran- 2015’ten bu yana, 300’den fazla şehit olduğu söyleniyor. Yine o tarihten bu yana, Diyarbakır(5),Suruç(34), Ankara Tren Garı(103),Sultanahmet Meydanı(11), Ankara Devlet Mah.(28) katliamlarında toplam (181) insanımızı kaybettik.
Her olaydan sonra yetkililerimiz, terör örgütlerini ve teröristleri kınıyor ve “Kimse Türkiye’ nin sabrını test etmesin.”diyorlar…
Bu olanlardan yetkililer değil de bizler sorumluymuşuz gibi, hiç biri kendisini hatalı görüp de istifayı düşünmüyor… Ülkemizde istifa gibi bir gelenek yok maalesef… Bu gelenek diğer uygar ülkelerde olduğu gibi bizde de yerleşmedikçe, biz bu olayları daha, çok yaşarız ne yazık ki…
Sabrın taşmasına gelince, bu nasıl bir sabırmış ki, bu kadar olay yaşanmasına rağmen bir türlü taşmıyor…Taşsın artık da bu acıların sonlandırılmasını sağlasınlar…Gerçi emperyal güçlerin kolay kullanımına hazırladıkları ortamı düzeltebilirlerse…
İçlerinde birçok teröristi de barındıran 3 milyona yakın Suriye’ li mülteci sorununu, Atatürk’ün “Yurtta Sulh ,Cihanda Sulh” deyişine itibar etmeyerek, başımıza saran da bu yöneticilerimiz değil mi?
Sanki kendi ülkemizdeki insanların geçim , barınma sorunlarını çözebilmiş gibi , kapılarımızı ardına kadar açtılar…
Sahi bu mülteciler neden hep bizim ülkemize ve bizden de ,özellikle deniz yolu ile batı ülkelerine kaçmaya çalışıyorlar…Deniz yolu ile kaçmaya çalışanların çoğu ise ,bizdeki paragöz satıcılardan aldıkları,uydurma botlar ve sahte can yelekleri yüzünden canlarından olmalarına rağmen…
Bizde kalanların durumu ise perişan. Tüm illerimize dağıldılar…Hangilerinin terörist olduğu ise belli değil. Zamanı geldikçe ortaya çıkıyorlar…
Can güvenliği diye bir şey kalmadı…Yani hepimiz kelle koltukta geziyoruz…IŞİD ,PYD ,PKK, artık hangisinin eylemi olursa…İçler acısı bir durumdayız.
Oysa mültecilere, kendi ırkdaşları ve dindaşları olan , petrol ve doğalgaz zengini Suudi Arabistan,Katar,İran ve Irak’ın yardım etmesi , kucak açması gerekmez mi ?...Bu kadar mı insanlıktan yoksunlar?...Demek ki öyle…
Başlarına sorun almak istemeyen Avrupa’nın ise,Suriye’li mültecileri Türkiye’de tutma karşılığında 3 milyon Euro yardım edeceği ve ayrıca Ekim veya Kasım ayından itibaren “vizesiz Avrupa” yani Schengen vizesi uygulayacağı söyleniyor…
Bir yanda ,içimizi yakan insan kayıpları,
Bir yanda,daha ileride ne sorunlar yaratacağı belli olmayan mülteci akını,
Bir yanda,kısıtlanan özgürlükler,
Bir yanda,doğa katliamı,
Bir yanda,Cumhuriyet kazanımlarının hızla elimizden kayışı derken,
İnanılmaz bir dönemden geçiyoruz…
Bu arada ,bu kadar inanılmaz sorunların arasında Cumhurbaşkanımız “Başkanlık da Başkanlık” diye tutturmaz mı?...
Tüm bunlara karşın,toplumda , gel de ruh sağlığı ara…