Kentimizin sevilen, sayılan; her konuda aydınlık ışığında yürüdüğümüz bir Cumhuriyet Çocuğu olan, değerli ağabeyimiz Oğuz Leblebicioğlu’nu 85 yaşında kaybettik. Işıklar içinde yatsın. Dost ve sevenlerinin başı sağ olsun.

Oğuz Leblebicioğlu, eğitimci ve sanatçı bir ailenin çocuğuydu. Henüz çok küçük yaşlarda girdiği eğitim ve sanat dünyasına hiç ara vermeden 85 yaşına kadar devam etti.

O, eğitim, kültür ve sanata bir ‘hoş seda’ bırakarak ayrılmıştır.

Biz eğitimciler, sanatçılar, kültür insanları, yaşarken; yaşamın her safhasında iyiden, güzelden ve doğrudan yana, ‘doğru cevabı’ aramanın çabası içindeyizdir. Oğuz Leblebicioğlu da ‘bizlerden biriydi’. Oğuz Leblebicioğlu da ‘iyi, doğru, güzel iz’ bırakarak gitti.

Oğuz Leblebicioğlu bir kültür çevresinde yaşamış, ‘düşünce ve konuşma yeteneği’ ile yaşadığı çevreye ışık tutmuştur. O, yaşamı bütün olarak kavramış, bulguları sonunda değişip/değiştirilebilen, Oğuz Leblebicioğlu bir ‘sportmendi’, bir ‘müzisyendi’ bir 7coğrafyacı’, bir ‘yazar’, bir ‘eğitimci’ idi. Ve bu donanımlarla kendisini eğitime, kültüre adamıştı. Öz yaşantısı ile de bulunduğu çevreye örnek olmuş, Çorum’un yetiştirdiği müstesna kişiliklerden biriydi.

Oğuz Leblebicioğlu toplumun her yaşantısı ile ilgilenmiş bir ‘vatan sevdalısı’ydı. Ve de Çorum ve Çorumlu sevdalısıydı.

Oğuz Leblebicioğlu’nun 60 yıldır yazdığı makaleler, ülkemizin, Çorum’umuzun, Çorumlu’muzun iyiliğinden, güzelliğinden yana olmuştur, daima doğrudan yana olmuştur. Yüzlerce makale içeren “Oğuzname” adındaki 377 sayfalık büyük boy eseri, bir ‘ansiklopedi’, bir ‘kaynak eser’ niteliğindedir. Anılarını paylaştığı ‘Hoş Seda’ eseri ile de gelecek kuşaklara ışık tutmuştur. Her iki kitabını çokça bastırıp karşılıksız dağıtmıştır.

Oğuz Leblebicioğlu aramızdan ayrıldı.

Aramızdan ayrıldı, ama efsanevi kişiliği ile, yaşam tarzı ile, bıraktığı eserlerle hâlâ yaşıyor ve yaşayacaktır. O, şu gökkubbede bıraktığı ‘hoş seda’ ile unutulmayanlardandır.

Sevgi, özveri, hoşgörü timsali; kazanımlarını paylaşımcı, sevgili ağabeyimiz Oğuz Leblebicioğlu’na Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, yattığı yer nur, mekânı cennet olsun diyorum.