Nerede o eski bayramlar, bayram sevinçleri diye bazen kendinize soruyor musunuz? Ben çok soruyorum. Ben eskiden 8- 9 yaşlarımda iken Bayram olunca babaanneme köye giderdik. El öpmelere babaannemlerden başlardık. Babaannem bize mısır unundan helva yapardı.
O zaman nerede, bu zamandaki gibi bolluk? O yıl Mısır’ın oldu zaman bütün yıl ekmeğinde oluyordu. Neyse ben genelde küçükken asi, yaramaz bir kız çocuğu olduğum için hiç bir şeyi beğenmez, her şeye bir kulp bulurdum ve olmayacak şeyler isterdim.
Aslında bu zamanda olacak şeyler gibi gözükse de o zamanda olmayacak şeylerdi. Basit olarak, bir gün “ben bu Mısır Ekmeği’ni istemiyorum, şehrin fırınlarında satılan sıcacık ekmeklerden istiyorum” diye bağırıp çağırmış, hırsımı alamayıp birde evin önündeki armut ağacının tepelerine çıkmıştım.
Annem aşağılarda yalvarıp yakarıyor, aşağı in kızım düşeceksin kelimeleri kulağıma bile dokunmadan boşlukta yok olup gidiyordu. Neyse sonunda çok susadığım için inmiştim. Aslında merkeze çok uzak değildik ama o zamanda araba nerde tek tük merkeze araba gidiyordu. Ya atla, ya da eşekle gitmen gerekiyordu. Eşekle gittin diyelim üç saat gidiş olsa, üç saatte geliş oldu mu sana altı saat. Bayramı eşek sırtında geçirdin, oh ne güzel. Yanımızda babam da yoktu, o mutlaka ne olur ne eder gider alırdı. O zaman bazen babaların sihirli kanatları, özel güçleri olduğuna inanırdım. Özel sektörde çalıştığı için bayram izni vermemişlerdi babacığıma. Bizde zaten onsuz yalnız gezmelere alışmıştık.
Neyse biz konumuza dönelim. Bayram bizim köyde çok güzel geçerdi. Köyde çocuklarla toplanır, ev ev el öpmelere giderdik. Amacımız el öpmekte değildi. Cebimize sakladığımız poşeti şekerlerle doldurmaktı. Bu zamandaki gibi kimse para da vermiyordu. Zaten o zamanda para da yoktu. Kıt kanat geçinilirdi.
Köyün en ücra evlerine kadar giderdik. Bizi kimse kaçırmıyordu, tecavüz edip, bedenimizi parça parça edip çöp konteynırına koymuyordu. Özgür çocuklardık biz o zaman, ev yorgun argın gelir birde topladığımız şekerleri sayardık. Kardeşimin topladığı şekerler nasılsa hep bir fazla çıkardı. İşte o zaman dokunmayın Elif’e kıyamet kopardı.
Babaannemlerde Bayram'ın birinci gününü geçirdikten sonra anneanneme giderdik. O yaşlarda herhalde bayram sonbahar ya da ilkbahara denk gelirdi. Çünkü anneannem bize yazdan sakladığı tatlı elmaları verirdi. Çok güzel bir kadındı, geçmişte çok acılar çekmişti. Acılar onu sanki çok güçlü yapmıştı. Anneannemin hikâyesini başka bir zaman aralığında yazarım. Cesur ve yürekli bir kadındı şimdilik bunu bilin yeter. Anneannem bana çok kızardı. Neden mi devamlı yaramazlık yapmamdan şikâyetçiydi. Asi bir kız olduğum için akıllı ol, uslu kızlar gibi hanım hanımcık ol, ağaçlara tırmanma, kedileri kovalama, kavga etme, anneni üzme diye beni dizlerinin dibine alır öğütler verirdi. Öğütlerinin değerini şimdi daha iyi anlıyorum. Allah’ıma çok şükür ki kızlarım bana benzemiyor.
Ben çocukken bayramlar böyleydi. Bu zamandaki gibi değer verdiğimiz insanlara, telefon sesi soğukluğunda değildik. O zamanda zaten telefon sadece üç- beş kişide vardı. Üstümüzden, bizi sarsa sarsa geçen zaman, Bayram'ın o güzel heyecanını yerle bir etti. Şimdi ise herkes yüreklerinde, çocukluğunda geçirdiği mutlu bayramlarla avunuyor.
Bir zaman bizler yürekleri ile umut dağıtan çocuklardık. Her bayramda kapı kapı dolaşır şeker alıp yerine umut verirdik. Şimdi gözlerim yüreğimle beraber hep o çocukları arıyor. Âmâ hiç birisi de yok. Onlara da hak veriyorum. Çünkü umut dolu yolları, dikenlerle dolduran kötü yürekli insanlardan dolayı, dışarıya çıkmaya cesaretleri yok.
Varlıklarını dört duvar içinde sürdürmeye çalışıyorlar. Yemyeşil ağaçlar yakıldı, tertemiz sular kirletildi, yürekteki umutlar alınıp yerine korku konuldu. Bunları kimler yaptı? Bunları insanoğlundan başkası yapmadı. Sularla birlikte insanlar da kirlendi, kirlendik. Sonrasında kirlenen bir evrende temiz vadiler, temiz cümleli yürekler aradık. Ellerimiz mavinin boşluğunda öylece bekledik.
Bilmiyorum ama Allah sonumuzu hayrı etsin.
Neyse, Herkese mutlu, sağlıklı, umut dolu, savaşsız, kirsiz ve tertemiz bir Bayram diliyorum.
Mutlu bayramlar...