Büyük Atatürk’ün, dış politika ilkeleri ve Türk diplomatlarına tavsiyeleri, Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi nedeniyle, sosyal medyada yoğun olarak paylaşılıyor:

•Komşuların iç işlerine karışmayın.

•Rusya’yı tahrik etmeyin.

•Arap ülkeleriyle ilişkilerinizi geliştirin, ama aralarındaki anlaşmazlıklara karışmayın.

•Sormadan akıl vermeyin.

•Batı kültürünü benimseyin, fakat onların emperyalist emellerine alet olmayın.

*

İşte Atatürk, bunun için “büyük”, bunun için “dahi”...

Bilim, teknoloji, kültür-sanat, demokrasi, hukuk, insanca yaşam, inanç ve fikir özgürlüğü Batı’da olduğu için, Yüce Önder, Batı uygarlığını hedef göstermiş. Ama, emperyalizm gerçeğini de aklımızdan çıkarmamamız gerektiğini öğütlemiş.

Kuzey komşularımızla iyi geçinmemiz, Araplarla din kardeşliği temelinde, ama “uzaktan” iyi ilişki kurmamız da Atamızın tavsiyeleri arasında.

Son zamanlarda bunu, Cumhuriyet değerlerine bağlı din bilginleri de “Dinimizi yaşayalım, ama Araplaşmayalım” şeklinde ifade ediyorlar zaten.

*

Ukrayna’da ağır bir dram yaşanıyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsızlığını kazanan cumhuriyetleri NATO’ya dahil ederek Rusya’yı kuşatma çabaları, yeni “Rus Çarı” olarak nitelenen Putin’in buz gibi soğuk yüzüne çarpıp tuzla-buz oldu.

Ve NATO’nun lideri ABD ile diğer Batılı ülkelerin karşılığı, ekonomik yaptırımlardan ibaret kaldı.

Böylelikle, emperyalizmin kışkırtmalarına kapılmanın nasıl büyük tarihi yanılgı olduğu, somut olarak bir kez daha kanıtlanmış oldu.

*

Diplomaside de, ekonomide de ülkemizi çok zor günler bekliyor.

Birlik ve beraberliğe, bugün her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.

Kutuplaştırma, ötekileştirme siyasetini bugün de bırakmayacaksak, ne zaman bırakacağız?

Ve Lozan’ın, Montrö’nün önemini hâlâ anlamak istemeyenlere ne diyeceğiz?

Ne büyüksün Atatürk!