“Ben ekonomistim” ısrarı yüzünden faizlerin yükseltilmesine direnen ve bu nedenle tüm faizlerin aşağı değil, yukarı fırladığı bir dönemi ateşleyen Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan, Merkez Bankası’nın Ocak ayında faiz arttırmamasına sevinmiş olmalı.

Merkez faizleri hala yüzde 14.

Tüketici Kredi faizleri yüzde 28- 29.

Mevduat faizleri yüzde 20-21

Enflasyon yüzde 40 ile yüzde 80 arasında (tartışmalı)

Erdoğan Merkez Bankası'nın son faiz kararı için "Üretim odaklı ihracat ve istihdamı artırmak hep önceliğimiz oldu. Nihai amacımız olan dengeli ve sürdürebilir büyümeye kesinlikle ulaşacağız" derken, Merkez Bankası'nın faiz oranlarıyla, tüketici kredilerinin faizleri arasındaki fark konusunda şunları söyledi:

"Bu makas özellikle de özel bankaların bu konuda hala sömürü çarkını devam ettirme gayretinin olduğunu görüyoruz. Vatandaşlarıma sesleniyorum; diyorum ki kamu bankalarına gidin. Böyle bir sömürü çarkı içerisine girmeyin.”

Bu sözler ima yoluyla değil, açıkça özel bankaları hedef alıyor.

Yani özel ve milli bankalarımızı…

Yani uyarmakla kalmıyor, adeta “sopa” gösteriyor ve “Oralara gitmeyin” demeye getiriyor.

Yani hala “nas” diyor.

Diyor da özel bankalardan neden ses çıkmıyor?

Bu bankaların kendilerini savunma hakları yok mu?

Genel Müdürleri nerde?

Global ekonomik düzende, serbest ekonomilerde özel bankalar ne zamandır kamunun baskısına “evet” demiş?

Ben sayın Erdoğan’a yanlış ekonomik politikasına artık söz söyleyecek durumda değilim.

Neredeyse, sayın Erdoğan’ın herkesçe kabul edilen yanlış ekonomik modelini savunma noktasına geldim, geleceğim.

Neden?

Bankacılık sisteminin, yani özel bankaların üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş gibi de ondan…

Herkes layığını bulur diyemiyorum.

Kendilerine “Sopa” gösterilmesine karşı “ nereye gidiyoruz?” sorusunun sorulmasını bekliyorum.

Hiç olmaz ise bir kişi çıksın?

Bir tek özel banka sorumlusu çıksın…

Türkçe uyarmasına bile gerek yok.

Nasılsa iktidar yanlısı medyada, yalaka trollerde, yağlama-yıkama Tv kanallarında pek anlayan çıkmaz.

Birisi çıkıp “ Qua Vadis ?” desin, yeter…