Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yakınlığıyla bilinen, iş insanı Ethem Sancak, Çin zulmü altındaki Doğu Türkistan'la ilgili skandal açıklamalarda bulunmuş…

Sancak, "Uygur bölgesinde yaşayan Uygurların refah seviyesi bizim Yozgat’ta yaşayan insanlarımızın refah seviyesinden 3 kat daha yüksektir." demiş.

Neyse, madem ki öyle, biz neden bu kadar geri kaldık?

Önce bu soruya yanıt vermeli Sancak…

Aslında Sancak iç politikadan çok Türkiye’nin dış politikasına değinmiş, son 20 yıldır Nato’da değilmişiz gibi de Nato ve Batı’ya yüklenmiş.

Sayın Sancak son 20 yıldır hangi gezegendeydi acaba?

“Biz Amerika’nın desteğiyle iktidara geldik. Taç giyen baş akıllanır. Van minute olayında rest çektik. Batının pranga sistemine kafa tutmaya başladık. Bunu devirebilmek için en son içimize sızdırdıkları FETÖ, 15 Temmuz darbesini yaptı. Biz milletimizin desteğiyle bunları yendik.” demiş devamla…

Son derece yerinde tespitler (!).

Sayın Erdoğan “Ethem bey”in bu görüşleri için ne der bilemeyiz.

Sadece Nato’yu “Şeytani bir örgüt”olarak suçlamasına sayın Erdoğan ne der, bunu merak ederiz yani …

“Yap-İşlet-devret”ci iş insanı, devamında bakın neler öne sürmüş:

“Aslında Türkiye NATO ve Batı ile sürekli savaş halinde. Şimdi NATO’ya girdik ve 70 yıldır NATO’nun bekçisiyiz. NATO’nun bütün 70 yılı boyunca bu ülkeye verdiği tek bir katkı var mı? Tabanca yapmamıza izin vermediler. NATO bizim içimizde geçmişte kalan bir kanserdir. Türkiye gelişmek istiyorsa kanserini yenmelidir. Geç bile kaldık. Biz çıkmasak da zaten onlar bizi atacak”.

Bunlar ünlü iş insanının şahsi görüşleri.

Sayın Erdoğan paylaşır mı, veya ne kadarını doğrular bilemeyiz.

Sancak’ın konuşmasının sonundaki görüşleri oldukça “itiraf” niteliğinde...

Mesela Altay Tankı konusunda…

Altay tankı yıllardır üretilemedi, yani ”ortada yok”.

Sahibi olduğu ve Katar’ı da ortak ettiği BMC, bu tankı üretip, henüz yürütemedi.

Neden?

Sancak şu tespiti yapıyor:

“….Batı (yani Nato) Şu anda bize ambargo uyguluyor, kendi savunma sanayimizi kendimiz yapmak istediğimiz için... Ben BMC’de Altay tanklarını yapmaya çalıştım. Her şey hazır. Motor yok. Motoru Almanlar verecekler ama Almanlar bunların (Nato’nun) korkusundan motoru vermiyorlar. NATO bu prangayı kırmamak için oluşturulmuş bir şeytani örgüttür.”

Buyurun, Nato “Şeytani Örgüt” oluverdi…

Burada bir gerçek daha var ki bunu inkâr etmek mümkün değil.

“Motor üretemeden” tank üretmek istemenin sonu budur işte.

Almanlardan “motor” bekleyenlerin işi çok zor.

Boşuna yazmıyorum son 50 yıldır…

Mahallemizin terzisi Hasan Efendinin “Yerli toplu iğnelerimiz devamlı kırılıyor elimde. Hala Almanların ürettiği dikiş ve toplu iğneye muhtacız. Çünkü Alman çeliğinden üretilen ithal iğneleri kullanmak zorundayız” demesi meğerse boşuna değilmiş…

Daha toplu iğne üretemiyoruz ki, tank motoru üretelim.

Yap-İşlet-Devret denince yeri göğü inletiyoruz.

Yaşasın 5’li Çete (!)…

Sonuç:

Alttaki cümleyi çocukken (70 yıl önce) çok kullanırdık, içi boş laf edenlere karşı:

“NATO kafa, NATO mermer”

*

(ÇORUM HABER’İN NOTU: Ethem Sancak, sonradan “Amerika’nın desteğiyle iktidara geldikleri” yolunda bir ifade kullanmadığını savunduysa da ses kaydı ortaya çıktı. İhraç istemiyle disipline sevk edilmesi üzerine de AKP’den istifa etti.)