10 Mart 2021 Çarşamba gününü 11 Mart Perşembe gününe bağlayan gece; mübarek Mirac Kandili’dir.

Kameri aylardan da Recep ayının 27. gecesidir. Bilindiği üzere üç aylar dediğimiz Recep-Şaban ve Ramazan ayları kutsal kandilleri içinde barındırdığı mübarek aylardır. Bu kandillerden birincisi Regaib, ikincisi Mirac, üçüncüsü Şaban-ı Şerifin 15. gecesi olan Berat ve kutsal Ramazan ayının 27. gecesi olan ve Kur’an’da bin ay (83 sene 4 ay) dan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’dir.

Üç aylara özellik kazandıran genelde ulu Allah’ın emir ve tavsiyeleri, R.SAV.in öğütleri doğrultusunda bu kandillerdir. Müslümanların bu manevi nimetlerden yararlanmaları bu ayların mübarek aylar olduğunun farkında olmaları, bilgilenmeleri ve bu bilgilerle amel etmeelri gerekmektedir. Biz de okurlarımzıı bilgilendirmek amacı ile Mirac nedir, insanlık ve müminler açısından önemi, ifade ettiği gerçekler, R.SAV.in Miracla ilgili ilahi makama yolculuğu ile ilgili bilgi sunuyoruz. Herkes her şeyden nasibi, gayreti ve çalışması oranında yararlanır.

Mirac nedir? Sözlük anlamı yükseğe çıkaran, yükselten bir vasıta, bugünkü anlamda göklere yükselten –çıkaran- asansör veya füze veyahut insanları aya, yıldızlara, gezegenlere götüren vasıtalar olarak düşünebiliriz. Manevi, dini, uhrevi anlamda mirac ise; R.SAV. efendimizin ulu Allah’ın davet ile huzurullaha olan kutsal yolculuğunun adıdır.

Bu mübarek yolculuğun nasıl yapıldığı, niçin yapıldığı ise Kur’an-ı Kerim’le ve R.SAV.in mübarek sözleri ile bizlere bildirilmiştir.

Kutsal Kur’an ayetlerine ve sahih R.SAV.in bildirdiğine göre, Cenab-ı Hak hazretleri hiçbir insana, peygambere nasip olmayan, ancak “alemlere rahmet olarak gönderdiği” (Enbiya 107. ayet) Hz. Muhammed SAV.e mahsus olan mukaddes bir misafirliğe, mukaddes bir buluşmaya, kutsal bir manevi yolculukla R.SAV.i huzuruna özel bir davetle getirmiş bilfiil vasıtasız görüşmüştür.

İşte bu onurlu olaya İslam kültüründe, dini literatürümüzde Mirac denir ki; Hz. Muhammed SAV.in Kur’an’dan sonra en büyük mucizelerinden birisi Mirac hadisesidir.

İsra Suresi (17. sure)’nin birinci ayetinde; “Şanı yüce olan o ulu Allah cc. sevgili kulu Hz. Muhammed SAV.i ayetlerimizden bir kısmını kendisine gösterelim diye Mekke’deki Kabe-i Muazzamadan, yani Mescidi Haram’dan çevresini mübarek, kutsal kıldığımız Mescidi Aksa’ya götürmüştür. O yüce Allah gerçekten gören ve işitendir. (İsra, 1. Ayet)

Necim Suresinde (53. sure) ve uzun anlatımlı sahih hadisi şeriflerde bildirildiğine göre de Kudüs’teki Mescidi Aksa’dan semaya, oradan Arş-ı Ala’ya Sidrei Münteha’ya ve oradan da huzuru ilahiye yükselmiş ve yüce mevla ile görüşmüş, cemalüllahı seyretmiştir. Vasıtasız olarak yüce Allah cc hazretleri ile konuşmuş, Cenab-ı Hakk’tan Cebrail’siz vahyi ile ayetler, emirler, nehiller, tavsiyeler almıştır.

Elbette ki bu maddi ve manevi yolculukta R.SAV.e kainatın sırları, kıyamete kadar gelmiş-geçmiş, olmuş ve olacak tüm hadiseler, ahiret alemi, cennet-cennetül me’va (Necim, 15. ayet) cehennem, mahşer ve hariküladeki olaylar, sırlar, esrarı ilahi dünyada ve mahşerde insanların imanları, amelleri veya inkarları sonucu görüntülü insan, melek manzaraları birer birer gösterilmiş, R.SAV. bu sırların bir kısmını ulu Allah’ın müsaadesi nisbetinde insanlara uyarma amacçlı bildirmiştir.

Mirac olayı; R.SAV. ve ümmeti olan bizler açısından son derece önemlidir. Ödüller, müjdeler, hükümlerden bir çoğu bu gece R.SAV.e bildirilmiş ve gösterilmiştir. Peki, Mirac yolculuğu nasıl cereyan etmiştir?

R.SAV.in Mekke’den Medine’ye hicretinden (M.622) 1-1,5 yıl önce M.621 yılının Recep ayının 27. gecesi “Cebrail A.S. bana ilim, iman ve hikmet dolu altın bir tas sundu. Karnım, göğsüm-karınboşluğuma kadar yarıldı, zemzem suyu ile yıkandı. Kalbim iman, ilim ve hikmetle dolduruldu. (Bir nevi manevi ameliyat –İnşirah suresi, 1-2-3. ayetlerde bu ameliyattan söz edilir-) Sonra; Cebrail A.S. (en büyük melek, vahiy meleği) adına burak denilen katıran ufak eşekten iri bir binite binerek Mekke’deki Kabe’den, Kudüs’teki Mescidi Aksa’ya doğru yola koyulduk. (İsra 1. ayet) Burak insan gözünün görebildiği mesafede adım atıyordu. Mescidi Aksa’ya vardık. Orada önceki peygamberlere imam olarak iki rekat namaz kıldırdım. Onlarla tanıştım. Sonra adına refref denen veya manevi asansörle semaya yükseldik. Birinci kat gökte Adem A.S., 2. kat gökte İsa ve Yahya, 3. katta Yusuf A.S., 4. katta İdris A.S., 5. katta Harun A.S., 6. katta Musa A.S., 7. kat gökte İbrahim A.S. ile buluştum. Selamlaştım. Konuştum. (Not: Ay, güneş, yıldızlar, gezegenlerin tamamı birinci kat gökte olduğu gerçeği düşünülürse fezanın uçsuz ve bucaksız olduğunu düşünüp ulu Allah’ın kudretini görmek lazım) Daha sonra Arşı Ala’nın altında (Beytül Mamur. Kabe, gökteki Beytül Mamurun yerdeki hizasındadır) Beytül Mamur yeryüzündeki ve gökyüzündeki secde mahallerinin Kabe ve camilerin anası, temeli ve esasıdır.

R.SAV.in beyanı ile bir daha gelmemek üzere kainat yaratılalıdan beri her gün Beytül Mamuru 70 bin melek tavaf etmektedir. Tüm meleklerin en büyük arzuları, Arşı Ala’da bulunan bu Beytül Mamur’u ziyaret etmektir. Bir gelen melek bir daha gelmez, gelenler o gün orada namaz kılar, tavaf ederler, ulu Allah’ı tesbih ederler. Bu meleklerin en büyük mutluluğudur. Daha sonra Sırdetül Müntehaya (insanların ve meleklerin varabileceği son duraktır) vardık. Orası öyle bir yüce makam ki, levhu kalem, kainatın kaderini yazan kalemlerin cızırtısı, sesini duyuyorduk. Cebrail A.S. “ey kardeşim Muhammed SAV. Benim rehberliğim burada son buldu. Sen rabbime emanetsin” dedi. Buradan sonra rabbimin huzuruna yükseldim. Rabbime kavuşuncaya kadar olan yolculukta bütün kainatın sırları, cennetlikler, cehennemin halleri, cehennem ehlinin azapları bana tek tek gösterildi. İçki, kumar, zina, kul hakları, zulüm ve haksızlığa uğrayan masumların ve zalimlerin tüm durumları cennetteki ve cehennemdeki hallerini müşahede ettim. (R.SAV.in gördükleri hadislerle bildirilmiştir)

Mirac olayında, yolculuğunda R.SAV. kainatın sahibi ve mali olan ulu yaratan ile bizzat buluşmuş, cemalüllahı seyretmiştir.

Bizzat Cenab-ı Hak’tan vasıtasız olarak

-Beş vakit namaz ki, namazın hakkında 80’den fazla ayet vardır. Hadisler hariç. Namaz en büyük ibadettir.

-Namaz müminin miracıdır. Yani namaz müminin ulu Allah’a en yakın olduğu secde anıdır. Cenab-ı Hak’la konuşmadır.

-Mirac’ta R.SAV. Amenarresulü Bakara Suresinin son üç ayeti vasıtasız vahyedilmiştir.

-R.SAV.e şirk hariç, iman ehline umumi şefaat yetkisi verilmiştir.

Ayrıca, İsra Suresinde İslam hukukunun temel kuralları, insak hakları ile ilgili hükümler bildirilmiştir.

-Ana-baba-yetim hakları.

-Ekonominin-iktisadın ana esasları, cimrilik, cömertlik, israfın felaketi, sözleşmeler, ahitnameer vs hususlar bildirilmiştir.

-Kibir, gurur, bencillik gibi ahlak dışı işlerin fenalığı anlatılmış.

-Allah’a iman, ibadetin önemi.

-Nimetlerin kullanılması.

-Zinanın fenalığı, zinanın nesli, toplumu bozacağı.

-Ticaret esasları, sosyal insan hakları.

-ölçü, tartı, dürüstlük gibi konularla ilgili hükümler.

-Duanın önemi, ancak ulu Allah’a yapılacağı.

-Hikmetli bilgilerin önemi ve daha birçok konular İsra Suresinde bildirilmiştir. İsra Suresi 111. ayettir. Dünya ve ahiret saadetinin yolları bir bir sayılmıştır.

MİRAC GECESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ NASIL OLMALIDIR?

1-Mümkünse geceyi oruçlu karşılamak iyidir.

2-Bu geceye dair özel bir ibadet belirtilmemiştir.

3-Kaza namazları kılmalıdır.

4-Tebrikleşmeli, kandiller iletişim vasıtaları ile olabilir.

5-Ana-baba-akraba-eş-dost gibi yakınların hatırları sorulmalıdır.

6-Yetimler, garipler, kimsesizler, güçsüzler sevindirilmeli.

7-imkanı olmayanlar zekat, hayır, hasenat, iyilik, yardımlaşma ile desteklenmelidir.

8-Çocuklara özel ilgi, alaka, özen gösterimeli, kandillerin güzelliklerine alıştırılmalıdırlar.

9-Sebebi dünyamız olan tüm ölmüşlerimizin mümkünse kabirleri ziyaret edilip dualar edilmeli, onların namına hayırlar yapılmalıdır. Yani ölülerimiz unutulmamalı, biz de bir gün öleceğiz, unutanlar unutulur, sözünü unutmamalı.

10-Dünya, ahiret, ortalık hepsi için uzun uzun dualar edilmeli, büyüklerin duaları alınmalıdır.

11-Varsa bu kandilleri vesile edip kırgınlık, dargınlık, küskünlükler ortadan kaldırılmalı, ferdi, ailevi ve toplumsal barışın sağlanmasına hepimiz topyekun katkıda bulunmalıyız.

12-Farklılıkları, ayrılıklar-zıt düşüncelerden uzak kalınmalıdır.

Kandiliniz mübarek olsun. Evleriniz nur ile dolsun. Koronavirüs belası insanlığın üzerinden defu ref olsun. Daha nice Miraçlara kavuşmak nasip olsun. Amin.