Kapitalizm, varlığını sürdürmek için kendi sanatçılarını, yazarlarını imal eder, popüler kılar ve üstüne damgasını vurur.

Made in Kapitalizm…

Bilir ki; popüler olan her canlı ve nesne sistemin amaçlarına hizmet eder…

Gezi Parkı Kalkışması başladığında ( ne olur ne olmaz, iktidar düşerse yeni iktidarda da popülaritemizi sürdürelim düşüncesiyle) ön saflarda yer alan ve bir anda halkın sanatçısı mertebesine layık görülen ünlüler birer birer çark edip pişmanlıklarına kılıf uydurma telaşına düştüler.

Dün, onların Kapitalizm tarafından, Kapitalizmin atölyelerinde, sistemin ihtiyaçlarına binaen üretilen bir mal ( ürün) olduğunu fark edemeyenler ve “ Made in Kapitalizm” damgasını görmezden gelenler bugün büyük bir nefretle saldırıya geçtiler…

Biraz insaflı olun kardeşler, yoldaşlar!

Rahat bırakın çocukları…

Neden böylesine şaşırdınız anlayamadım doğrusu…

Ne bekliyordunuz?

Onlar sistemin imalatları ve malları…

Halkın mücadelesinde onurlu ve tutarlı bir duruş sergilemelerini beklemeniz haksızlık değil mi?

Rahat bırakın çocukları, morallerini bozmayın gariplerin ki absürd filmler, diziler, sabahlara kadar süren vıcık vıcık programlar üretip düşünecek, sorgulayacak zaman bırakmasınlar topluma. Neleri düşünmemiz, tartışmamız gerektiği konusunda gündem belirleyip yol göstersinler bizlere…

Onların asli görevleri bu!

Bunu yapmak için sermaye medyası tarafından popüler kılındılar ve bu görevleri karşılığında para alıyorlar…

Bu kadar yüklenmeyin ve çok şey beklemeyin onlardan…

Yargılamadan önce icra ettikleri sanatlarını, talk- show’ larını düşünün bir kere…

Onlar halkın ünlüleri değil ki halka hesap versinler…

Sol gelenekten Talk- show’ culuğa terfi eden ‘ sivri dilli’ , karizmatik, sosyal sorunlara duyarlı, mevki ve makam ayırt etmeden herkese laf sokuşturan, cesur zat- ı muhteremin kıvırma bahanelerini garipsedim biraz sadece…

İnsanlar hava güzel olduğu için ve gençler gidebilecekleri yerler olmadığı için sokaklara çıkıp macera aramışlar, kendisi de kitap okumak için oradaymış…

Ve sadece hava güzel olduğu, macera aradıkları için dört genç yaşamını yitirmiş, onlarcası uzuvlarını kaybetmiş, binlercesi yaralanmış, gözaltına alınmış, dayaktan geçirilmiş, fiili ve psikolojik işkenceye, tacize uğramış.

Yani sadece hava güzel olduğu için ve macera olsun diye insanlar ölümü, yaralanmayı, işkenceyi, gözaltını, tacizi, dayağı göze almışlar…

Yine de çok yüklenmeyin gariplere…

Lüküs Hayat çok para gerektirir. Öyle asgari ücretle, memur, emekli maaşıyla falan yaşayamazsın…

Şimdi merak ettiğim bir şey var. Ermeni tasarısına destek verdiler diye bazı ülke mallarını boykot kampanyaları başlatılmıştı ya! ABD ve Batılı ülkeler, Çin piyasayı ele geçirecek diye Çin mallarını kötülemek için olmadık pisliği atmış ve biz de buna kanıp Çin mallarını boykot etmiştik ya!

Şimdi diyorum ki; duyarlı vatandaşlarımız bu ünlülerimiz için de bir boykot başlatır mı?

Sevgili, sivri dilli, cesur zat- ı muhteremin program yaptığı stüdyoyu dolduran gençler hava güzel diye sokakları tercih edip programa gelmez mi?

Onun da çaresi bulunur tabi ki!

Havalar soğuyunca sokakları terk ederler ve kapalı mekanları tercih ederler…

Bunca ölüm ve yaralanmalar hava güzel diye göze alınmadı mı?

İlahi Okan!

Havalar bozduğunda, yaptığın ilk programda, stüdyoda diz çöküp oturmuş yüzlerce gence Orhan Veli’ nin “ Beni bu güzel havalar mahvetti” şiirini oku ki; gençler bir daha güzel havalara kanıp sokaklara çıkmasınlar…

Sosyal sorunlara duyarlı bir insan olarak sana çok yakışır…

Arada polise ve yetkililere de bir, iki laf sokuşturursun bu halk seni yeniden bağrına basar…

Sıkmayın canınızı çocuklar…

Sırtınızı kavi yere dayamışsınız…

Ve Kapitalizm talep olmayan malı üretmez…