Kurucu iradeyi Anadolu’ya; Cumhuriyet değerlerini kent, kasaba ve kırlara ilk taşıyanlar…

Laikleşen Türkiye’nin ilk militan güçleri…

Toplumsal aydınlanmanın ilk neferleri…

Ve yeni neslin bilgi dünyasını ilk işleyen, ilk dolduranlar…

Ve de gönüllerde anne-babadan sonra unutulmayacak bir taht kuranlar…

Yani öğretmenler.

***

Bu ülkeye yerleştirilen ABD üslerine ilk tepkiyi verenler…

Ne idüğü belirsiz “barış gönüllüleri” adıyla, eğitim dünyasının içine girmek isteyen ABD projelerine, ilk karşı duranlar…

Amerikan baskısıyla 1971-1974 yılları arasında getirilen haşhaş yasağına karşı, ilk sesi yükseltenler…

Barış ve dostluk adıyla Türkiye’ye yerleşmeye çalışan ABD politikalarına, ilk milli duruşu koyanlar…

Yani öğretmenler.

***

Ve emperyal sömürüye karşı, ilk tepkiyi verenler…

Ve emperyalizme karşı, milli damarları ilk uyaranlar…

Çağdaş, bağımsız, özgür bir Türkiye’nin yükselen sesi olanlar…

Laik-demokratik bir Türkiye değerleriyle, toplumu biçimlendirmeye çalışan eğitsel mimarlar…

Yani Öğretmenler.

***

Ve metaya dönüşmüş eğitim sistemi içinde, değerlerinden uzaklaştırılmak istenenler…

Ve ticari bir sektöre dönüştürülen eğitimin, sermayesi yapılmak istenenler…

Ve Atatürk’ün “Cumhuriyet; sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister” sözüyle verilen görevi yerine getirirken sistemin sahipleri tarafından hedefe konulanlar…

Yani öğretmenler.

***

Ve de darbe dönemlerinde, darbecilerin hedefi olanlar…

Darbenin karanlıklarında binlercesi görevden alınıp, binlercesi işkenceden geçirilip, binlercesi cezaevine doldurulup, on binlercesi sürgün edilenler…

Sendikaları, dernekleri ve tüm kuruluşları elinden alınanlar…

Köy Enstitülü dönemde toprak ağaları tarafından hedef tahtasına konulanlar…

Yani öğretmenler.

***

Ve öğretmenler, “Öğretmenler Günü”nü 24 Kasım Çarşamba günü 40’ıncı kez kutladı.

Onlar için yine güzel sözler söylendi. Her yıl olduğu gibi yine övgüler yapıldı.

Ama her yıl olduğu gibi buruk kutlandı böyle bir gün.

Çünkü bir 12 Eylül ürünü idi Öğretmenler Günü.

Elbette o gün amaç, öğretmenleri onurlandırmak değildi.

Amaç, 12 Eylül darbecileri tarafından 12 Eylül felsefesini meşrulaştırmaktı.

Amaç, tüm kuruluşları kapatılmış ve susturulmuş öğretmen kitlesini, 12 Eylül felsefesinin misyoneri yapmaktı.

Ve de 12 Eylül felsefesine, öğretmen camiası üzerinden meşruluk kazandırmaktı.

Evet 1981’de 24 Kasım’ın “Öğretmenler Günü” yapılmasının amacı bu idi.

Ama üzerinde darbenin izleri de olsa “Öğretmenler Günü” kutlandı ve bugün 24 Kasım eğitim camiasında yeni bir heyecanın yaşandığı gün oldu.

Böyle bir mutlu günde tüm öğretmenlerimizin ve tüm eğitim camiasının “Öğretmenler Günü” kutlu olsun.