ORGAN OLARAK EL

Her insan, organ olarak iki ele sahiptir. İki el, insan beyninin düşündüklerini günlük hayata sokar. Uygulama görevini tam yapar. Buluşlar, keşifler böylece oluşur.
El, bir insanın;
- Sosyal hayattaki yerini,
- Konumunu,
- Duruşunu,
- Düzeyini,
- Kişiliğini ortaya koyar. Yani belirler. Bu nedenle; tasavvufi düşüncede yiğitliğin şartlarından biri olan, “Eline sahip olmak” ilkesi ömrümüz boyunca yaşama ortamı bulur.
Her insanın eline sahip olması;
- Toplum ile insanlığın gelişmesini,
- Toplumun yücelik kazanmasına boyutlar kazandırır da kazandırır. Ama bir de insanlar ellerine sahip olmazlarsa insanlık yozlaşmanın kucağına düşer. Şöyle ki:
İnsanların eli;
- Her türlü iyiliğin,
- Her çeşit kötülüğün uygulayıcısıdır. Beyinin verdiği kararı aynen uygulayandır. Uygulama iyi yönde olursa teknoloji kazanır. Fakat!
Şimdi de bu fakatı açıklayalım:
İnsanlar ellerine sahip olamazlarsa;
- Öfke, insanı katil yapar. Yasalar cezasını verir.
- Açgözlülük, insanı hırsız yapar. Başkasının hakkına el uzatmaya iter. Hırsızlıkların tümü bu bölüme girer.
- Mal hırsı da rüşvet almaya neden olur.
*Yetimin, yoksulun hakkını elinden almak,
*Kendisine, yandaşlarına devlet olanaklarından menfaat sağlamak.
- Yandaşların rüşvet almaları durumunda sahip çıkmak.
- Devlet malı deniz, bir lokma yiyen domuz yerine, (bir lokma)yı atıp yemiyen domuz saptamasını yaşatmak.
- Helal kazançlar yerine haram kazançlarla gününü gün etmek.
Dünyada; dürüst ve namuslu insanların elleri iyileri, güzelleri, gerçekleri yapar, beğenilmeyen elini uzatmadığı gibi bakmaz da!