Ağıtı, bir ölünün ardından iyiliklerini, meziyetlerini, ölümünden duyulan acıyı dile getiren ve makamla söylenen şiir, mersiye diye tanımlar sözlükler.
Herkes tarafından sevilen kimselerin ölümü üzerine veya milli felaket kabul edilen bazı tabii afet kayıpların ardından söylenen şiir olarak da tanımlanır.
Halkımız arasında da ‘ağlama, sızlama, feryat etme’ olarak söylenen makamlı şiirlerdir ağıtlar.
Prof. Hayrettin İvgin de “Ağıtlar, nasıl ölüm olursa olsun, bir geleneğe uyularak yapılan törenler içinde yakılmış-söylenmiş, acılı ve ezgili yürek sözleridir” diye tanım getirmiştir Eğitimci-Ozan Hasan Korkmaz’ın “Öyküleriyle Çorum Yöresi Ağıtları” kitabında. Ardından “Ağıtlar bizi tarihi olaylara da ulaştırır. Olayların gerçeğine varmamızı kolaylaştırır” der.
Şair-Yazar Can Yoksul da “Ağıtlar konusu çok derin, ortaya konulması çok zor bir konudur. Tarihsel, sosyolojik, felsefi, psikolojik edebi yönleri olan bir konudur. İnsan ağıtların duygusal dünyasına girince fırtınalardaki bir kuru yaprak gibi savrulur. Nereye gideceği, ne yapacağı, başına neler gelebileceği hiç bilinmez” diye, ağıtların araştırılmasındaki-toplanmasındaki zorluğu dile getirir. Ayrıca, “Ağıtlar yalnız bir kişinin, bir ailenin değil, bütün toplumun yüreğinin sesidir. Yalnız doğal afetler, toplumsal acılar üzerine değil, zamansız ölümler üzerine de birçok ağıtlar yakılmıştır” diye açıklama yapar.
***
Evet, elimde bir kitap var; büyük boy ve 312 sayfa. Eğitimci-Ozan Hasan Korkmaz’ın derlediği “Öyküleriyle Çorum Yöresi Ağıtları.” Kapak tasarımı da İrfan Yiğit’indir.
Kapsamlı böylesi bir kitap, söylendiği gibi tek başına değil, organize işidir. Ne var ki, Hasan Korkmaz, çok kişinin yapması gereken bir çalışmayı tek başına araştırarak; ağıtın söylendiği yöreye gitmiş, ağıta konu olan olayın öykülerini de kaleme almıştır. Üç-beş yıl gibi uzun süren, emek isteyen, özveri isteyen çok zor bir çalışmadır bu.
Hasan Korkmaz böylesi bir zorluğu başarmış; köy köy, kasaba kasaba dolaşarak Çorum yöresindeki söylenen bütün ağıtları bu kitabında toplamıştır. Yalnız ağıtları toplamakla kalmamış, yüzün üstünde kaynak araştırarak, daha önce yazılmış olanları da tesbit etmiş, 198 ağıta, öyküleriyle bu kitapta yer vermiştir.
Hasan Korkmaz’ın kültürümüze kazandırdığı bu eser, yerelde, sahasında yapılmış bir başyapıttır bence.
Hasan Korkmaz kitabı konusunda şunu der:
“Çorum yöresinde bu konuya eğilip, bu yörenin ağıtları üzerine araştırma yapan bir araştırmacı olmamıştır. Oysa bizler geçmişin izlerini bugün ararken baş vuracağımız kaynaklardan biri de kuşkusuz ağıtlardır. Sahasında çalışırken gördük ki, yitip giden ağıtlar, bugün ortaya çıkarılandan daha çoktur. Acı olan, öykülerin yaşandığı bazı yörelerde öyküsü ile birlikte söylenen ağıtların tamamen unutulduğu; hatta başka yörelere mal edildiğidir. Yazıldığı bilindiği halde pek çoğuna ulaşılamamıştır. Çoğu unutulup gitmiş, ağıdı söyleyenin belleğinde bile kalmamıştır.
İhmal edilen halk edebiyatının en özgün türkülerinden biri olan ağıtlara dikkat çekmek, yöreye ait bir eksikliği gidermek için yapılan çalışmanın sonucunda bu kitap ortaya çıktı.”
Çorum tarihini inceleyecek olursak, farklı kültürlerin buluştuğu Çorum, yöresel olarak zengin bir kültüre sahiptir. Ta milattan önceden bugüne, çok çeşitli medeniyetlerin hüküm sürüp sonra tükendiğini görürüz. Binlerce yıllık medeniyetlerin bir yerleşim yerinde de binlerce acı olacaktır elbette. Bunun içindir ki, bu olaylara-acılara binlerce de ağıt yakılacaktır. Ancak bu ağıtların günümüze ulaşması yalnızca söylendiğiyle kalmayıp, yazılmasıyla mümkündür. Yoksa söylenmiş unutulmuş; söylenmiş, söylenen dar bir yörede kalmış-kaybolmuş olacaktır. Hani “Söz uçar, yazı kalır” denir. Hasan Korkmaz arkadaşımız, bu ağıtları toplamakla sözün uçup gitmesi yerine, kalıcılığı sağlamıştır. Artık bu ağıtlar kalıcıdır. Gelecek kuşaklar istedikleri an ulaşabilecektir. Böylesi bir çalışmanın bugüne kadar yapılmamış olması bir eksiklikti bence. Bu çalışma ile Hasan Korkmaz tarihe bir not düşmüştür çünkü...
***
Bu çalışma ile Hasan Korkmaz edebiyatımızın bir köşesini güçlendirirken, parasal olarak da büyük bir özveri ile hareket ettiği yadsınamaz. Bu ağıtların yanına yenisinin eklenmesi için çalışması konusunda, Hasan Kormaz’ın desteklenmesi gerekli. Edebiyatla ilgilenenler, okumayı sevenler, eğitim-öğretim camiası, kitaplıkları bulunan kuruluşlar... “Öyküleriyle Çorum Yöresi Ağıtları” kitabını edinip kitaplıklarında bulundurmaları dileğimdir.
Eğitimci-Ozan Hasan Korkmaz kardeşimizi içtenlikle kutluyor, bundan sonraki çalışmalarında başarılar ve sağlıklar diliyorum.
Saygılarımla...