Bugün, “Ben Müslümanım” diyen insanlara İslam dininin şartlarının neler olduğu sorulsa, çoğu, “Kelime-i şahadet getirmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ve hacca gitmek” olarak cevaplar.
Peki, “İslam’ın ilk emri nedir ?” diye sorulsa, belki bu soruya da çoğu “OKU !” diye cevap verecektir.
“İslam’ın şartlarını yerine getirdiğinizi kabul ettiğimizi farz edelim, ya ilk emrini ne kadar yerine getiriyorsunuz ?” diye bir soru sorulsa, sizce İslam aleminin topunda bu soruya ne kadar olumlu cevap alabiliriz ?
Bugün İslam aleminin durumuna şöyle bir bakmamız bu sorunun cevabını çok açık bir şekilde vermektedir: “Hiçe yakın!”
Bir dinin ilk emri niçin, neden “OKU!” olabilir? Bunun anlamı, önemi ne demektir ?..
Dinde, dil ile ifade ve aynı zamanda kalp ile tasdik etme vardır ki biz buna iman diyoruz. Dilin söylediğini kalp tasdik etmiyorsa orada riya vardır. İnanmak iman etmek demektir. İnanmak, kalbin doğru olduğundan şüphesinin olmamasıdır. Bir şeyin doğru olup olmadığı, ancak özünün bilinmesiyle mümkündür. Yani okumak, öğrenmek, araştırmak, düşünmekle mümkündür.
Yine bir soru gelir hemen: “ Peki, İslam aleminde okur-yazar oranı nedir ?” diye.
İlimde-fende yapılan buluşların, insanlığın hayatını kolaylaştıracak yeniliklerin, günümüz İslam aleminde değil, gayri müslim olarak adlandırılan ülkelerde olduğunu hepimiz müşahade etmekteyiz. Bu da bizim gayri müslimlerden geride olduğumuzu göstermektedir.
İslamın ilk emrinin, anlamını idrakten yoksun bir şekilde, gözlerini kapatarak yapılmasının bir anlamı olabilir mi ?
İslam ülkelerinde okumak denince bugün genelde yapılan kur’an’ın okunmasıdır. Anlamını idrak etmeden, verilen mesajları almadan ve onları hayata taşımadan, üzerinde tefekkür ederek insan ve medeni yaşamlara basamak teşkil ettirmeden…
Bugün İslam coğrafyası neden kan ağlıyor sorusunun cevabı budur işte: Kur’an’ın ilk emrini hakkıyla, layıkıyla anlayıp, idrak edip, onu hayata geçirememek…
Kur’an’ın okumaktan kastı bir papağan gibi, gözüyle gördüğü sözcükleri okumak olamaz şüphesiz.
Sonsuz kuvvet ve kudret sahibi olan ve bütün kainatın yaratıcısı olan Allah, mükemmel olarak yarattığı kullarından bu kadar basit bir şey yapmalarını istiyor olamaz elbette değil mi ?...
O halde okumak çok daha farklı bir şey olmalı….
Günümüzde en son teknolojinin en mükemmeli olarak nitelendirilen cihazlar, aynı anda pek çok şey yapabilmekte ve onu icat eden insanlar yine kendi icatlarına ağızları açık hayran olmaktalar.
Peki ya mükemmel yaratılmış insan aynı anda zihinsel olarak ne kadar farklı işlevleri gerçekleştirebilmekte ?
Kur’an’da neredeyse hemen hemen her surede şu soru sorulmaktadır : “Hiç düşünmezler mi ?” , “ Hiç akletmezler mi?”
Bundan muradı nedir Yüce Yaratıcının ?
Tek kitap, basılmış meta değildir; insan bir kitaptır, hayvanat bir kitaptır, nebatat bir kitaptır, kainat bir kitaptır. Her birinin içeriği, bilgi yoğunluğu, yüklediği sorumlulukları farklı farklıdır.
Bugün İslam dünyası kan ağlıyorsa, tek suçlusu yine sadece kendisidir. İslam’ın ilk ve en önemli emrini hakkıyla yerine getiremediği için, dininde ve imanında samimi olmadığı ve bir papağan gibi sadece sözcükleri tekrarlamaktan öteye geçemediği için…
14.07.2014