Çorum Karşıyaka Şehit Onur Bakbak İlkokulu, 2016-2017 Eğitim Öğretim yılı süresince, 1 Ekim 2016 ile 30 Haziran 2017 tarihleri arasında “Kültür ve Sanatla Büyüyen Minik Eller Projesi”ni yürürlüğe koydu. Bunu, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Çorum Kent Konseyi İşbirliği ile gerçekleştirdi.

Proje Konusunu ise; 7-10 yaş arası çocuklarda, sosyal öğrenme alanları oluşturarak, kültürel ve sanatsal bilinç oluşturma amaçlı etkinlik ve çalışmalar olarak belirlemişlerdi.

Yıl boyunca yapılan etkinlikler ise şöyleydi:

Güzel sanatlar; Yaratıcı Drama-Yazarlık ve Düşünce Eğitimi; Halk Oyunları Eğitimi; Yabancı Dil Eğitimi; Müzik ve Bağlama Eğitimi; Görsel Sanatlar; Program Hazırlama ve Diksiyon Eğitimi- Radyo Programları; Ebru ve Seramik; Konferans-Seminer; Türk Halk Müziği –İrfan Kılıç; Canlı Müzik ve Şiir Dinletisi- Sergi; Drama Performans Etkinlikleri. Sergi ve Kültür Gezisi…

Bu süreç içinde Destek veren katkıda bulunan sanatçılar şunlardı:

Adnan Binyazar, Asuman Portakal, Savaş Ünlü, Nebih Nafile, Muzaffer Gündoğar, Erdal Şahin, Kenan Yaşar, İrfan Kılıç, İbrahim Çelikcan ve Grubu.

Ben ise Çorum Karşıyaka Şehit Onur Bakbak İlkokulunun Kültür ve Sanatla Büyüyen Minik Eller projesinin 26 Mayıs 2017 günündeki konuğuydum.

Saat: 11:00’da öğretmen Ersoy Özkeskin’in 2. Sınıf öğrencileriyle Atölye Çalışması;

Saat: 13:00’da da Söyleşi ve İmza etkinliği yapacaktım.

Belirlenen gün ve saatte okuldaydım.

Oldukça içtenli, sıcak bir karşılaşmanın ardından Öğretmen Aysun Demirci, Edebiyat Fakültesi öğrencisi beş genç kızımız ve Ersoy öğretmenle birlikte onun ikinci sınıfındaydım.

Aman Allah’ım, bunlar ne güzel çocuklar!... Kendi bilgi ve becerileriyle üretip, o minik elleriyle donattıkları tertemiz dersliklerinde pırıl pırıl birer yıldız gibiydi bu çocuklar. Bilgece bakan gözleriyle çevrelerini aydınlatırcasına ışık saçıyorlardı sanki. Tatlı tatlı gülen yüzleriyle kızlı erkekli, geleceğimizin umudu minikler. Her birinin öğretmenleri sayesinde nasıl özgüven duygusu kazandıklarını, zaman içinde ne güzel masallar, şiirler, öyküler yazar duruma geldiklerini hayranlıkla gördüm. Geleceğin kimi yazarlarının bunlar arasından çıkmayacağını kim söyleyebilir. Yazdıkları öykülerde sevgi teması ön plandaydı. Çalışmanın, barışın, dostluğun, kardeşliğin yardımseverliğin ne anlama geldiğini çok iyi özümsemişlerdi. Atatürk, vatan, bayrak, ulus, sevgisine ek olarak hayvan, doğa, çevre sevgisi de en büyük kazanımlarıydı.

Yetişkin öğrencilerin bile kolay kolay okuyamayacağı şiirleri kendilerine özgü bir tavırla ne güzel yorumluyorlardı. Bu şiirler ki, Nazım Hikmet’ten Necip Fazıl’a, Arif Nihat Asya’dan, Behçet Necatigil’e kadar uzanıyordu. Halk oyunlarından, müziğe, drama etkinliklerinden kitap okumaya kadar birçok alanda müthiş başarılıydılar. Tek tek kucaklayıp yüreğime sokasım geldi bu minikcanlar’ı. Sanırsınız ki Çorum ilkokullarında okuyan 7-8 yaşındaki en yetenekli, en başarılı minikler seçilerek bu sınıfta toplanmıştı.

Yüzlerinden gülücükleri, mutlu bakışları hiç eksik olmayan öğrencilerle yaşadığımız bu güzelliği Aysun Öğretmen de görsel olarak ölümsüzleştiriyordu.

Açıkçası beni şaşkınlığa uğrattıklarını söylemeliyim.

Demek ki gerçek anlamda çalışılır, emek verilir, bir kuyumcu titizliğiyle bu minikler işlenebilirse; onlar da yetenekleri doğrultusunda kazandıklarıyla üretim ve yaratımlarını geliştirebilir, çok güzel işler başarabilirlerdi. Gelecekte de ülkenin gelişmesi ve kalkınması anlamında önemli görevlere gelir ve her alanda başarılı olurlardı.

Ersoy ve Aysun öğretmeni bu miniklerin içlerindeki o gizilgücü açığa çıkarıp özgüven duygusu kazandırarak, bu denli başarılı olmalarını sağlamaları nedeniyle içtenlikle kutluyorum.

Öğle sonu saat: 13:00’da konferans salonunda yeniden buluştuk bu Minikcanlar’la. İçlerinden bazılarının gelecekte iyi bir yazar olacağını umut ettiğim bu güzel çocuklar ellerinde şiir diliyle yazdığım kitaplarla gelmişlerdi. Pırıl pırıl meraklı, bilge ve o sevecen bakışları benim üzerimdeydi. Ne diyeceğimi, ne anlatacağımı merak ediyorlardı.

Sahnede ayakta, ses büyülten kullanmadan, onların yaşlarındayken, kendi yaşamlarıyla kıyaslamaları bağlamında, kısaca köy yaşamını ve çocuk olarak yaptığımız işleri anlattım. Köy okulumuzda ikinci sınıfta okul kitaplığından alıp okuduğum Eflatun Cem Güney’in “Zümrütanka” masalından çok etkilendiğimi belirttim. Özellikle masalın başındaki tekerlemeye vurgu yaparak, tekerlenmenin yarısını da okudum ezbere. Çok hoşlarına gitti. 20 dakikalık konuşmanın sonunda tekerlemeyi bana yinelettiler.

Soru-yanıt bölümünde gerçekten de aklı başında sorular geldi. Kısa kısa yanıtladım.

Sorulardan birisi, Şiir Diliyle yazdığım Ezop, Lafonten ve Halk Öykü masalları üzerineydi.

“Neden şiir diliyle yazdınız?”

Yanıtım:

“Düz yazıyla herkes yazıyor. Ritmik söyleyiş ve şiirsel anlatım öğrenciler tarafından daha çok seviliyor ve beğeniliyor.”

Bir başka soru:

“Baldan Yaman Tadı Var” öykü kitabındaki öyküleri nereden yararlanarak yazdınız?”

Yanıt:

“Onları hem kendi, hem çocuklarımın, hem de öğrencilerimin çocukluk anılarından yararlanıp, yeni baştan yoğurup yorumlayarak yazdım.”

Soru-yanıt bölümünün ardından okul Müdürü Cemalettin Tunç’un teşekkür plaketi takdiminden sonra teşekkürlerimle kitap imzasına geçtim. Bu minikcanlar’ın, tatlı bir curcunayla sevinç ve mutluluk içinde ellerinde kitaplarla sıraya girip kitap imzalatmaları da görülmeye değer bir güzellikti.

Bana bu mutluluğu yaşatan Karşıyaka Şehit Onur Bakbak ilkokulu 2. Sınıf öğrencilerini, öğretmenleri Ersoy Özkeskin’i, Aysun Demirci’yi, Okul Müdürü Cemalettin Tunç’u bu başarılı çalışmaları nedeniyle içtenlikle kutluyor; gösterdikleri konukseverlik, yakın ve sıcak ilgi nedeniyle sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Bu etkinlikte beni yalnız bırakmayan yazar arkadaşlarım Bahri Güven, Selahattin Aydemir ve Can Yoksul’a da sonsuz teşekkürler.

Doğaldır ki bu tür etkinlikler bir ekip çalışmasıyla başarıya ulaşır. O nedenle bir öğretim yılı boyunca bu çalışmalarda emeği geçen herkesi içtenlikle kutlamak görevimizdir. Burada bu sevimli, yetenekli, başarılı, minikcanlar’ın ailelerini de ayrıca kutluyor, saygılarımı iletiyorum.

Daha nice sanatsal ve kültürel güzelliklerde buluşmak umut ve dileğiyle…

28 Mayıs 2017