Önümüzdeki hafta 7 Mart Perşembe gününü Cuma gününe bağlayan gece mübarek Regaib Kandili’dir. Regaib Kandili, kutsal üç ayların başlangıcı olan Recep ayının birinci günüdür. Din kültürümüzde kutsal üç ayların başlangıcı Recep-Şaban ve Ramazan olarak bildirilmiştir.

Üç aylar, bir müslüman için maddi ve manevi olarak değerlendirilmesi gereken çok verimli bir mevsimdir. Regaib demek, insanların elde etmek için çok gayret ettikleri ve rağbet ettikleri zaman demektir. Bu mübarek gece yüce Allah’ın kullarına bol bol rahmet ve mağfiret ettiği gece demektir.

Yüce Türk milleti üç ayları asırlardır en yüksek oranda değer vermiş ve üç ayları ibadet ve hayır hasenat yönüyle bu ayları boş geçirmezler. Üç aylar müslümanların geçmişini sorgulayıp, geçmişin muhasebesini yapıp, geleceğine azim ve irade ile enerji dolu şevkle günahlardan, suçlardan, hatalardan temizlenerek hayırlı işlere yönelirler.

*

Mübarek gün ve geceler müminlerin yaratılış gayelerini düşündükleri ve geleceğe ümitle hazırlandıkları zaman dilimleridir. Milletimiz bunun için bu mübarek gecelere ışık saçan, aydınlatan, karanlığı gideren anlamında “Kandil” adını takmışlardır. Yüreklerimizi aydınlatan ışık olan bu kutsal zamanların kıymetini bilmeli ve onun bir saniyesini bile zayi etmemeliyiz. Dünya ve ahiret için iyi değerlendirmeliyiz. Geçen zamanı geri getirmek mümkün değildir. Kuş kafeste iken değerini bilmeliyiz. Kuş kafesten uçtuktan sonra ah-vah etmenin ne faydası olur. Onun için fırsat elde iken değerlendirilmelidir.

*

Bu mübarek günler ve geceler bizim imanen, ahlaken ve ibadet bakımından inkişafımıza, ilerlememize, düzelmemize, ıslah olmamıza, yani günahlardan sıyrılıp pak ve nur gibi olmamıza sebep olmalıdır. Bu bakımdan bu güzel sözler lafla kalmamalı, mutlaka güzel hal ve hareketlerle hayatımıza yansımalıdır. Her mübarek gün ve gece bizleri daha çok düzeltmeli, hak ve adalete yöneltmeli, ibadetlerimizi çoğaltmalıdır. Yoksa kendimize yazık etmiş, bu mübarek zamanlrı zayi etmiş oluruz. Yoksa söyle söyle aynı söz, doku doku aynı bez kabilinden olmamalıdır.

Peki, ne yapalım? Yaşantımıza çeki-düzen verelim. Kutsalların farkında olalım. Bu özel gün ve gecelerin güzelliklerini ve özelliklerini ruhumuzda ve bedenimizde yaşayalım. Eserlerini tesirlerini yaşamımızda gösterelim.

R.SAV. buyurur: “Recep Allah’ın, Şaban benim, Ramazan da ümmetimin ayıdır.”

Yarabbi, bize Recep’i mübarek kıl, Şaban’a ve Ramazan’a sıhhat ve afiyetle kavuştur. Bu mübarek ayları en iyi şekilde değerlendirmeyi, yararlanmayı bizlere nasip eyle. Amin.

Recep ayında bir gün oruç tutan, Ramazan dışında bin gün oruç tutmaktan hayırlıdır.

Recep ayında bir kuruş sadaka, Ramazan dışında bir kuruş sadakadan, iyilikten hayırlıdır.

Recep ayında bir günahı terk etmek, Ramazan hariç bin günahı terketmekten hayırlıdır. Bunlar ulu Allah’ın günahkarlara, müminlere sonsuz rahmetin gereği ikramıdır. Bu günler, bu aylar, bu geceler yüce Allah’ın coşku ile akan berrak, tatlı su ırmakları, tatlı su okyanuslarıdır. Susayan herkese açıktır. Allah cümlemize evvela hidayet, sonra inayet, yardım etsin.

*

Hiç olmazsa bu mübarek gecenin farkında olalım. Çoluk çocuğumuzla, aile efradımızla, akraba ve dostlarımızla, bütün müminlerle beraber bu geceyi ibadetle geçirelim. Özellikle geçmiş kaza namazları kılalım. Tevbe ve istiğfar edelim. Dualar edelim. Ulu Allah’a yalvarıp yakaralım. İnancımızın gereğini yapalım. Bizi dünyaya getiren, ölmüş, rahmeti rahmana kavuşmuş anne-baba-ebe-dede-kardeş-eş-akraba ve dostlarımızı unutmayalım. Dua edelim. Onların namına sadaka verelim. İyilik ve hayırlar yapalım. Yarın bizler de onlar gibi muhtaç olacağız. Unutmayalım. Unutanlar mutlaka unutulurlar, bilelim.