Umulanın aksine!

Umursamayan assolist Ahmet Hoca, umursamayan saz arkadaşları Burak Çalık, İsmet Benli ve umursamayan Kırmızı-Siyah forma içerisinde sırf spor olsun diye sağa sola anlamsız şekilde koşan futbolcu kardeşlerim.

Çorum FK'nın sezona 3 puanla başlamasına engel olmuştur.

Murat Yıldırım ve Serkan Yavuz'u bu futbolcu arkadaşların dışarısında tutuyorum.

Yazık!

Kimse sakat oyuncu çoktu, takım eksikti, hazır değildik gibi züğürt tesellisi polemiğine girmesin!

Skordan ziyade oynanan futbolun kabul edilir bir tarafı yok!

Berbat oynanan bir oyun sonrası şansa bir gol atıyorsun ve soyunma odasına 1 -0 önde giriyorsun.

İkinci yarı yapılacak değişiklikler ile Çorum FK'nın daha iyi bir oyun ortaya koyarak farkı arttırmasını bekliyorsun.

Ancak bu beklentiyi karşılamak adına ne Ahmet Hoca'dan, ne de futbolculardan hiç bir hamle gelmiyor.

Murat Yıldırım ve 2-3 oyuncu dışında.

Dakikalar 60'ı gösterdiğinde özellikle Halil İbrahim Sönmez ve Burak Çalık'ın tel tel döküldüğü, kanatların bariz çalışmadığı ortadayken Ahmet Hoca'nın 80 dakika oyuna müdahale etmemesi.

Yetmedi takımın gole ihtiyacı varken ön libero çıkarıp yerine başka bir ön libero alması!

O da yetmedi 90.dakikada takım galibiyet golü ararken zaman geçirmek adına oyuncu değişikliği yapması!

Kabul edilir gibi değil!

Ahmet Hoca oyunu iyi okuyup hamlelerini yapmakta geç kalmasaydı Çorum FK kötü oynadığı bir maçtan 3 puanla ayrılabilirdi.

Oysa ki,

Rota kupa sloganı ile başlanan sezonda ilk hedef vura vura gitmekti!

Daha ilk maçtan tökezleyen bir Çorum FK benim nezdimde büyük bir hayal kırıklığı oldu.

Futbol bu tabii ki puan kaybı olacak.

Yeri gelecek ağır yenilgiler de alacaksın!

Ancak futbol adına ortaya bir şeyler koyacaksın ki, kaybedilen puan kolay hazmedilsin!

Yaklaşık 25 milyon TL'ye kurulan kadro Diyarbekirspor karşısında koskoca 75 dakika hiç bir organize atak geliştiremedi!

Bu da kaçar mı denecek bir tane pozisyona dahi giremedi!

Skordan ziyade insanı kahreden kısmı da bu zaten.

O yüzden benim nezdimde kaybedilen bu puan...

90 dakika maçı okuyamayan Ahmet Hoca'ya!

Diyarbekir defansından sekerek orta sahaya gelen topu tekrar ileri şişirmek yerine kalecisine dönen İsmet Benli'ye!

Yıllarca profesyonel olarak üst düzey futbol oynamasına rağmen hala ofsayt nedir bilmeyen Burak Çalık'a!

Kullandığı kornerlerin yanı sıra, her kanat organizasyonunda dağa taşa orta yapan Halil İbrahim Sönmez'e!

Asıl görevi gol atmak olmasına rağmen gol dışında mücadelesi ile ayakta kalmaya çalışan Batuhan Er'e!

YAZAR!

Taraftarın derdini de yazsa yazsa dil susar.

'GÖNÜL' yazar!