Meşhur “FİDAYDA” türküsünün Ankara’ya değil de Çorum’a ait olduğunu ispatlayarak TRT repertuvarına sokan Mehmet Salim Koçak üstadımızın ölümüne çok üzüldüm.
Muhterem eşi Selma Hanım’ın, çocukları Evşen ve Kemal beyin, akraba ve dostlarının acılarını paylaşır, başsağlığı dilerim. Çorum çok değerli bir sanat dostunu kaybetti. Bütün Çorum’luların başı sağolsun.
Salim Koçak üstadın Çorum kültürüne katkıları unutulmayacaktır. Salim Koçak üstadı bana 24 Mayıs Cuma günü Çorum Şehir Kulübünde Avukat Adnan Çırakoğlu tanıştırmıştı.
Salim beyle kulüpte yaptığımız kısa konuşmada “hocam yaptığım araştırmada 1939 yılında Nurullah Taşkıran, Mahmut Ragıp Gazimihal, Mithat Fenmen, Muzaffer Sarısözen ve Rıza Yetiş’ten oluşan TRT ekibinin, tamamı Çorum’a ait 241 adet halk ezgisini taş plağa aldıklarını öğrendim. Fidayda’dan sonra onları da TRT repertuvarında Çorum türküsü olarak kayıt altına aldırmaya çalışıyorum.” demişti.
Çorum türkülerini derleyen ve TRT’ye kabul ettiren Salim beyin amatörce uğraşı çok hoşuma gittiği için kendisini Çorum lisesi 1963 mezunları 50. Yıl toplantısına davet etmiştim.
Toplantı sabahı Çorum lisesinden 50 yıl önce ayrıldığımız arkadaşları kapıda karşılarken” Hoş geldiniz, 50 yıl aradan sonra hepimiz bir başkası olduk. Kendinizi tanıtın üstadım” diyordum. Arkadaşlar da kendilerini tanıtıp salona geçiyorlardı. Doğal olarak gelenlerde 50 yıl öncesinin izlerini arıyor, kendilerini tanıtmalarını bekliyordum. Yeni gelen bir beye aynı soruyu sordum. Beyefendi garip, garip yüzüme baktı, arkasını döndü gitmeye kalktı. Hemen özür dileyerek “Kusura bakmayın sizi hatırlayamadım, kendinizi tanıtır mısınız?” dedim. Beyefendi bütün ısrarlarıma rağmen kendisini tanıtmadı ve çekip gitti.
Törende arkadaşlarıma “Dostlar bir bey kendisini tanıtmadan çekip gitti, çok üzüldüm. Acaba kimdi?” diye hayıflandım durdum.
Ertesi Pazar günü Osmancık’ta udi Muammer Okutan, “Yahu hocam Salim Koçak’ı törene davet etmişsin, ama tanımamışsın” deyince başımdan kaynar sular döküldü. Hemen Salim beyi telefonla arayarak özür diledim.
Bir hafta sonra Çorum Haber gazetesinde olayı anlatarak özürümü ifade ettim.
Geçen ay Salim bey bana telefon açarak “Hocam senin çevren geniş, elimde meşhur Çorum’lu ressam Müfit Çelik’in iki orijinal tablosu var. Sabancı grubu Müfit Çelik’in eserlerini topluyormuş. Bu iki tablonun her birini yirmi beşer bin dolardan Sahibinden.com sitesine koyarak satılmasına yardımcı olur musun?” dedi. Ben de “hay, hay Salim bey, torunum Batu Kaan Döven bu işi yapar dedim. Salim bey tabloları internetten yolladı, sahibinden com sitesine koyduk, Siteye Salim beyin adres ve telefonunu yazdık.
Çok geçmeden Çorum’dan Avukat Adnan Çırakoğlu, “Mehmet’ciğim Salim Koçak komada, yoğun bakıma alındı” diye haber verdi.
Yaklaşık bir aylık yoğun bakım sonrası Salim beyi kaybettik. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.
Yahya Kemal Beyatlı Haç’ta ölen Hamamizade İsmail Dede Efendi için şu dörtlüğü yazmış.
Tauna grifdar olarak Mina’da / Can verdi cehennem gibi bir hummada,
Fani ise öz bestelerin hallakı, / Doğmak, yaşamak nafiledir dünyada
28 Nisan 2015