Yüce Allah, bu uçsuz bucaksız kainatı ve içindekileri biz insanlar için, insanları da sırf kendisi için yaratmış. Bu fani, geçici dünyadan nasiplerini alsınlar ve esas olan ebedi hayatlarını da burada kazansınlar istemiştir.

Kur’an’da: “Ben yüce Allah cc. insanları ve cinleri sırf beni tanısınlar ve bana ibadet etsinler diye yarattım” emrini buyurmuşlardır. Onun için bir mümin için önce sarsılmaz bir iman sonra o imanı koruyacak olan ibadetler esastır. İbadetlerin başı ise namazdır. Çünkü İslam’ın şartı beştir. Savm, salat, hac, zekat ve kelimeyi şehadettir ki, Eşhedüenlailahe illallah ve eşhedü enne muhammeden abdühü ve resulü. Yani; İnanırım, ibadet ederim ki, Hz. Allah vardır, birdir. Eşi ve benzeri yoktur. Yaratan yaşatan, öldüren, dirilten, herkesin bu dünyadaki kazanımlarına, iman ve ameline göre ahirette mükafaat ve cezalarını verecek olan Hz. Allah’tır ve Hz. Muhammed SAV. onun kulu ve son peygamberi olduğuna yürekten inanırım, demektir ki, bu imandır.

Bu sarsılmaz imandan sonra ibadetlerin başı, dinin direği müminin gözünün nuru, hiç şüphesiz ki 5 vakit namazdır. Bir bedende baş ne ise, dinde de namaz odur.  Namazın terki büyük günahtır. İadesi kazası edilmediği müddetçe tevbe ve affı da yoktur.

Dinde namaz son derece önemlidir. Neden? Çünkü namaz hakkında 80’den fazla kesin emirle ifade edilen ayetler vardır. Çok fazla fiili ve sözlü sünnet vardır. Bu bakımdan namazın hafife alınması mümini dininden eder. İkincisi; ulu Allah bedenle yapılan ibadetlerin çoğunu namazda toplamıştır (zikir, fikir, Kur’an, fiziki hareketler, kıyam, rüku, secde gibi özellikli ibadetler namazda cem edilmiştir).

Hiçbir farz ibadet, namaz gibi günde 5 vakit değildir. (Hac ömürde bir, oruç senede bir ay, zekat senede bir iken namaz senede 365 gün, yani senede diğer namazlar hariç (Cuma, bayram vs gibi) 1825 vakitir. Beş vakit namazda günde 17 rekat farz, 3 rekat vacip, 20 rekat sünnet vardır. Diğer ibadetler nafiledir. Yani isteğe bağlı ibadetlerdir.

Namaz özellikli bir ibadettir. İnsanın bedenini, ruhunu ve ahlakını disipline eden, insanın yaşantısına yön veren en etkili bir ibadettir. Bu bakımdan Kur’an’da; şüphesiz ki namaz, tam anlamı ile vecid diyetle ifa edilirse sizleri bütün kötülüklerden korur. Çünkü namaz azim-büyük bir ibadettir. Allah sizin kalplerinizdekini çok iyi bilmektedir” buyurur.

Bu arada şu soruya cevap vermek gerekir. Toplumda göründüğü şekliyle ve istisnalar hariç genelde neden bunca namaz kılanları namaz kötülüklerden korumuyor. Yüce Allah bu suale bizzat cevap veriyor. “Sizden sonra kötü bir nesil gelecek, onlar namazı zayi ettiler. Şehvetlerine uydular (namazı şeklen kıldılar) onlar da azgınlıklarının cezasını  çekeceklerdir.” Meryem suresi 59. ayet. Ve yine Maun suresi 4. ve 5. ayetlerinde; Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki onlar namazlarını ciddiye almazlar. (İbadetlerini adet gibi yaparlar) Onlar gösterip yapanlardır. Ayrıca hayra mani olurlar” buyurur. Yani namazı Allahımızın istediği gibi, savsaklanan işten bir fayda gelmediği gibi, ciddiyetle kılınmayan namaz da insanı kötülüklerden koruyamaz.

Bakınız Hz. Ömer R.A.nın Medine’de çok kıymetli bir hurma bahçesi var. Bir gün bahçe ile meşgul iken, namaz vaktinin farkında olmuyor. Bahçeden koşarak camiye geliyor. Geliyor ki, cemaat ikindi namazını kılmış ve dağılmışlar. Yani cemaatle namazı kaçırmış. Son derece mahzun oluyor. Büyük bir üzüntü ile bir karar veriyor. Kendisini cemaatten alıkoyan cennet gibi güzel hurmalığını hayra bağışlıyor. İşte sahabeler R.SAV. gibi namaza böylesine aşk ve sevdalı idiler. Bakınız durup dururken hiç kimse bir yere varamaz. Hz. Ömer halifeliğinde İslam ordusu İran’da harp halinde…Düşman İran ordusu, İslam ordusunu arkadan kuşatıyor ve İslam ordusu topyekün imha edilmek üzere. Hz. Ömer de Medine’de Cuma hutbesi okuyor. Yüce Allah bir anda Hz. Ömer’in gözlerindeki perdeyi kaldırıyor ve İslam ordusunun durumunu ona gösteriyor. Hutbede İslam ordusunun tehlikede olduğunu gören Hz. Ömer, hutbede Medine’de binlerce cemaatin huzurunda İslam ordusu komutanı Sariye R.A. haykırarak bağırıyor; Ya Sariye, cebele cebele orduyu dağa çek, dağa çek diye bağırıyor. Bu sesi duyan Sariye korkunç durumu farkediyor ve ordunun sırtını dağa dayıyor. Böylece İslam ordusu yok olmaktan kurtuluyor. İslam ordusu Medine’ye dönünce, komutan Sariye, ya Ömer, eğer beni uyarmasaydın İslam ordusunun cesetleri bile bugün Medine’ye gelemezdi, demiştir.

Evet, ciddiyetle yapılan işler ciddi sonuçlar doğurur. Allah’ın emirlerini ihlas ve samimiyetle yerine getirenleri yüce Allah işte böyle korur. Eğer bizler R.SAV. ve onun kutlu sahabileri gibi namaz kılsak, o namaz bizleri bütün kötülüklerden alıkoyar. Dünyaya huzur gelir. Şu gördüğümüz cehenneme dönmüş İslam dünyası cennet olurdu. Bizler inandığımız gibi yaşamadığımızdan ibadetlerimizin bu gücünden mahrum kalıyoruz. Unutmayınız ki, namaz müminin miracıdır. Yani müminin yüce Allah cc. hazretleri ile yüzyüze, gözgöze geldiği an namaz anıdır.

R.SAV. efendimiz hazretlerinin Allah’ın emri ve iradesi doğrultusunda namaza verdiği önemi belgeleyen bir örneği sizlere sunuyorum.

(SÜRECEK)