Şampiyonluk hedefiyle başlanılan sezonun daha ilk yarısı biter bitmez yaşanan istifalar beraberinde kaosu da getirdi. Hele, Fatih Özcan’ın basın toplantısında yaptığı açıklamalardan sonra kafalar iyice karıştı.

Öncelikle, şampiyonluk yolunun güllük gülistanlık bir yol olmadığını hatırlamakta fayda var. Bu yolda yaşanılacak zorlukları aşmak için birlik ve beraberlik içerisinde hareket edilmesi gerektiğini de sanırım söylemeye bile gerek yok. Ama, maalesef Çorum’da, bu birlikteliği sağlamak pek mümkün olmuyor. Sadece sporda değil, diğer alanlarda da Fatih Özcan’ın yaşadığı sorunlara benzer durumlarla ilgili bir hayli örnek mevcut.

Her insanın bir tahammül noktası vardır. Demek ki, Fatih Başkan’ın da artık tahammül edecek sabrı kalmamış ki, bu noktaya gelindi.

Basın toplantısından sonra kamuoyunda şöyle bir kanı hakim oldu. Birileri sürekli Fatih Özcan’la uğraşıyor, başarılı olmasını engellemeye çalışanlar, kulübü geri almanın gayreti içerisinde olanlar var. Fatih Özcan da şehirden gerekli desteği göremediği için çok yıprandı ve görevi bırakıyor. Evet, bunlar doğru. Ancak, sebepler sadece bunlar mı?

Fatih Özcan, Çorum sevdalısı, Çorumspor aşağı olduğunu her ortamda, her fırsatta dile getiriyor. İnanıyoruz da. Çorum FK’yı 2.Lig’e çıkarttı. Kulübün marka değerini artırdı, hedefler noktasında çıtayı epey yükseltti. Güzel işler yaptı ki, Çorum FK cazibe merkezi haline geldi. Bu vesileyle de, Mesut Özil gibi bir Dünya yıldızı, Göztepe gibi köklü bir kulüp Çorum FK’ya talip oldu. Başka talipler de var. Bu noktaya kadar Fatih Özcan ve ekibini tebrik ediyor, kendi adıma teşekkürlerimi sunuyorum.

Tekrar dönelim son basın toplantısına. “Şampiyonluğa oynuyor” diye satmadığı kulübü, “sonrasını hesaplamadık” deyip kaosun tam merkezinde bırakmasını anlamadım. Benim bildiğim Fatih Özcan, “Bu kulüp bizim namusumuz” diyen Fatih Özcan, evladı gibi gördüğü bu kulübü ortada bırakmaz. Demek ki, bildiği bir şeyler var.

Toplantıdan sonra bende oluşan ilk kanaat, Çorum FK’nın satıldığı ya da satılmak üzere olduğu şeklinde oldu. Duyumlarım ve teyit ettirdiğim bilgilere göre de, yeni yatırımcılar büyük hedeflerle kulübün kapısını çalmak üzere.

Kulübe talipliler olduğu ve satışın her an gerçekleşebileceğini neredeyse herkes biliyor artık. Çorum’dan kimse kulübü yönetmeye talip olmayacağına göre, haliyle yeni yatırımcılar Çorum dışından olacak. Ama bu demek değildir ki, Çorum FK elden gidiyor, Çorum’dan çıkıyor. Hayır. Kim alırsa alsın, kulüp merkezi Çorum olmak zorunda.

Benim düşüncem şu: Kulüp merkezi Çorum, kulübün adı Çorum FK, renkleri kırmızı-siyah ve hedef çıtası hep yüksekse, kimin yönettiğinin bir önemi yok. Ha Çorumlu olmuş, ha olmamış.