AK Parti İl Başkanı Mehmet Karadağ, Mecitözü ilçesinde ilçe teşkilatı, köy muhtarları ve esnafla bir araya geldi.

Mecitözü ilçe teşkilatı ve muhtarlarla yaptığı istişare toplantısının ardından ilçe esnafı ve halkla sohbet eden Karadağ, ilçe esnafının sıcak ilgisi ile karşılaştı.

16 Nisan'da yapılacak olan ve anayasa değişikliği paketini içeren referandum öncesi niçin "Evet" denmesi gerektiği konusunda halkı bilgilendiren Karadağ, vatandaşın kafasındaki soru işaretlerine de açıklık getirdi.

Yeni sisteme geçiş için Mecitözü halkından destek beklediklerini bildiren Karadağ, Türkiye'nin geleceğinin referandumdan çıkacak karara bağlı olduğunu kaydetti.

Karadağ, "Bu süreç milletimiz ve geleceğimiz için önemli bir süreç. Bu süreçte neden evet dediğimizi milletimize iyi bir şekilde anlatmamız gerekiyor" dedi.

Mecitözü ilçesinde köylerde referandum çalışmaları kapsamında Kaleycik Köyünü ziyaret eden Karadağ, köylü vatandaşın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, referandumdan "evet" çıkması halinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tek adam olacağını ileri sürerek, "Erdoğan diktatör olacak" şeklindeki cümlesini kafasına taktığını, vatandaşın kafasının karıştığını, hem Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir lider istendiğini, hem de 'Erdoğan giderse ülkenin hali ne olacak', 'diktatörlük gelirse ne olacak' şeklinde endişelerin yaşandığını ifade etti. 

Kılıçdaroğlu'nu işin özünü bilmeden halkın kafasını karıştırmak ve ikilemde bıraktığını belirten Karadağ, "Cumhurbaşkanı şimdiki sistemde çok daha fazla yetkili, fakat hiçbir sorumluluğu yok. Şimdiki sistemde Cumhurbaşkanı seçimle geliyor bunun dışında bakanlar kurulunu anayasadan kaynaklı istediği zaman toplayabilir. İsterse hey ay ya da her hafta toplar ve isterse bütün bakanlar kurulu toplantılarına başkanlık yapar, yaptığı işlemlerde hiçbir sorumluluğu yoktur. Ancak yeni sistemde cumhurbaşkanı sorumlu olacak, millete hesap verecek" diye konuştu.

Karadağ, konuşmasında şu konulara değindi:

"Bugünkü anayasa 1982'de darbe yapıldıktan sonra Kenan Evren’e göre yapılmış bir anayasadır. Kenan Evren, bütün yetki parlamenter sistem demiş, bütün yetkileri kendine almış ama hiçbir sorumluluk maddesi koymamış, sadece vatana ihanetten dolayı yargılanabilir. Onda da ceza yasalarımızda vatana ihanet suçu düzenlenmemiş, olmayan maddeden dolayı nasıl yargılayıp da ceza vereceksin? Vatana ihanet düzenlenmemiş, vatana ihanetin cezası şu şu konular diye belirtilmemiştir. Bundan dolayı da bu eylemlerden dolayı da verilecek ceza şudur diye bir madde yok. Güçlü yetki diyorsak şuanda var ama biz onu kabul etmiyoruz.”

“KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİ GÜÇLENİYOR”

Yeni sistemde Cumhurbaşkanına, yardımcılarına ve bakanlara cezai ve hukuki sorumluluk geliyor. Meclisin denetleyici yetkileri güçleniyor. Bağımsız ve tarafsız yargı geliyor kuvvetler ayrılığı ilkesi güçleniyor.

Cumhurbaşkanının bu sistem değişikliğiyle yetkileri daha da kısıtlandığı gibi birçok konularda yargılanabilecek, şuan da cumhurbaşkanı birçok konuda en azından yargılanamıyor. Maddelerimizde, hukuki sorumluluk ve cezai sorumluluk ayrı ayrı düzenleniyor, zira Yürütmenin üzerine TBMM denetimi getiriliyor, Sayıştay denetimi getiriliyor ve anayasal denetim getiriliyor, Cumhurbaşkanı da her konudan dolayı vatandaş gibi sorumlu tutulabilecek, yargılanabilecek ve ceza alabilecek. TBMM belli bir çoğunluğuyla soruşturma açılabiliyor. Şuandaki sistemde de var hatta daha da kolaylaşıyor, şimdi 300 milletvekilinin bir araştırılsın demesiyle araştırılıyor daha sonra da soruşturma açılıyor. CHP’liler soruşturma açıldığında özelikle şunu diyorlar: 'Cumhurbaşkanına soruşturma açılırsa ceza yememek için hemen seçim kararı alır, TBMM’yi seçime götürür fesih ettirir.' Cumhurbaşkanın bugünkü sistemde fesih yetkisi var ama yeni gelecek sistemde fesih yetkisi de yoktur. Seçime götürme yetkisi var seçime götürdüğü takdirde kendisini de seçime götürüyor, Şuandaki değişiklikle Cumhurbaşkanına herhangi bir soruşturma açılması halinde korkup cezalandırılmayım diye seçime götürür diyorlar ya seçime götürme yetkisi de yok. Madde diyor ki soruşturma açılan cumhurbaşkanı seçim kararı alamaz diyor. Bugün ki sistemde yetkilendirme ile diktatörlük ise çok daha fazla yetkisi bulunmaktadır. Gelecek sistemle tam tersine yetkisiyle sorumluluğuyla dengeli bir durum ortaya çıkıyor.”

(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim