Bu asil ve gerçek bilgiler bu açıdan bakarak değerlendirilmelidir. Yani kıyameti inkar (insanın kendi varlığını inkardır) bu işin aklı yönünü bir cümle ile ifade etmek gerekirse, “Bu dünyada uygulanan adalet bütün demokratik özgürlüklere rağmen gerçek adalet  değildir. Gerçek ve hakiki adaletin, gizli kalmış, mazlumlara yapılan zulümlerin, işkencelerin, haksızlıkların, kul haklarının, çok çok kötü adi günahların cezaları maalesef bu dünyada adaletten kaçabilmektedirler. Gerçek adaletin, iğneden ipliğe, saraydan çöplüğe, her şeyin hesabının sorulacağı bir mahkemeyi kübraya şiddetle ihtiyaç vardır. O da ilahi adaletin tecelli edeceği mahşer-arasat-mizan kurulması ile mümkün olacaktır. Kıyametin kopması için yüzlerce sebep vardır. Gerçek adaletin tecellesi bunlardan sadece birisidir. Kıyamet olmasa, zulümler cezasız, iyilikler karşılıksız kalırdı. Bunun içindir ki ahiret hayatı ebedidir, sonsuzdur. Birinci sur ve dirilişin başlayacağı, ikinci sur arasında zamanın Allah’ın bildiği bir aralık olacak, yeryüzü yıllarca boş kalacak, sonra ikinci Sur ile tüm canlılar yerlerinden mantar gibi imanlarına, amellerine, iyilik ve kötülüklerine göre fiziki şekil olarak dirileceklerdir. Buna Haşr, yani diriliş denmektedir. Bunun nasıl olacağı bu konuda onlarca Kur’an ayeti, hadisler, akıl ve mantıki gerçek vardır. Bir mantıksal delil; Ağaçların, bitkilerin kışın ölmesi, baharın gelmesi ile kainatın yeşermesi olayıdır. Birinci Sur ve ikinci Sur ile ilgili ayetler pek çoktur. Bunların mahiyetlerini anlatmak bu sütunlara sığmaz. Biz sadece özet bilgi veriyoruz. Peki, kıyamet ne zaman olacak. Kıyametle başlayacaktır, cennet-cehennemle son bulacaktır.

Yeryüzünde; Allah diyen kaldıkça ve ezelde takdir olunan insanların hepsi dünyaya gelmedikçe, kıyamet kopmaz. Kıyametin ne zaman kopacağı bildirilmemiştir ki, insanlar bununla sınavdadırlar. Kıyametin kopmasından öcne bazı alametleri R.SAV. tarafından bildirilmiştir.

-Yeryüzünde adaletin kalkması, kötülüklerin, fuhşıyatın, alenen çekincesiz işlenmesi, günahların günah olmaktan çıkması, 50-100 katlı binaların yapılması, insanlar arasında ana-baba-evlat akrabalar arasındaki bağların kopması, refahın genel anlamda yaygınlaşması, hak-hukuk tanınmaması vs. gibi küçük alametler bir de Kur’an’da bildirilen Deccal olayı, Yecüc-Mecüc kavminin dünyayı istilası, yeryüzünü korkunç bir dumanın kaplaması, Hz? İsa’nın gökten yere inmesi. Neticede; güneşin tersine dönüp batıdan doğması, son olarak 10-20-30 şiddetinde zelzeleler ile yerin ve göğün hercü merç olması, dağların bir toz bulutu halinde havada uçuşması sonucu yeryüzünün başka bir şekle dönüşmesi gibi alametlerle kıyamet kopacaktır. Bunlar 1. Sur’dan sonra olacaktır. (İbrahim Suresi 48. Ayet)

Bu konuda onlarca ayet mevcuttur. İsrafil A.S.in ikinci Sur’a üflemesi ile bütün canlılar dirilecekler, özellikle yaratılışlarından kıyamete kadar gelmiş geçmiş, ölmüş olanlar tekrar dirilecekler. Ruhları bedenlerine geri girecek ve hesap kitap için mahşere geleceklerdir. Buna diriliş denmektedir. (Kehif 99. Ayet, sh.303)

İkinci Sur ile dirilen insanlar amellerine göre bedeni şekil alacak, Allah korusun kimi melek, kimi şeytan, kimisi hınzır (domuz) kimisi yılan gibi sürünerek, korkunç şekil ve biçimlerde guruplaşarak mahşere geleceklerdir.

R.SAV.in sahih bir bildirisine göre; “İnsanlar kabirlerinden kalktıklarında guruplaşacaklar, 12 fırka halinde mahşerin yolunu tutacaklar, 12. guruptaki inançlı imanlı, ameli salihli olarak ölenler kurtuluş gurubu olacaklar, bunların alınlarındaki ilahi iman nuru projektör gibi aydınlık saçarak insanların, gurupların yolunu aydınlatacaktır” buyurmuştur. Bu arada herkesin amellerini yazan kiramen katipleri yazdıkları defterlerle mahşere gelecekler. (Furkan Sursi 25. Ayet)

SÜRECEK