“Türk Milletinin kurtarıcısı, cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemâl ATATÜRK’Ü rahmetle anıyorum. Allah senden razı olsun. Mekânın cennet olsun. ” 

 

ATATÜRK VE LİDERLİK      

 

 Son elli yılda dilimiz öyle bozuldu ki, dil bozulunca her şey bozuldu. Önce maksat ve mânâyı veren yüzyılların birikimi ve beslenmesi ile birçok mânâları ve maksatları ifade edebilen zengin kelimeler ırkçı bir kafa ile kanına ve genine kökenine bakıp dilimizden atıldı.

Yerine konan çoğu uydurma olan yeni ve taze kelimeler ise asla o mânâları ifade edemediği için, edebî sanat dilimiz, edebiyat kültürümüz de çok ama çok geriledi. Bu arada bir çok yeni kelime dilimize girdi. Bazısı uydu, bazısı uymadı.

Biz burada bugün “LİDER”e bakacağız.

İngilizce “Lead” den gelen bu kelime, rehberlik yapmak, yol göstermek, tarif etmek, önderlik yapmak demektir.   Bunu yapan kişiye de “leader”  denir. Alıp götüren demektir. Biz dilimizde bunu LİDER olarak yalın bir şekilde telâffuz ediyoruz. Türkçeleştirdiğimiz ve yerine oturmuş bir kelimedir. Bunun karşılığı olarak “ÖNDER” i koymuşuz. Aslında “Ön” kelimesinden türetilerek Türkçe kurallarına göre ‘der’ son eki ile kişi tanımı yoktur. Or-han,  Bey- han gibi Türkçe üst düzey ifadeler vardır. “er” veya ‘der’ eki yoktur. ‘Ön-cü’, ‘art-cı’- ‘han-cı’ , ‘yol-cu’, ‘göz-cü’ gibi kişi ifadeleri vardır. “Der- dar-baz” ekleri farsçadır. Onun için  ‘ön-der’ olmaz.  Türkiye, yaptım oldu ülkesi olduğu için söyleyecek sözüm yok.

 *

Bildiğim kadarı “lider” sözcüğü dilimize girmeden önce bu mânâda bir kelimemiz yoktu. Kahraman- cengâver- cihangir- serdar- serhan-serhat-bayrakdar-mihmandar,  dilbaz, kuşbaz gibi sözcükler zaten “lider-önder” anlamında değil. Mevki veya övgü belirten tanımlardır. Ne padişaha, ne bir paşaya, ne biri sadrazama lider – önder dendiği de görülmemiştir.  Lider sözcüğü, cumhuriyetle birlikte dilimize gelmiş bir sözcüktür ve Türkçeleşmiştir.  

*

 Ancak biz elli yıldır bütün kelimeleri bozduk ve çarpıttık bunu da yanlış kullanmaktayız. Parti genel başkanlarına, askerî darbe yapanlara, dernek başkanlarına, sendika başkanlarına, hatta öğrenci başkanlarına bile LİDER diyoruz. 

*

LİDER BAKIN NASIL OLUR?

Lider alıp götüren demektir. Lider kendi yolunu kendi çizer. Lider kimsenin yolundan, izinden gitmez. Lider ekol kurar. Her hareketi örnek hareketlerdir. Halk bu hareketleri yasa ile değil kendi isteği ile taklit eder ve kabul eder. (Bir cemaatin, bir bölgenin, bir siyasi görüşün mensuplarının kendi aralarında oy birliği ile seçtikleri veya kabul ettikleri kişi lider değildir. Bütün halk kesimlerince kabul görecek.) 

Lider tayin olan veya olunan değildir. Tayin edendir. Sabıkası olmaz, yüz kızartıcı hiçbir yanlışı olmaz.  Halkın seviyesine iner, halkı seviyesine çıkartır.  Sevgi ve saygısı arifanedir.

Lider icabında etrafındakileri harcar. Yalakalıkları yutmaz, yağcılığa gelmez. İleri görüşlüdür. Cemiyetperverdir. Hamiyetperverdir. Hırs, kin ve intikam duygusu taşımaz. Alçak gönüllü fakat her şeye hâkimdir. Gurur ve benlik ihtiyacı duymaz. Öğünmez, öğer. (Över)

Bilgili ve kültürlüdür. Az uyur. Çok yer. Çok düşünür. İstişare eder ve hiçbir fikri kenara atmaz. Hiçbir şeye ilgisizlik etmez, onun için önemsiz yoktur fakat teferruatla vakit kaybetmez.  Genelde ilk atışta 12’den vurur. (ok değil fikir) Birçok yaptıkları o an anlaşılmasa da daha sonra mutlaka anlaşılır ve hak verilir. Kırıcı, kaba saba olmazlar, tam tersine kibar ve nezihtirler.  İnsanları, görünüşleri ile değil konuşma tarzı,  üslûbu ve fikirleri ile etkilerler.

Konuşmalarında etki etmek için, bağırmalarına, yumruklarını sıkmalarına, edebî ve hamasî laflar etmelerine gerek yoktur. Bilinmeyen ve düşünülmeyenleri söyledikleri için dinleyenler hayran olmak zorunda kalır. Halk ve aydın kesimi aynı anda memnun edebilir. Heyecanlı ve tezcanlı, olmayıp; sakin, huzurlu, kendinden emin ve sabırlıdır. Onun için daima halkın-toplumun menfaati önde gelir. Kapris ve kompleksi yoktur. 

Tek adam olma kompleksi ve hırsı yoktur. Ekip ve grup olmaktan korkmaz. Rakiplerinden de korkmaz. İstişare ettiği kişilerin fikrini kabul etmek ve uygulamaktan çekinmez, ben büyüğüm havasına girmez. Herkesi dinler son kararı kendi verir.

Kendi kişiliğini ve çıkarını düşünmez. Her zaman hoşgörülü olur ancak ne zaman ki millî ve ulvi bir meselede diğerleri yanlış karar verirse o takdirde sinirlenebilir. Böyle bir ortamda alt görevlerde ise kat’i ve kesin kararını açıklar, üstlerine itiraz eder. Suskun, sakin durgun olmazlar.  Cesur ve atak olmayı bilirler. Kızmanın ve gülmenin zamanını bilirler. Ufak meseleler onları ne çok üzer, ne çok sevindirir. Çok kızdığı ve çok sevindiği pek görülmez. Duygularına hâkimdir. İlk bakışta kısa yolu ve neticeyi görebilirler.

 *

 

Lider öyle her mahalleden, her üniversiteden, her şehirden, her ülkeden çıkmaz. Bir ülkeden de her sene bir lider çıkmaz. Törenle, şamata ile birçok kişilerin yaygarası ile de ortaya çıkmazlar. Lider 8,8’lik dip dalga gibidir. Bir çıkar pîr çıkar. Alır götürür.

*

Atatürk’ün çocukluğunu, talebeliğini, genç subaylığını, paşalığını, Başkumandanlığını, Reis-i Cumhurluğunu inceleyin. Yukarıda arz ettiğimiz tarife ne kadar uyup uymadığını araştırın. Başka liderlerle mukayese edin. Çörçil, Mao, Lenin, Stalin, Degol, Konstantin hepsine bakın. Atatürk’e en yakın Mahatma Gandi’yi bulursunuz. Diğerleri hepsi kırk tane hata ile anılmaktadır. Bugün hepsi misyonunu tamamlamıştır. Mao, Lenin ve Stalin’in heykelleri çöpe gitmiştir. 

*

Mustafa Kemâl ATATÜRK için başkalarından nakil yapmayacağım. Bizzat büyüklerimden duyduklarımı aktaracağım.

 “Mustafa Kemâl var ya Yonana bir galgıvedi”

 Eşmeli Gazi Veli Çoban Dede   (1986- Yaşı 90)

“Evlat,  Atatürk olmayaydı, ha biz şimdi burada oturuyor olamazdık.”

Şiranlı Gazi Rıfkı Dede  (1965- Yaşı 88)

“Afyon’da bu tepeleri oğlum, Kemâl Paşa ile Ali İhsan Paşa kurtardı. Hep buralar Yunan askeri doluydu. Aç aç savaştık. ”   (1962-63 -  yaşı 68-70 )

Dinarlı Gazi Mevlüt Aydemir

 

*

 

BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR!

         “Bir Türk dünyaya bedeldir” o Türk Atatürk ise.

 

-1-

Deme boş yere “Ne mutlu Türk’üm” diye

Öğüneceğine utan, bak da cehaletine

“Bir Türk dünyaya bedel” sanıyorsun da

Dünyada kimse itibar etmiyor sözüne

 

-2-

 Atatürk mü yanlış dedi

Biz mi yanlış anladık

 

Tabi ki biz yanlış anladık,

Bu söz kendimize sandık

 

O sözün mânâsı öyle değildir

Evet, “Bir Türk dünyaya bedeldir”  

O Türk, Mustafa Kemâl’dir

 

-3-

Hem tepeden tırnağa cahil ol

Hem Ata’nın bu sözüne dâhil ol

Yok, öyle bedavadan yağma

 

Önce, çalışkan, çevik ve zeki olacaksın

İlim, irfan kuşanıp, asker gibi olacaksın

Ahlâk ve edeple,  güven sahibi olacaksın

 

-4-

Sen de bir Atatürk’sen eğer

Senin de değerin dünyaya değer 

 

9 Kasım 2012

Selahattin AYDEMİR