Yer, Yozgat ili, Kadışehri ilçesine bağlı Kabalı Köyü…

800’den fazla tarla birleştiriliyor. Sınırlar kalkıyor. 5 bin 500 dönüm arazi elde ediliyor.

Bu köyde yaşayan halk, eskiden 10 dönümü bir torba una kiraladıkları arazilerinden bugün dönüm başı 250-300 lira para alıyorlar.

Örnek alınabilecek bu olayı yerinde görmek isteyen Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli helikopter ile bu güzide köyümüze geliyor.

Bakan Pakdemirli’nin geçmişini ve bu olayı birlikte irdelemek önemli. Çünkü; kendisi Rahmetli Ekrem Pakdemirli’nin oğlu.

Rahmetli Ekrem Pakdemirli kim? Makine Mühendisi, profesör. Rahmetli Özal hükümetlerinde Bakanlık ve Başbakan yardımcılığı görevlerinde bulunmuş değerli bir devlet adamı. 76 yaşında emekliliği sırasında, geliştirdiği zeytin toplama makinasını tanıtırken traktörün kaldırma kolunun çarpması sonucu yaralanmış, kaldırıldığı hastanede tedavisi yeterli sonuç vermemiş ve vefat etmiş, saygın, tarımı geliştirme şehidi diyebileceğimiz rahmetli muhterem…

Şimdi tarımın en gelişmiş yörelerinden, Manisa kökenli, Sayın Bakan Bekir Pakdemirli’nin Yozgat gibi tarım konusunda verimliliği düşük bir bölgede, oluşturulan çiftliği gördükten sonra söylediklerine bakalım:

"Yozgat'ın Kabalı köyüne güzel bir örneği görmeye geldik. 5 bin 500 dönüm ve daha evvelden 800 küsur parselin olduğu bir yerdeyiz. Burada şunu görüyoruz. Eskiden köylünün arazilerinden elde ettiği gelir çok düşük. Şu an yüksek bir gelir elde ediyorlar. Tabii göreceli yüksek bir gelir. Dönüm başına 250-300 liraya yakın bir para alıyorlar. Eskiden 10 dönümü bir torba una kiraladıkları arazilerini, normal arpa buğday ekeceklerine şimdi bir şirket vasıtasıyla tüm haklarını bu şirkete devrederek iyi gelir elde ettikleri, güzel bir örneği yerinde incelemeye geldik. Bazı ufak tefek sorunlar var ama genel itibarıyla güzel bir örnek. Bir şeyler yapılmış. Burada yapılanları bizim örnek olarak alıp bu modeli daha nasıl geliştirebiliriz, bu modelle çalışanları Tarım ve Orman Bakanlığı olarak nasıl daha çok rahatlatabiliriz ve destekleyebiliriz; bu proje üzerine çalışmamız lazım. Bakanlığımız burayı biliyor zaten. Ben de kendim görmek istedim."

Sayın Bakan bunları söyledikten sonra desteklerle ilgili çalışmalarının olacağını, çalışmayı yaparken bir araya gelinip daha da geliştirmenin çarelerini arayacaklarını anlattığı iç ferahlatan bir açıklama yapmış.

Çok güzel. Sevindim ve mutlu oldum. Ne diyeyim? Tekerinin önüne taş gelmesin Sayın Bakan!

Bu çok önemli örneğin yaşayıp, gelişmesi ve bütün ülkeye yayılması çok önemli…

Bu tür olumlu örneklerin çoğalması, köylerden kaçışı engellediği gibi, köylere dönüşü bile sağlayabilir.

* * *

Yazımız, içerisinde bulunduğumuz senenin son yazısı. Oldukça sıkıntılı bir yıl atlattık. 2019 yılında benzer sıkıtılar olmaması dileği ve Osmanlı duası ile yazımızı sonlandıralım:

“Hayırlar feth ola. Şerler def ola. Gönüller şâd ola..Akıl başa gele, fitne taşa gele! Devletimiz pâyîdâr ola! Birlik ve dirlik dâim ola! Milletimiz selâmet bula! Düşmanlarımız kahr-u perişan ola, oyunları bozula, boyunları büküle! Kalplerimiz mesrûr, sırlarımız mestûr, zahirimiz mamûr, bâtınımız pür nûr ola! Cenab-ı Hakk dert verip derman aratmaya! Hastalarımıza şifa, dertlilerimize deva, gönüllerimize îmân vere, kalplerimizi musaffa eyleye! Zümre-i sâlihinden ve güruh-ı nâci’iden eyleyip, dualarımızı kabul ve makbul eyleye, nefesimiz Hakk, nutkumuz can bula! Gönüllerimiz, hanelerimiz huzur dola! Bu tarihî gün mübârek ola! İnşeaAllah! Âmiin!”

En güzel günler ve yıllar sizlerin olsun.