Sezon başından beri umuttan öte bir iyimserlik vardı içimde. Mütevazı kadro ile 2.Lig’deki ilk sezonunda en az Play-Off diyordum. Hacettepespor maçına kadar da bu düşüncedeydim. Ancak, Hacettepespor maçıyla birlikte birçok kişide olduğu gibi benim de umutlarım tükendi. Ama daha önce de söylediğim gibi, 2.Lig’deki ilk sezonu düşmeden tamamlamak da başarıdır. Kalan 9 haftada düşme riski var mıdır? Elbette, az da olsa var. Ancak ben işin o noktaya geleceğini sanmıyorum. Açıkçası düşünmek bile istemiyorum. Allah korusun, öyle bir durum, sanırım yüzyılın mucizesi gibi bir şey olur.

Neyse, biz aklımızdan bu kötü düşünceleri çıkartalım ama yine de tedbiri elden bırakmayalım. Geçen haftaki yazımda, Hacettepespor maçının kaybedilmesi durumunun beraberinde büyük bir yıkıma neden olabileceğini yazmıştım. Maalesef korktuğum oldu. Teknik Direktör İsmail Güldüren görev süresinin üçüncü gününde istifa etti. Bence yanlış bir karar. Hoca kendi mi bıraktı, yönetim mi bıraktırdı bunu net olarak bilmiyoruz. Ama her iki durumda ortaya çıkan sonuç yanlış! Bu durum, kurumsallaşma yolunda ilerleyen Çorum Futbol Kulübü için iyi bir veri olmadı.

Takımın başına kim gelirse gelsin, yapabileceği fazla bir şey yok. Yani sorun hocada değil. Bu yüzden, madem Bahri Hoca gitti, İsmail Güldüren’in sezonu bitirmesi gerekirdi.

Yeni hoca çok büyük bir ihtimalle Ersin Küçükoğlu olacak. Geçen sezon da görev yaptığı için camiayı yakından biliyor. Dediğim gibi, kim gelirse gelsin, yapacakları sınırlı.

Maçtan sonra yaşananları kesinlikle tasvip etmiyorum. En başından beri küfre ve holiganizme karşıyım. Başkan Yardımcısı Oğuzhan Yalçın ve kulüp görevlisi Özgür Yıldırım’ın taraftarla yaşadığı gerginlik hoş olmadı. Ortaya çıkan tabloda, Oğuzhan Yalçın’ın en az sezon sonuna kadar dinlendirilmesi en doğru karar olur.

Başkan Fatih Özcan her ne kadar “istifa etmedim” dese de, sezon sonuna kadar köşesine çekilip 2.Başkan Mustafa Şeker’le devam etmeyi düşündüğünü biliyorum. Bunu kendisi de doğruluyor zaten. Ama bence kendisinin devam etmesi, “İşler yolundayken ön planda ama kötü gidince başkasını ön plana atıyor” şeklindeki algıyı ortadan kaldıracaktır. Kaldı ki, takımın bu zor günlerde Fatih Özcan’a ihtiyacı var. Bir de, yaşanan güzel şeylerden ziyade olumsuzluklar olgunlaştırır. Yani, ne olursa olsun Başkanın görevinin başında olması lazım bence.

Hocanın, Başkan Yardımcısı ve yöneticinin istifa ettiği bir ortamda üstüne bir de bazı futbolcuların kadro dışı bırakılması bence tartışmaya açık bir konu. Bildiğim kadarıyla kadro dışılar performans yetersizliği nedeniyle. Belki yeni hoca verim alacak, bunu bilemeyiz. Zaten alternatifli bir kadro yok. Bu yüzden bence kadro dışı olayı ilerleyen haftalar için B planı olarak rafa kaldırılmalı ve kalan haftalarda tüm futbolculardan maksimum verim alma yoluna gidilmeli.