Dün manşetten verdiğimiz “HATTUŞA YILI bir başka bahara kalıyor” başlıklı haberimizi okumuş olmalısınız.

“2019 Hattuşa Yılı olsun” dedik, olmadı. 2020’den az da olsa umudumuz vardı, o da olmuyor.

Antalya Patara, Konya Çatalhöyük ve Nevşehir Kapadokya aday gösterilmiş, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı’na Patara’yı sunmuş. Cumhurbaşkanı tarafından da onaylandığında, 2020 “Patara Yılı” olarak kutlanacak.

2018 Troya Yılı’nda, ziyaretçi sayısı üçe katlanmış. 2019 Göbeklitepe Yılı’nda Şanlıurfa’ya 7 ayda 2 milyon ziyaretçi gelmiş.

Antalya zaten Türkiye’nin turizm başkenti. Ama 2020’de özel olarak Patara’ya gelen turist sayısı birkaç kat artacaktır.

Peki, Hitit uygarlığının başkenti Hattuşa?...

Alacahöyük ve Şapinuva gibi iki büyük antik kente daha sahip Çorum?...

Yüz bin rakamının üzerine birkaç bin çıkabilirse, onunla idare edecek öyle mi?

*

Şunu o kadar sık yazıyoruz ki:

“Çorumlu sahip olduğu hazinelerin değerini bilmezse, kimseye de anlatamaz!”

Önce Çorumluların, nasıl büyük tarih zenginliklerinin üzerinde oturduklarını idrak etmeleri ve Türkiye’ye, dünyaya tanıtmak için de seferber olmaları gerekiyor.

Ama, ellerinin altındaki paha biçilmez eserleri ve insanlık tarihi açısından sahip oldukları ‘ilk’leri kendileri değersiz görürlerse, önemsemezlerse, elbette, dünyaya tanıtmak için kıllarını bile kıpırdatmamaları da doğaldır.

Zaten, Hitit uygarlığını dünya tanıyorsa, bizim gayretimizden çok yabancı bilim insanlarının ilgisi sayesindedir.

*

Dışarıdan durumu değerlendirenler, “Şu Çorum’un sahip olduğu tarihi zenginlikler Avrupalıların veya Japonların elinde olsa, burada yaşayan insanlar turizm gelirleriyle ihya olur” demekten kendilerini alamıyorlar.

Biz Çorum’un büyümesi, gelişmesi adına kendimizce hedefler koyarken, kısa vadede 500 bin, orta vadede 1 milyon turist hayal ediyoruz ya, gerçekte 2, 3, hatta 5 milyon turist hiç de olanaksız değil.

O zaman Çorum’un nereden nereye geleceğini bir düşünün…

*

“Çorum’un en değerli markası Hitit’tir” diye gazete olarak sık sık yazıyoruz.

Sanayileşme çabası içindeki Çorum, bu dünyaca önemli markasını da değerlendirmeye başlarsa, kalkınma ve büyüme mucizesini işte o zaman gerçekleştirebilir.

Onun için, “Hattuşa Yılı”nın turizme devlet eliyle “start” verilmesi anlamına geleceğini düşünüyorduk.

Hayal kırıklığına uğradık.

Çorum’da pek çok kişi bu konuyu umursamıyor, biliyoruz.

Ama neler kaybettiğimizin farkında olmadıklarını da çok iyi biliyoruz.