Portakal mı?

Mandalina mı?

Narenciye mi?

Eeeee…Kış kapıya dayandı

Sonunda şifayı kapıp ta şaşırınca

Defteri kalemi al iyi yaz,

Nane limon kabuğunu bir güzel kaynat

Ha…ha…

İçine hatmi çiçeği, biraz tere otu katasın

Biraz tarçın, zencefil,

Portakal, mandalina, narenciye sayıklamanıza gerek kalmaz.

İnsanları sözle olduğu gibi çeşitli hal ve hareketlerle hor, hakir ve küçük görmeyi Cenabı- Hak şu ifadeyle yasaklamış;

”İnsanların arkasından çekiştirip kaş- göz işaretleriyle alay eden kimsenin vay haline!” ( el- Hümeze 1)

Bir kimse ile alay etmek de haramdır.

Alaycı konuşmak argo ve sokak ağzıdır.

Hele de Fatih PORTAKAL gibi renkli, samimi ve doğal duruşu olan,

“Araştırmacı gazetecilik ve haber sunumunda tarz” derslerinde hocalık yapan,

Mahalli İdarelerde Yüksek Lisans eğitimi yapan bir sunucunun soyadı ile ilgili alaycı konuşmak ne kadar etiktir?

Şimdi Anadolu’da çok yaygın olan bir sürü isim var, onlarla da alay mı edelim biz de.

Devleti yöneten bir kişinin tüm vatandaşlarına aynı mesafede ve saygıda olması gerekmez mi?

Portakal bir konuşmasında; ben konuşur gibi sunuyorum programı. Robot gibi değil bir insan gibi duruyorum ekranda, diyor.

Haberleri sunarken sokaktaki adamın aklından geçenleri dillendirdiği için seviyor ve izliyoruz Fatih Portakal’ı.

Dileğimiz, tüm gazetecilerin yukarıdan aldığı emirleri değil sokaktaki adamın düşüncelerini söylemesi.

Basın ve düşünce özgürlüğü olan güzel günlere…

Her Gününüz Güzel Olsun.