Birleşmiş Milletler ‘in (BM) yayımladığı Dünya Mutluluk Raporu 2018, vatandaşlarının en mutlu olduğu ülkelerin dünyanın en zengin ekonomileri değil, sosyal devletin ve kurumsal desteklerin güçlü olduğu ülkelerden oluştuğunu ortaya koyuyor.

Dünya Mutluluk Günü nedeniyle yayımlanan raporda, dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasındaki ülkelerde hiçbirinin ilk 10 sıralamasında yer almadığı görülüyor

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözüm Ağı (UNSDSN) tarafından hazırlanan raporda ülkeler gelir, sağlıklı yaşam beklentisi, sosyal destek, özgürlük, güven ve cömertlik konuları bakımından kıyaslanıyor. Finlandiya, 6 konunun tamamına bakıldığında dünyanın en mutlu ülkesi olarak dorukta yer alıyor. Dünyanın en büyük ekonomisi ABD 18. Sırada kendisine yer bulabiliyor. Danimarka üst üste 7 yıldır hep üst sıralara yerleşiyor.

Finlandiya’yı sırasıyla Norveç, Danimarka, İzlanda, İsviçre, Hollanda, Kanada, Yeni Zelanda, İsveç ve Avustralya izlerken, Türkiye, 'En mutlu ülkeler' sıralamasında 156 ülke arasında 74. sırada kendisine yer bulabiliyor. Raporda Küba yer almıyor. Rapor daha çok sosyal demokrasiyle sınırlandırıldığı görülüyor. Küba’da uluslararası dayanışma duyguları gelişmiş bir ülke. Her ne kadar kişi başı milli gelir düşük olsa da, insanlarının özgürce yaşayabildikleri, sağlık, eğitim ve barınma sorunları devletçe garanti edilmiş, belki de dünyanın yüzü en fazla gülen, müzik, dans ve aşkın ülkesi insanları, mutlu ülkeler tanımında yer alsaydı daha objektif olurdu diye düşünüyorum.

Avrupa ülkelerine gidenler bilir, en mutlu ülke Danimarka, soğuk ve karanlık bir ülke olmasına rağmen mutluluğu yakalayabilmiş. Ülkemizle kıyaslanamayacak coğrafi farklılıklar var. Ülkemizde ki güneş, ılık esen rüzgâr, dört mevsimin hakkıyla yaşanabiliyor olması, servetlerin en büyüğü. Fakat ülkemiz insanı mutsuz. Demek ki mutluluk için sadece coğrafi koşullar yetmiyor. Danimarkalı başka şeyleri hayata geçirerek yakalamış mutluluğu, öncelikle adil bir hükümet ve kamu yönetimi varlığı, yoksulluk oranı düşük, nitelikli eğitim ve sağlık, demokrasi, kolektif üretim ve üleşim. Mutluluğu yakalamanın sırları.

Bu ülkelerde dayanışma ağları gelişmiş, bireysellik değil toplumsallık ön plana çıkıyor. Kutuplaştırmalar yok. Aşırı zenginlik ve aşırı yoksulluğun olduğu, kin, öfke, hırs, aşırı rekabet ve bireysel duygular, geleceğe güvensizlik duyguları, mutsuzluğu artırıyor.

Sıradan bir mutluluk testini şöyle yapabiliriz, kamu binaları çıkışında kaç insan, tebessümle yüzünde ışıkla çıkıyor. Kaç insan yere bakıyor ve telaşlı, dalgın, asık suratlı, bir yerlere yetişme telaşında, kaç insan gözleri kaymış, anlamsız bakışlar içinde. Hatta kaç insan kendi kendi ile konuşarak gidiyor. İşte toplumun nabzı ve psikolojisi.

Türkiye 156 ülkenin mutluluk sıralamasında 74. Demiştik, fakat bu seçimlerden önceydi, sonrasını siz hesaplayın, yakında birde yerel seçim var. Yerel seçim sonrası bu günüde arayacağımıza şüphe yok.

Peki, sizce mutsuz ülkenin, mutlu insanı olabilir mi?