Gazetecilik mesleği için “zor zenaat” derler.

Eğer “patronun itibarını yükseltmek ve servetini şişirmek” amacında olan bir yayın organında çalışıyorsanız, hiç kuşkunuz olmasın ki “yalaka” gazetecilik yapmak zorundasınız.

Yani “sahibinin sesi” konumundasınız demektir.

Eğer tarafsız-yansız bir yayın organında emekçiyseniz, “zor zenaat”cı sınıfında mücadele vereceksiniz demektir.

Aynı zamanda işiniz de zor ve güç demektir.

Yani, gerçek gazeteci sınıfında sayılırsınız.

Tıpkı Murt Demiray gibi.

Meslektaşım, arkadaşım ve aynı zamanda eşimin ikizi olan Murat, “doğuştan muhalif” denilen sınıfta yer alıyordu.

Mülkiyeliler Birliğinde okurken “muhalif” yanını dernekçilikte göstermişti.

İktidar karşıtı derneklerde yer alarak başlamıştı muhalifliğe.

1964’de Kim Dergi’sinde başlayan gazetecilik serüvenini, Ulus Gazetesinde sürdürdü.

1975’ten sonra Anka Ajansı, Günaydın ve Yeni Asır Gazetelerinde çalışan Murat Demiray’ı daha sonraları, Güneş Gazetesi’nin “Arka Pencere”sinde, “Berber Remzi’nin Makasından “ imzasıyla Ankara Notları’nı aktarırken görüyoruz.

Cumhuriyet Gazetesinde ise “Ankara…Anka…”başlıklı köşede siyasi fıkralarıyla dikkat çeken Demiray, bir süre de Batı Almanya ZDF televizyonu adına bu kanala haber servisi yaptı.

Meslek yaşamı boyunca gazeteciliğin yüksek tempolu yaşantısına ayak uydurmaya çalışırken, hayvanlara karşı olan sevgisine tanık oluyoruz.

Özellikle, sokak köpeklerinden ilki olan Jessy , Murat’ın en yakın dostuydu. Daha sonra Alex ve ardından Beyaz vazgeçilmezleri olmuştu…

Meslek yaşamını sürdürürken araya “Temsilci” adlı mesleki anılarını kapsayan kitabı kaleme alan Murat Demiray’ın, karikatürist Nezih Danyal ile birlikte “Uçan Kedi” adlı romanını yazma kararı aldıklarına tanık oluyoruz.

Ama ne yazık ki bu proje hayata geçirilemeden Murat Demiray’ı çok kısa zaman sonra, yani bundan 6 yıl önce 69 yaşında kaybediyoruz.

Kişiliği, nüktedanlığı, disiplinli çalışkanlığı ve vazgeçilmez muhalifliği ile gazetecilik dünyasında izler bırakan Murat Demiray’ı özlememek mümkün değil.

Hele unutmak hiç değil.

Nasılsa aramızda yaşıyor…

Işıkları bol olsun…