Okumayı sevmeyen bir toplum olduğumuz yapılan araştırmalarla ortada iken, bunun doğal bir sonucu olarak, okuduğunu anlamayan bir toplum olduğumuz da tescillendi.

OECD’nin Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) çerçevesinde 70 ülke arasında yapılan, bizden de 6 bine yakın öğrencinin katıldığı araştırmada, okuduğunu anlama konusunda 52. olmuşuz. Matematik ve Fen Bilimlerinde de son sıralardayız.

Okuduğunu anlayan bir nesil yerine, Matematik ve Fen Bilimlerinde ilerleyen bir nesil yerine, dindar ve kindar bir nesil yetiştiren eğitim sistemi yerleştirmeye çalışılmıyor mu, özellikle son 14 senedir?

İmam Hatip okulları, temel eğitim kurumları olarak yerleştirilirken,

78 milyondan yalnızca 5 milyonu gazete okurken,

İçlerinde sırf muhalif oldukları ve yalnızca mesleklerini yaptıkları için, 1.5 aydır tutuklu yatan 10 Cumhuriyet yazarı ve yöneticisi, daha sonra da Yurt Gazetesi yazarı ve Halk TV’de program yapan, öngörüsü güçlü, donanımlı, danışman olarak kullanılabilecek Hüsnü Mahalli’nin de aralarında bulunduğu 147 gazeteci tutuklu yatarken,

Halk TV’de Hüsnü Mahalli ile program yapan Ayşenur Aslan gibi çok izlenen gazeteciler de, bu durumlara tahammül edemeyip “Artık ‘mış’ gibi yapamayacağım. Her şey normalmiş gibi yoluma devam edemeyeceğim. Bireysel anlamda sözün bittiği noktadayız. Susarak bağırıyorum” diyerek mesleklerini bırakmak zorunda kalırken,

Her gelen Eğitim Bakanı ile zihniyetleri doğrultusunda yaz-boz tahtasına dönen bu eğitim politikaları ile, okuduğunu anlayan, sorgulayan, çağdaş gençler değil, ancak okuduğunu anlamayan, yönetimlere biat eden köle gençler yetiştirilebilir ne yazık ki.

Hele de yönetimlere yaranmak için ilkokul çocuklarının eline idam ipleri vererek fotoğraf çektirip sosyal medyada paylaşan kalitede öğretmenlerle durum daha da vahimleşirken,

Ülkenin durumu ise malum; ekonomik kriz kapıya dayanmış, terör saldırıları bu kadar sıklaşmış, 7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana 22 saldırıda 500 can kaybı yaşanmışken, hala PKK idi, IŞİD idi, FETÖ idi, yanlış politikalarla başımıza sarılan bu terör örgütleri ile boğuşulurken ve bir yandan da Anayasa değiştirilmeye, Başkanlık da aradan çıkarılmaya çalışılırken, hangi eğitimden bahsediyoruz? Son olarak bir de Rus Büyükelçisinin katli.

Çok kötü günler yaşıyoruz, çok.

İçeriden ve dışarıdan da bu ülkeye çok yazık ediliyor, çok.

Tek çıkar yolun Atatürk’ün gösterdiği yol olduğunu bir anlayabilseler.