Son yıllarda milli bayramlardaki heyecan giderek söndürülmüştür. Ülkede yaşanan felaketler, bayramlardaki görselliği büyük ölçüde engellemiştir.
Zaten bizde bayramlar amacına da ulaşamamıştır. Dini bayramlar dini duyguları, milli bayramlar milli duyguları yoğunlaştırıp toplumsal bir kaynaşmayı amaçlarken, her nedense böyle bir kaynaşma olmamış, olamamıştır.
Ya bayramların kutlanış biçimi bu ruhu verememiş ya da toplumsal kültürümüz ve sosyolojik nedenler bu kaynaşmayı oluşturmakta yetersiz kalmıştır.
İktidar partisi AKP'nin özellikle milli bayramlar için gösterdiği tavır ise hep kuşku ile karşılanmıştır.
Ve bugün, özellikle 19 Mayıs bayramındaki heyecan büyük ölçüde sönmüş ya da söndürülmüştür. Oysaki 19 Mayıs, bağımsızlık mücadelesinin başlatıldığı ilk gündür.
Elbette bu toplumun tarihi 19 Mayıs 1919'da başlamamıştır. Ama büyük bir geçmişin mirası üzerine kurulan cumhuriyetin bir kıvılcımıdır 19 Mayıs.
Ve 19 Mayıs, "Anadolu İhtilali" de dediğimiz emperyalizme karşı verilen "milli mücadelenin" başlangıç günüdür.
Ve de 19 Mayıs, 68 gençliğinin de enerji kaynağı olmuş bir gündür.
***
19 Mayıs, Atatürk'ün Samsun'a çıktığı gündür ve 1937’den itibaren bayram olarak kutlanır.
Ama ilk kez 1935'te Beşiktaş'ın girişimiyle Fenerbahçe Stadı'nda Galatasaray ve Fenerbahçeli sporcuların da katılımıyla "Atatürk Günü" adıyla kutlanmıştır.
Ve düzenlenen bir spor Kongresinde Beşiktaş Kurucu Üyesi Ahmet Fetgeri (Aşeni) tarafından "Atatürk Günü"nün "19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanması teklif edilmiştir. Kongrede kabul edilen bu öneri, Atatürk'ün de uygun bulmasıyla 20 Haziran 1938 tarihli kanunla "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kabul edilmiştir.
Ve 12 Eylül 1980 Askeri yönetimi tarafından bayramın adı, 1981'de "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" olarak değiştirilmiştir.
***
19 Mayıs Türkiye'de ve Kıbrıs'ta kutlanırken, Yunanistan'da "Pontus Rum Soykırımı"nı anma günü olarak ilân edilir.
Yıllarca işlenen bu konu, 23 Şubat 1994 günü Yunanistan Parlamentosunda kabul edilir.
O gün Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı, Tansu Çiller Başbakan, Erdal İnönü Başbakan Yardımcısıdır. Dışişleri Bakanlarımız ise Yunanistan Dışişleri Bakanı ile uzo içip sirtaki oynamaktadır.
2006 Yılında ise, özellikle Selanik'te iki "Pontus Rum Soykırım Anıtı" açılır.
O gün Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan Başbakan'dır.
***
Bu soykırım iddiası, 50 eyaletin 41'nde Ermeni Soykırımını kabul eden, 27 yerde "Ermeni Soykırım Anıtı" diken ABD'de büyük kabul görür.
Connecticut, Florida, Georgia, Güney Carolina, Illinois, New Jersey, New York, Ohio, Pennsylvania, Rhode Island eyaletlerinin senatolarında hemen kabul edilir.
Ve Güney Avustralya parlamentosunda da 30 Nisan 2009 günü "Pontus Rum Soykırımı" kabul edilir.
İsveç parlamentosunda ise 2010 yılında konu daha da genişletilir, "Ermeni, Pontus, Süryani, Keldani ve Asurî soykırımı" olarak kabul edilir.
Ve o gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'dür, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır.
***
Ve de bugünlerde:
20 Nisan 2016 günü Belçika'nın Başkenti Brüksel'de Avrupa Parlamentosu'nda "Pontus Rum Soykırımı Sorunu" ve "Türkiye'deki Hristiyan Rumların kaderi ve İnsan Hakları" başlıklı iki konuda iki konferans düzenlendi. Konferansta ağırlıklı olarak "Pontus Rum Soykırımı" konuşulur, Cumhuriyet tarihi sorgulanır oldu.
İşte bu nedenlerle milli bayramlarda, özellikle de "Anadolu İhtilali"nin ilk adımı olan 19 Mayıs kutlamalarında verilmesi gereken mesaj önemlidir.
Ve siyasetçilerimize düşen görev:
-Ülkesini dışarıya şikâyet etmek değildir.
-Birbirlerine belden aşağı vurmak değildir.
En azından böyle milli konularda bir güç birliği yapmaktır. Dışarıya karşı güçlü bir politik duruş göstermektir.