Öncelikle tarihe not düşelim;
Bahçeli koalisyona hayır dedi!
Geçici hükümette MHP, TBMM Başkanlığında geçersiz oy kullanarak AKP’li İsmet Yılmaz’ı seçtirdi!
MHP, CHP’nin adayı Deniz Baykal’ı desteklemedi!
TBMM’de “yolsuzluk araştırması” oylamasında MHP ret verdi!
Meclis Başkanlığı seçiminin ardından RTÜK’teki seçimde AKP MHP’yi destekledi. MHP’nin üye sayısı 2’ye yükseldi.
HDP’nin Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesinin araştırılması için verdiği soru önergesi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi!
1 Kasım seçimlerinde MHP Bahçeli’nin diyetini ödedi.
Bütün bu yaşananları MHP teşkilatları da görüyordur diye düşünmek istiyorum.
İşte bunun için de “Meral Akşener olmalı” diyorum ısrarla.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin en iyi isimlerinden birisi olan Akşener, MHP Genel Başkanlığına en çok yakışan kişilik.
Ülkücü camianın en sevdiği isimler arasında yer aldığı söylenmektedir. Çünkü Akşener her zaman doğruları konuşan siyaset tarihinin seçkin isimlerindendir.
Zübeyde Hanım Şehit Aileleri Vakfı’nın kurucularından olan Akşener ile tanışmamız o döneme rastlamaktadır. Ankara’da yapılan kermese Çorum adına katılmıştım. İçişleri Bakanı olduğu dönemde kalabalık bir grupla ziyaretine gitmiştik.
Tansu Çiller ile Meral Akşener’in PKK’ya diz çöktürdüğünü ve Türk Bayrağını indirmek isteyen kişilere vur emrini verdiklerini unuttuysanız, bir kez daha hatırlatalım.
Aday olup olmayacağı konusunu merak edenlere de cevabını en net şekilde verdi;
“BAŞBAKAN OLACAĞIM!”
Ve benim başarı kriterim MHP’yi tek başına iktidar yapmaktır.
Nokta!
Bu sözün üstüne söz söylenmez diye düşünürken,
Cumhurbaşkanı’ndan feyz alan Bahçeli yaptı yapacağını,
Meral Akşener’i “paralelci” ilan etti.
Söz ve mühür artık MHP delegesinin elinde.
Ya oylarını doğru kullanıp MHP’yi sağda güçlü bir parti haline getirerek iktidar veya iktidar ortağı yapacaklar,
Ya da MHP adı altında AKP’nin gizli ortağı olmaya devam edecekler.
İçlerine nasıl sindiriyorlarsa…
Her Gününüz Güzel Olsun.