OLGUN DEYİNCE NE ANLIYORUZ?

Bu soru; Osmancık’ta bana soruldu!

-Hemşerim, bir haftaya kadar bu sorunuzun cevabını yerel gazetelerden bazılarında bulabileceksiniz. Benim ne anladığımı da ben o zaman açıklamak isterim, dedi. Cevabımı şöyle açıklıyorum:

Giriş: Olgun sözcüğü Türkçe’dir. İki alanda geçer.

1-Meyvelerde: Severek yediğimiz meyveler, yenilebileceği zamana kadar “ham” (yemeye elverişli değil) sayılır. Zamanı gelir yenilebilecek duruma erişir. Olgun kabul edilir ve besin olarak alınır.

2-İnsanların yaşamında; İnsanlar; doğarlar, büyürler, gelişirler, toplumda bir meslek sahibi olurlar. Olgunlaşırlar, kemale ererler. Kemale ermiş olurlar. Bize de, konuya bu noktadan girmek düşer.

1)Kemal: Olgunluktur, yeterliliktir. Bir birikimle ona erişilir. Bir yerde de bilgidir, erdemdir. Bir başka deyimle de en yüksek değerdir.

2)Kemale gelmek: Olgunlaşan, bilgisi ve görgüsü, anlayışı gereği kadar gelişmiş olmaktır. Bu ise olgunluktur.

3)Olgunluk: Bir kişinin olgun olma durumudur. Eşanlamlısı ise yetkinlik ve kamil olmaktır.

4)Kamil: Olgun, yetkin, ağırbaşlı, kendisini bilen insanlar için geçer.

5)Yetkin: Gerekli olgunluğa, bütünlüğe erişmiş olmadır. Bir başka deyimle de mükemmel olmaktır.

6)Mükemmel: Kusursuz, eksiksiz olmadır.

Bu açıklamadan sonra şu sorulabilir:

-Toplumumuzda, kemal, kemale eren, olgun, kamil, yetkin ve mükemmel insanlarımız azalıyor mu, çoğalıyor mu?

Bu sorunun cevabını da en iyi sizlerin vereceğine eminim. Nereden biliyorsun diyebilirsiniz;

Cevap: Ezberleyen insanlarımız var. Düşünen insanlarımız da var. Dileyelim, düşünenlerimiz, damlalar, dereler, çaylar, ırmaklar ve denizler kadar olun dileklerimizler!