Yani Kuzey Atlantik Savunma İttifakı…

Küresel sermayenin koruma gücü…

Türkiye’nin de üyesi olduğu emperyalist bir askeri [militer] pakt…

Daha vurgulu bir ifadeyle, emperyalizmin silahlı gücü…

4 Nisan 1949’da kuruldu. 12 ülke tarafından…

ABD, İngiltere, Belçika, Fransa, Lüksemburg, Hollanda, Kanada, Danimarka, İzlanda, İtalya, Norveç ve Portekiz tarafından Washington’da imzalandı.

1952’de Türkiye ve Yunanistan üye oldu.

1955’te Almanya, 1982’de İspanya, 1999’da Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya üye oldu.

2004’te Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya üye oldu.

2009’da Hırvatistan ve Arnavutluk, 2017’de Karadağ üye oldu.

Ve son olarak Mart 2020’de Kuzey Makedonya’nın katılımıyla, bugün 30 üyeli bir askeri güç oldu.

***

Bugün NATO demek ABD demektir.

Yüzyılımızın ve modern dünyanın haçlı ordusu gibi…

ABD emperyalizminin hegemonyasını güçlendirme ve sürekli kılmanın bir aracı…

14 maddelik anlaşma metninin 5’inci maddesinde der ki;

“İçlerinden bir veya daha çoğuna yöneltilecek silahlı bir saldırının, hepsine yöneltilmiş bir saldırı olarak değerlendirileceği…”

Yani NATO üyesi herhangi bir ülkeye yapılacak saldırı, tüm NATO üyesi ülkelere yapılmış sayılacaktır.

Evet, böyle deniliyor ama:

Kıbrıs savaşında Türkiye yalnız bırakılmıştır. Üstelik silah ambargosu uygulanmıştır.

Türkiye’yi rahatsız eden tüm terör örgütleri, NATO üyesi bir kısım devletler tarafından silahlandırılmakta ve donatılmaktadır.

Ermenistan’la yaşanan sorunlarda, sürekli Ermenistan yanında yer alınmaktadır.

***

NATO her yıl ya da aralıklı olarak, yeni olguları değerlendirmek ve üyelerine yeni görevler vermek için zirve toplantısı yapar.

Ve 14 Temmuz 2021 günü de ittifakın merkezi olan Brüksel’de toplandı.

Zirvenin gündemi, gelecek 10 yıllık yol haritasının belirlenmesi, stratejilerin güncellenmesi idi.

Bunun için gündemine aldığı konular:

-Çin'in yükselişi…

-Rusya ile ilişkilerin durumu…

-Siber tehditler…

-Terörle mücadele…

-Yıkıcı teknolojiler...

-İklim değişikliğinin güvenliğe etkileri…

-Afganistan'da NATO misyonu gibi…

Bunların bir kısmı her zirve toplantısında ele alınan konulardı. Ama bu toplantının asıl hedefinin Çin olduğu çok bariz görülmekteydi. Hem NATO üyelerine, hem de diğer dünya ülkelerine, Çin için verilen mesaj idi asıl hedeflenen konu.

***

Türkiye NATO’ya, 18 Şubat 1952’de üye oldu.

Üye olabilmek ve ABD’nin olurunu alabilmek için Kore’ye asker de gönderildi. 1950’de başlatılan Kore savaşına 5803 kişilik bir tugayla…

Ve bu ülkenin yoksul evlatları 10 bin kilometre uzakta telef edildi.

741 ölü, 2147 yaralı, 234 tutsak, 175 kayıp…

Ve ölenlere ‘Kore Şehitleri’ denildi… Kimin için? Emperyalist Amerika için!

Oysaki Türkiye gibi bir ülkenin bir emperyalist saldırı paktında işi olamazdı.

Dönüp, dönüp “ABD, Türkiye’nin stratejik ortağıdır” denildi.

Oysaki Türkiye gibi bir ülke, emperyalist bir süper gücün “stratejik müttefiki” olmazdı…

Ve bu tarihten sonra Türkiye toprakları, NATO adı altında ABD üsleriyle dolduruldu.

Ve bu tarihten sonra Türkiye, artık adı konmamış bir ABD uydusuydu…

Dış politikası, iç politikası, ekonomi politikası, tarım politikası, eğitim politikası, ulaşım politikasıyla…

Yalnız Türkiye değil, dünyanın birçok ülkesi ya NATO adıyla ya da ABD adıyla askeri üslerle dolduruldu.

Amaç, emperyalist sömürüyü, yağma ve talanı güvence altına almaktı…

Amaç, olası milli uyanışları ve emperyalizme karşı uluslararası dayanışmayı anında boğmaktı…

NATO, genelde emperyalizmin çıkarlarını koruyan, talimatlarını ABD’den alan bir askeri güç olarak kurulmuştu.