Çok yetenekli bir spor muhabiriydi…

Sevgi doluydu herkese…

En sonda söyleyeceğim için baştan not düşeyim.

“Adam gibi adamdı” tanımını hak edecek arkadaşlarımın başında geliyordu.

Spor Akademisi mezunuydu, yani dibine kadar da spor yazarıydı.

Çoğu bilmez ama siyaset alanında, yani spor dışında gazeteciliğin her alanında çalışacak düzeyde bilgili, zeki ve kıvrak kalemiyle iyi bir serbest gazeteci- yazar olabilirdi.

Ama o hep sporu seçti.

Hür Anadolu ve Milliyet Gazetesindeki çalışmalarını hatırlamam ama Hürriyet’e geldiğinde spor servisi gerçekten güçlenmişti.

Servisin başında rahmetli Erol Yaşar Türkalp vardı.

Hürriyet Haber Servisi, son derece güçlü bir kadroya sahipti ve başarı üstüne başarı kaydedildi yıllarca.

Neşet, sporun her dalından anladığı gibi basketbol oynamış, hakemliğini yapmış, aynı zamanda iyi bir fotoğraf sanatçısı olarak ön plana çıkmayı başaran nadir gazetecilerden biriydi..

Haberleriyle birlikte nice başarılı fotoğraflarıyla ödüller kazanmıştı.

Hürriyet’e girdikten kısa bir süre sonra Hürriyet Haber Ajansı Ankara bürosunda benim kadromda çalışan eşi Filiz ile tanışmıştı.

Bir dönem sonra evlenmişlerdi…

Yıllarca karı-koca olarak ayrı servislerde ama aynı çatı altında bir çok başarılı haberlere imza atmışlardı.

İkisiyle de emekli olduktan sonra dostluğumuz sık olmasa bile devam etti.

Saygılı, sevgi dolu ve yardımsever bir kardeşimdi.

Eşi Filiz’le üzerinde titredikleri kızları Melis’i yetiştirdiler.

Evlendirdiler.

Güzel bir yaşantının henüz tadı damağında iken, birden aramızdan ayrılması inanın beni çok etkiledi.

Çok ama çok üzüldüm.

Gerçek bir kardeşimi kaybetmiş kadar kederliyim.

Çünkü “Çok erkendi” denecek yaştaydı…

Yazacağı, eleştireceği çok şeyler vardı oysa.

Kederli ailesine başsağlığı dilemek dışında yapacağım bir şey olsaydı keşke.

Işıkların eksilmesin kardeşim Neşet.