Hepinizin malumudur ki, toplumun temeli aile, ailenin temeli de nikah bağı ile bir ömür boyu ayrılmamak üzere birbirlerine bağlanan karı-koca, yani eşlerdir. Daha sonra evlilik zincirine çocuklar da eklenirler.
Toplumun huzuru, ailenin huzuruna bağlıdır. Toplumları ve milletleri aileler oluşturur. Aileler ne kadar sağlam yapılı ve mazbut olurlarsa, toplumlar da o kadar sağlam ve uzun ömürlü olurlar.
Bugünkü aileler çok geliştirilmiş imkanlara sahip olmalarına rağmen, eski ailelere göre daha çok huzursuz ve mutsuzdurlar. Yani mutsuz ailelerin sayısı gün geçtikçe çoğalmaktadır. Boşanmalar hızla artmakta, birçok masraflarla ve ümitlerle kurulan aile yuvaları, çiçeği burnunda evliler kısa zamanda ve acı bir şekilde ayrılmakta, anaları ve babaları sağ olduğu halde çocuklar öksüz ve yetim kalmakta, kocaları, karıları ölmediği halde... Eşler maalesef dul kalmakta, bu ise aileler, toplumlar ve milletler için acı bir yıkım olmaktadır.
Bunun birçok sebepleri vardır muhakkak. Ama en belirgin sebeplerden birisi, belki de en önemlisi, eşlerin evlenirken alelacele hareket edip, eş seçiminde isabetsiz tercihler yapmaları yanında, ekonomik, sosyal ve psikolojik, hatta kültürel etkenlerin baskısı da boşanmaların ana nedenlerini oluşturmaktadırlar.
Örneğin, bu sene Çorum’da farzedelim ki, evlenen çiftlerin sayısı 1600-1700 olsun. Bunun %25-30’u, yani 650-700’ü boşanmaktadır. Çorum gibi muhafazakar, geleneksel aile yapısına sahip olan bir yörede bu sayı ürkütücüdür.
Büyük şehirlerde durum daha da vahimdir. Batı ülkelerinde ise durum içler acısıdır.
İletişim araçlarından öğrendiğime göre, boşanmaların, nikahsız yaşayanların en çok olduğu ülkelerin başında Finlandiya, Danimarka gibi ülkeler geliyormuş, örneğin Finlandiya’da evlenen her 100 çiftten 70’i boşanıyor. Toplumun %70’i nikahsız ilişki ile yaşıyormuş.
Genel olarak toplum bilimcilerinin ve araştırıcıların görüşü: Gelişen teknoloji ve ekonomik imkanlar ile çoğalan ihtiyaçların aynı oranda artmaması, eskiden aile fertleri için lüks sayılan bir çok işlerin şimdi ihtiyaç, hatta zaruret haline gelmesi (ulaşım, iletişim araçları vs gibi) buna karşılık insanların imkanlarının aynı oranda artmaması aile yuvalarının yıkılmasında başlıca etkenlerdir. Devletler ve hükümetler, nesillerinin devamını sağlamak, mevcudu korumak için bu sahaya milyarlarca dolar yatırımlar yapmakta, insanları evliliğe özendirici projeler üretmekte, ama maalesef yine de aile yıkımlarını önleyememektedirler.
Çünkü, batılılar işin sadece maddi boyutu üzerinde durmakta, manevi tedbirlere, insan nefsinin arzularına gem vurduğu –engellediği- için ahlaki tedbirlere itibar etmemektedirler. Bu nedenle nikahsız yaşamanın önüne geçememektedirler. Zina, nesli yok eden korkunç bir tehlikedir. Zinayı serbest bırakmak hatta teşvik etmek aile yuvalarının temeline dinamit koymakla eşdeğerdir. İş zina seviyesinde de kalmamakta, anasız babasız veya boşanmış çiftlerin geride bıraktıkları çocuklar sahipsiz kalmakta, aileler ve toplumlar içki kumar uyuşturucuya bulaşmış binlerce sahipsiz çocuklarla uğraşırken, milletleri içerden ve dışarıdan çökertmek isteyen emperyalist güçler bu kesimi uyuşturucu pazarlarında enstrüman olarak kullanmaktadırlar. Devletler arası düşmanlıkların yol açtığı uyuşturucu pazarlarından milyarlarca dolarlık kara paralar elde etmektedirler.
Durum bu merkezde iken aileleri yıkılmaktan kurtarmak, nesilleri devam ettirmek devletlerin, milletlerin öncelikli görevleri olmaktadır. İşte bu sayılan tehlikeleri önlemek, tedbirler almak, neslimizi korumak vefakar, cefakar ve sadakatli, ahlak ve faziletli eşlerden oluşan, zinadan uzak aile yuvalarını oluşturmak için geleneksel ama geliştirilmiş, asrın gelişen yeniliklerine ayak uydurabilecek sağlam aile bireyleri yetiştirmek mecburiyet ve mükellefiyetindeyiz.
İşte bu nedenle mutlu aile, huzurlu toplum nasıl kurulur ve ömür boyu sürdürülebilir, sıcak aile yuvasının kurulması, yaşatılması için gerekli kuralları sizlere sunmak için biz bu yazı dizisini hazırladık. Bu yazımızda evlilik öncesi ve evlilik sonrası eş adaylarının ve evlendikten sonra eşlerin bilmeleri gereken islami-insani-ilmi bilgileri sizlere sunacağız, sizlerle paylaşacağız.
Devam Edecek