Ulu Allah’ın, “Ey benim imanlı-inançlı, salih amelli kullarım. Ben sizden, siz de benden razı olduğunuz halde sizin için vaad ettiğim cennetime girin” buyurduğu yerin adına Cennet veya Cennetler denir. (Fecir Suresi, son ayet)

Bu cennetlere kimlerin gireceği Kur’an’da tek tek sayılmıştır. Bazıları şöyledir;

1-Allah’tan korkanlar, haram işlemeyenler.

2-Allah’ın emrinden çıkmadan yaşayanlar, haramdan kaçanlar.

3-Allah’ın kendilerine verdiği nimetleri paylaşanlar, bölüşenler.

4-Zekatını kuruş kuruş verenler.

5-Başta namaz olarak emredilen ibadetleri, oruç, hac, zekat, kurban, sadaka verenler.

6-Kur’an’ı okuyan, anlayan ve onunla amel edenler.

7-Kul hakkından korkanlar.

8-Adaletli devlet yöneticileri.

9-Ana-babasını razı edenler.

10-Komşusu aç iken tok olmayanlar... Bunlar sadece binde biridirler. Neticede Allah hiçbir ameli asla zayi etmez. Mutlak onun karşılığını verir.

11-Üzerinde kul hakkı olmayanlar.

12-Yetimi kollayanlar.

13-Şehitler, sabırlı olanlar.

14-Hz. Muhammed SAV.in izinden ayrılmayıp, onun sünnetini ifa edenler.

15-Namazını cemaatle kılanlar.

16-Ailesine, eşine, insanlara müşfik davrananlar.

*

R.SAV.in bildirdiğine göre, cennetteki insanlar dünyadaki bin kişinin gücü kadar güç sahibi olacak.

-Boyları 60-70 arşın, örneğin 50 metre boyunda olacaklar.

-Yine kadınlar ve erkekler arzu ettikleri güzellikte olacaklar. Erkekler ve kadınlar dünyadaki eşlerini tercih edebilecekler. Şayet dünyadaki eşlerini istemezlerse ulu Allah onlara meşruiyet, Allah’ın rızasına uygun eş seçebileceklerdir. Cennette zinaya kimse düşmeyecek, çünkü zinaya kadın olsun, erkek olsun gerek olmayacak, herkes arzu ve isteği doğrultusunda istediği nimete kavuşacaktır. Hatta cennetle ilgili ayetleri tefsirleri ile açıklayan bilimler cennette gölgede, köşede, karyolada yatarken canın hurma veya üzüm istedi anında ağzımıza gelcektir. Ulu Allah için güçlük ve zorluk yoktur. Cennette fuhşiyat, menhiyat, pislik namına hiçbir şey yoktur. Orada sarhoş olup uygunsuz söz ve davranışlar yoktur. Bunların hepsi ayetlerle bildirilmiş, Allah’ın emir ve müsaadeleridir. Yani cennette günah yoktur.

Cennette meşgale, iş, aş, eş derdi, çek-senet, aışveriş, çalışma vs yoktur. Vergi borcu, SGK prim derdi söz konusu değildir. Bunların hepsi dünya işidir.

En çok sorulan sorulardan bir erkeğe bir hanım, eş verilir. Dünyada birden çok erkekle veya kadınla evlenmiş olanların hanımlarının tercihine göre dünyadaki eşlerinden kadın birisini seçebilecektir. Ayrıca, huri ve gılman denilen cennet hatunu ve cennet delikanlıları da bulunacaktır. Bunların hepsi normal hak olan bir sistemle herkesin memnun olacağı şekilde ulu Allah’ın iradesi ve kullarının istek ve arzuları doğrultusunda olacaktır. Bunlar teferruattır. Esas olan cennete girebilmektir. İşin özü budur.

Espri bu ya; Oğlu ile babası yolda giderken doluya, fırtınaya, yağmura tutulmuşlar. Sel dağlar gibi coşmuş geliyor. Çocuk babasına, baba annem şimdi ne hazırladı acaba. Çorba mı, pilav mı, demiş. Dağlar gibi selin coşup geldiğini gören babası, acap bu selden nasıl korunuruz diye düşünürken, oğluna cevaben, oğlu, hele beladan kurtulalım, evimize varalım, o zaman annene sorarız, demiş. O hesap, evvel cennete girmeye bakmalı, gerisi kolaydır.

Bir de şu var; her anne, her baba, her çocuk, her eş, kardeş, acaba hepsi cennete girebilecekler mi. Burası dünyadaki otel değil ki, istediğini seçsin. Bu işler dünya ölçülerine göre ölçülen işler değildir. Dünyada senede bir kilo bal, 3 kilo et bulamayan, ama cennete giren mümin, orada bal ırmağı emrinde, bıldırcın eti yanında olacaktır. Cennet bizim ev değil ki her aradığını bulamayacak olası. Orad ayok, yoktur.

Cehennem de bunun tam tersidir. Ölüm yok, hastalık yok, geçim derdi yok, yok yok, sıkıntı yok, sefa zevk çok. Çünkü orası cennettir. Akıllı insan bu nietlere ulaşmanın yolunu bulandır.

Peki, cennetin en büyük nimeti nedir?

(SÜRECEK)