Türkiye’de günlük poşet kullanımı 50 milyonu buluyormuş.

Korkunç bir rakam.

Marketlerde naylon poşetlerin 25 kuruştan satılmaya başlanması, halk arasında değişik tepkilere neden oldu. Kimi pazar filesini yeniden gün yüzüne çıkardı, kimi bez torbaya sarıldı, bazıları da espri olsun diye marketin kapısına el arabası ile dayandı.

Velhasıl, her yeni uygulama gibi, “paralı poşet” uygulaması da farklı yorumlarla karşılaştı.

Sigara yasağı ile ilgili uygulama da, gündemi uzun süre işgal etmişti. Bugün, tiryakiler belirli rahatsızlıklar yaşasa da, bu yasağın ne kadar isabetli olduğu hemen herkes tarafından kabul ediliyor.

Yazımızın başına aldığımız “günlük 50 milyon” rakamı da, sağlıklı düşünen herkesin, poşet kullanımının sınırlandırılması konusunda olumlu düşünmesini sağlayacak nitelikte.

Nitekim, poşet kullanımının yüzde 50 azaldığı, daha ilk günlerde Bakanlık tarafından açıklandı.

*

Bilimsel verilere baktığımızda, doğaya bırakılan plastik poşetlerin bin yıl gibi bir zamanda çözülüp doğaya karışacağını görüyoruz ki, korkunç bir şey bu.

Hele de, bizim halkımızın, her türlü atığını pervasızca çevreye bıraktığı gerçeğini göz önüne aldığınızda, isyan edesiniz geliyor.

“Gelecek kuşaklara bu kadar kötülük etmeye hakkımız yok!” diyorsunuz.

Gerçekten hakkımız yok!

*

Dünyada doğal dengeler değişiyor, iklimler değişiyor, doğal kaynaklar ve özellikle yaşam kaynağı olan içilebilir su miktarı azalıyor.

Doğaya bıraktığımız atıkların çözünmesi, toprağa, havaya, suya karışarak etkisiz hale gelmesi, onlarca, yüzlerce yıl sürebiliyor.

Kaldı ki, doğaya bırakıldıkları anda da kimyasal olarak büyük tahribat yapıyorlar.

Dolayısıyla, zararlı atıkların tümünü önlemek üzere ciddi bir çabaya girişilmesi için zaman çoktan geçiyor.

Doğayı kirleten pek çok unsur varken işe poşetlerden başlanması, bu yüzden küçümsenmemeli. Bu mücadeleye neresinden başlansa kârdır.

*

Doğaya saygı, gelecek kuşakların yaşama haklarına saygı demektir.

Tersi ise, kendi elimizle geleceğimizi, insanlığın geleceğini yok etmek…

Bu nedenle, poşet kullanımını azaltma çabalarını asla önemsiz görmemeli, elimizden geldiğince katılmaya ve katkıda bulunmaya çalışmalıyız.