12 Eylül darbesinden bu yana 24 Kasım, Türkiye'de öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır. 12 Eylül darbecilerinin amacı ne olursa olsun, ne amaçla getirilmiş bir gün olursa olsun, yılda bir kez de olsa öğretmenler hatırlanmaktadır.

İşte böyle bir gün nedeniyle, Çorum Öğretmenevi'nin dinlenme salonu ya da lokal sorunu da çözülür sanıyoruz. Ve de çözülmelidir diyoruz.

Çünkü yazıldı, çizildi, sözlü olarak da ilgili yerlere iletildi, ama Öğretmenevi’nin dinlenme ya da lokal sorunu bugüne kadar çözülmedi.

Bu konuda, 22 Mart 2017 günlü "Öğretmenevleri ve Çorum Öğretmenevi" başlıklı yazımdan da yararlanarak konuyu bir kez daha gündeme getirmek istedim.

* * *

Öğretmenevleri de Öğretmenler günü gibi bir 12 Eylül projesi idi.

Amacı öğretmen kitlesini kontrol etmek, toplumsal konulardan uzak tutmaktı.

Ama gelişen süreç içinde otel, lokanta, lokal, kuaför ve diğer hizmetler gibi sosyal hizmet sunan bir kuruma dönüştü.

Herhangi bir kente giden öğretmen ya da öğretmen ailesinin, ilk kez kendine ait bir yer olarak sığındığı mekân oldu.

Ancak 1983'te temeli atılan, 1987'de hizmete giren Çorum öğretmenevi, her nedense bazı hizmetleri sunmaktan hep uzak kaldı. Düzenli bir oturma, dinlenme, okuma salonu organize edilmedi.

İlk döneminde uzun bir süre kot pantolon kavgası yaşanmıştı; bugün de yine hizmet anlayışında, öğretmenle yöneticiler arasında adeta bir sorun yaşanmakta.

* * *

Oysaki öğretmenevleri:

-Bu hizmetlerin ötesinde sağcı-solcu, Alevi-Sünni, yani tüm farklı kimlikli öğretmenlerin bir araya gelebildiği, sosyal ilişkilerin geliştirildiği ve kaynaşmanın yaşandığı bir hizmeti de yerine getirmektedir.

-Çünkü geçmişte yan yana gelemeyen öğretmenler burada sunulan lokalize ve diğer hizmetlerle bir araya gelebilmektedir.

-Özellikle de Çorum'da yaşanmış büyük bir acıdan sonra, öğretmenevinde bir araya gelebilmek daha da bir önemlidir.

* * *

Sanırım Öğretmenevi’ni yönetenler, Çorum'daki bu hassasiyeti okuyamadılar.

-Aslında kendileri de bir öğretmen olduğu halde kalorifer dairesinden bozma, hava almayan, kapalı bir izbe mekânı öğretmene uygun görmekten rahatsızlık duymadılar.

Oysaki Çorum öğretmenevinin yapımında, Çorum öğretmenlerinin büyük maddi katkısı olmuştu. Her ay maaşlarından kesinti yapılarak bu katkı sağlanmıştı.

Bu nedenle ışık görmeyen, çamaşırhanenin ve tuvalet kokusunun yayıldığı havasız bir yeri öğretmene uygun görmek, yakışık almamıştır.

-Çünkü öğretmen incinmiştir, incitilmiştir.

-Sanki öğretmen, öğretmenevinden dışlanır olmuştur.

Öğretmenlerin bu konuda gösterdikleri yapıcı tepkiler ise hiç önemsenmemiştir.

* * *

Bugün yapılması gereken:

-Öncelikle yöneticiler, öğretmen olduğunu unutmamalıdır.

-Milli Eğitim Müdürü, öğretmen olduğunu unutmamalıdır.

-80'li yıllarda, öğretmenlerin maaşından kesintilerle yapıldığı unutulmamalıdır.

-Öğretmenevlerinin birkaç yöneticinin şahsi mülkü olarak değil, öğretmene hizmet etmek için yapıldığı unutulmamalıdır.

Özellikle de Çorum Öğretmenevi'nin, geçmişte acı olaylar yaşamış ve hassasiyetlerin yüksek olduğu bir ilde, hoşgörü ve dayanışma ruhunu canlandıracağı hiç unutulmamalıdır.

Ve öğretmenevinin önemli bir işlevinin de bu ve bu olması gerektiği bilinmelidir.

Ve de eğer, "24 Kasım Öğretmenler Günü" için söylenen sözlerde samimiyet varsa, öğretmenevine yakışır bir dinlenme salonu, yani bir lokal açılmalı, öğretmenler o izbe yerden çıkarılarak kırılan onurları tamir edilmelidir.