Oruç ibadeti diğer ibadetlere göre daha sıkıntılıdır. Ağır işlerde, ateşin karşısında çalışanlar aşırı tiryakiliği olanlar için daha da zordur. Bu bakımdan ulu Allah bu ayette bunu ifade için yumuşatıcı bir üslup kullanmıştır. Özellikle gizli şirk olan riyanın en az karışabileceği bir ibadet olduğu için yüce Allah oruç benim içindir. Onun mükafatını ancak ben vereceğim. Yani orucun değerini ancak ben bilirim ve takdir ederim, buyuruyor ayeti kudsisinde.
Orucun ferdi ve toplumsal iradenin eğitiminde önemli rolü vardır.
1.Oruç nefsin arzu ve isteklerine gem vuran ve iradeyi zorlayan bir ibadettir. Özellikle kötü alışkanlıklara karşı insanın iradesini güçlendirir ve onu nefsine karşı iradeli, kuvvetli yapar. Bu bakımdan oruç iradeyi eğitir.
2.Toplumsal hayatta asayiş bozuklukları azalır. Suç işleme oranları en alt seviyeye düşer. Gerek nefsi, şahsi, kişisel, gerekse toplumsal haksızlıklar, ahlaki olumsuzluklara karşı kişilere direnç kazandıran oruç sayesinde bu kötülükler önlenir. Bilhassa şehevi, cinsel duygular oruçla frenlenmiş olur. Tabii ki tutanlar için.
Yeri gelmişken, şunu da ifade edelim ki, eskiye nazaran oruç tutanların sayısı çoğalıyor gibi görünse de açıktan oruç yiyenlerin adetleri daha çok görünüyor. Bunun sebeplerinden birisi, gelişen dünyada insanların bütün gayreti nefsin arzu ve isteklerini yerine getirmek için çalışmaları ve bütün engelleri ortadan kaldırıcı gayretleri sonucu bu anlayışta yeni bir neslin türemesi olarak görülüyor. Örneğin, zina dünyevi olarak suç olmaktan çıkıp iki kişinin anlaşmaları durumunda serbest bırakılmıştır. Evli çiftlerin zina yapmaları sadece boşanma sebebidir. Yeme, içme, cinsel arzuların tatminindeki ölçüleri yıkmak sanki bir insan hakkı imiş gibi lanse edilmektedir. Elbette ki sosyal ve ekonomik etkenler de dini duyguların zayıflamasında sebeptirler.
Aile kavramı, ailedeki dini eğitimin azlığı veya yokluğu nedeni de böyle bir neslin çoğalmasındaki katkısı yadsınamaz.
Bütün bunlara rağmen oruç tutanlar anadan, atadan, bir adet, bir örf olarak değil, bilinçli ve gerçek bir imanın gereği olarak oruç tutulduğu bu işin şuurlu yapıldığı da toplumda gözlenmekte, bu da olumlu bir gelişmedir. Yani herkes yaptığı işi, ibadet olsun, kabahat olsun bilerek yapmakta. Bu durum Allah katında daha makbuldür.
3.Orucun üçüncü bir yönü ise; yoksulların, kimsesizlerin, öğrencilerin, fakirlerin durumlarının oruç nedeni ile hatırlanılması ve onların ihtiyaçlarına karşı toplumun duyarlı hale gelmesidir. Ramazan paketleri, yardım kuponları, çadır yemekleri, şahsi ve toplumsal yardımlar bu cins yardımlardır. Tok olanlara açlıktan, susuz olmayanlara sudan söz etmek anlamsızdır. Oruç tutan (15 saat) bir kişi iftar vaktindeki açlık hali ile fukaranın durumunu daha iyi anlar ve bilir ve onları hatırlar.
4.Orucun en önemli özelliklerinden birisi de sabır eğitimidir. Sabır Kur’an’da en çok adı geçen kelimelerden birisidir. Hayatta en zor elde edilen bir sıfattır. Başarının önemli şartıdır. Ulu Allah, “Ey kullarım siz ulu Allah’tan namaz ve sabırla yardım isteyin” buyuruyor. Bakara 2/153.
Hadiste ise R.SAV. “Oruç sabrın yarısıdır” (Tirmizi Da’avat 86) diyerek, orucu sabırla birleştirmektir.
5.Bunlara ilaveten orucun sıhhat açısından tartışılmaz yararları vardır. İnsan vücudunu bir fabrikaya benzetirsek, Ramazan orucu, beden fabrikasının revizyon mevsimidir. Bakım ve yenileme zamanıdır. Özellikle mide, barsak, pankreas, safra vs. gibi sindirim organlarının vücut makinesinin istirahat mevsimidir. Arada verilen moladır.
(SÜRECEK)