“Bize gelen paralar çiftçinin alın teridir. Bu parayı son kuruşuna kadar çiftçilerimiz için kullanmazsak, bunun hesabını veremeyiz” diyen Bayraktar, “Türk çiftçisine ne yapsak azdır” şeklinde konuştu.
Tarım ve enerjinin dünyanın en önemli stratejik sektörü haline geldiğini vurgulayan Bayraktar, “Türkiye’de istihdamın yüzde 21’ini tarım sektörü karşılıyor. İşsizliğin 2 puan düşmesinin en önemli sebebi tarım sektörünün yarattığı istihdamdır.
Bugün çok övünülen otomotiv sektörü ihracat fazlası vermezken, tarım sektörü 5 milyar dolar ihracat fazlası verdi. Tarım sektörü bu ülkenin yüz akıdır. Bu ülkenin sırtında yük değildir” dedi.
“HERKES ET FİYATINDAN BAHSEDİYOR,
OYSA YEM FİYATINI KONUŞAN YOK”
Konuşmasının devamında hayvan yetiştiricilerinin sorunlarına ve et fiyatına dikkat çeken Bayraktar, et fiyatlarının düşmesi için ülkede üretici maliyetlerinin aşağıya çekilmesi gerektiğini açıkladı.
Hayvancılık yapan üreticilerin arkasında durduklarını durmaya da devam edeceklerini dile getiren TZOB Genel Başkanı Bayraktar, bu yılda dahil bir iki yıldır ithalat yaptırmadıklarını söyledi.
Bunun çok önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, “Biz hükümetimize şunu anlattık, ithalat çözüm değildir. Geçmiş yıllarda hayvan ithalatı yaptık, ahırlarımız boşaldı. Toparlamak için üç beş sene geçti ve istediğimiz rakamlara ulaşamadık. Bugün ithalat kapıları kapandı, fiyatlar belli bir noktaya geldi ve üretim hızlı şekilde arıtıyor. TÜİK rakamlarına da baktığımızda bugün Türkiye'de 1 milyon tonun üzerinde et üretimi var. Hızlı bir şekilde artıyor. Bunun önünü ithalatla kesmenin mantığı yok. Et fiyatlarının bu ülkede düşmesini istiyorsak, genel kurulda Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanı'nın önünde de bunları söyledim eğer et fiyatlarının düşmesini istiyorsak bu ülkede üretici maliyetlerini aşağıya çekeceğiz. Bütün olay budur. Kimse yem fiyatlarına bakmıyor, herkes et fiyatlarına bakıyor. Lütfen yem fiyatlarını takip edelim. Bu açıdan siyasi partilerin ‘yeme destek vereceğiz’ sözünü , ‘yem fiyatlarını aşağıya düşüreceğiz’ demesini sektör açısından fevkalede önemli görüyorum. Sektör hızlı bir şekilde büyüyor bu ivmeyle de büyümeye devam edecektir. Bu ülkenin et açığı yoktur. Kurban Bayramı'nı rahat bir şekilde geçirdik. Herkes kurbanını rahat bir şekilde buldu ve kesti. Bu ivmeyle de önümüzdeki yılları da bayramları da rahat bir şekilde aşacağımızı söyleyebilirim” dedi.
“GİDECEĞİMİZ HİÇ KAPI YOK, HİÇBİR
ÜLKE YOK, HİÇBİR TOPRAK YOK”
Son günlerde yaşanan terör olaylarına da değinen Bayraktar, “Bugünlerdeki terör hadiseleri bizi üzüyor. Terörün hedefi bu ülkede birlik ve beraberliğimizi bozmak, bu ülkenin üniter yapısını yok etmek, bu ülkeyi bölmek ve parçalamak. Bin yıldır bu topraklar üzerinde birilikte yaşama iradesini göstermiş olan bu toplum bu oyuna gelmeyecektir. Türkiye bu sorunu çözecektir. Türkiye gönül kapıları zengin olan bir ülke. Zaman zaman çevremizde komşularımızdaki bir takım sosyal olaylar o ülkelerin göç vermesine neden oluyor ve Türkiye birçok göçmeni kapılarını açarak bu ülkeye alıyor ve bu ülkede bakıyor. Şehit kanlarıyla sulanmış olan bu topraklar fevkalade önemli, bu topraklarda üretim yapan çiftçimiz sadece bu ülke insanına değil gelen mültecilere de bakıyor. Ancak şunu ifade etmeden geçemeyeceğim. Çevremize baktığımızda, bu coğrafyaya baktığımızda bizim başımıza Allah korusun bu gibi olaylar geldiğinde bizim gideceğimiz bu coğrafyada hiçbir kapı yok, bizim gideceğimiz hiçbir ülke yok, hiçbir toprak yok. Bu ülkede yaşayan, değişik etnik kökene mensup insanlar olarak bu ülkenin kıymetini çok iyi bilmemiz lazım” dedi.
“ÜRETİCİNİN ÖNÜ AÇILMALI”
Üreticinin önünün açıldığında güzel çalışmalara imza attığını vurgulayan TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Türkiye'nin her tarafından üreticimiz mucizeler yaratıyor. Müthiş bir üretim potansiyeli sağlıyor. Kaliteyi yakalıyor, verimliliği yakalıyor, standardı yakalıyor ve dünyayla rekabet etmemizi sağlayan bir üretim sağlıyor. Üreticimizin her halükarda hangi hükümet gelirse gelsin muhakkak önünü açmamız lazım. Bulunduğumuz üretim potansiyeli ile bu coğrafyada Türkiye gıda ambarıdır. Şu anki coğrafyada şu anki üretim potansiyelini yeterli görmek mümkün değildir. Çünkü dünyada gıdaya müthiş talep var, gıda fiyatları artıyor, biz bunu aldığımız alacağımız tedbirlerle ya fırsata çevireceğiz ya da ıskalayacağız. Iskalama şansımız yok. Tarım sektörü sadece çiftçimizin değil ülkemizin refahına gayri sayfi milli hasılasına kattığı büyük katkı ile bu gelişmeye önderlik edecektir. Bunu hep beraber yaşayacağız. O yüzden yapısal sorunların çözülmesinin önemli olduğunu söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
“SÜT FİYATLARINA SANAYİCİLERDEN
BİR FARK VERMESİNİ BEKLİYORUZ”
Süt fiyatlarına sanayicilerden fark vermelerini beklediklerini açıklayan Bayraktar, “Ana varsa dana vardır. Süt hayvancılığına da çok önem veriyoruz. Süt hayvancılığınız gelişmişse, süt hayvancılığınız verimliyse o ülkede besi hayvancılığınızın verimsiz olması, yetersiz olması mümkün değildir. Çünkü materyal buradan gelir. Bugünlerde süt fiyatlarına sanayicilerden bir fark vermesini bekliyoruz. Çünkü bir yıldır süt fiyatlarımız yerinde sayıyor, sanayicide 'süt sektörü kriz içinde' diyor. Fiyatları aşağıya çekmeye çalıştılar, buna da müsaade etmedik, tepkimizi ortaya koyduk. Hatta 15, 20 kuruş daha et, süt fiyatlarının üzerine konulmasını talep ediyoruz. O konuda da mücadelemiz devam ediyor. Yoksa ne olur? Beş yılda bir hayvanlarımızı kesime götürürüz, tekrar ithalatçı oluruz, kendi ülkenizdeki çiftçinize vermediğiniz desteği yabancı ülkelerin çiftçisine verirsiniz, besi hayvancılığınız gelişmez, ithalatçı olursunuz. Bu kısır döngüye girmemek için bu ülkede hayvancılığı önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.
(Taner ŞİMŞEK)
Editör: TE Bilisim
