Atatürkçülük adına Atatürk düşmanlığı yapıldı bu memlekette..

Daha sonra görüldü ki,

O vakitler Atatürkçülük adına eylem koyanların tamamı tescilli Atatürk düşmanı…

Devrim adına karşı devrimin taşını döşedi, devrim yapmaya soyunanların en önündekiler bu memlekette.

Daha sonra anlaşıldı ki,

Emperyalizmin maaşlı uşakları hepsi.

Eğitim adına, yenilik adına, yenilenme adına türlü faaliyetler yürütüldü bu memlekette,

Geldiğimiz nokta gösterdi ki,

Mehter yürüyüşü misali üç küçük adımla ileri giderken, tek adımla en geri noktaya getirilmişiz.

Kripto kelimesinin Türkçe meali:

Siyasi inancını gizleyen kimse,

Saklı yazı,

Gizli görünmez, görünmeyen demek.

Aslında Fransızca “crypto” kelimesinden alıntı olup,

Fransızlar da eski Yunanlıların “şifreli yazı” demek olan “krypton” kelimesinden araklamışlardır.

Günlük gazeteleri takip edenler bilir,

Ya da,

Televizyonlarda tartışma programlarını izleyen insanlar sıklıkla duyuyorlardır kripto sözcüğünü bu günlerde.

En çok da,

Ülkemizin 15 Temmuz 2016 günü kana bulanmasına neden olan ve kimin nasıl ne şekilde devletin en ince kılcal damarlarına kadar yerleştirdiği tartışma konusu devam eden, Feto terör örgütü mensupları için kullanılmaktadır.

Halbuki

Ezelden beri memleketimizi ileri çağdaş medeniyetler seviyesine getirsin diye yetki verdiklerimizin çoğunluğu memleketin köküne dinamit koymaya programlanıp eğitilen kripto ülke düşmanlarıymış… anladık!

Şu an itibariyle,

Geçmişten günümüze kimin ne yapmak istediği ve ne yaptığı az-çok çözülmüşken,

Hala aklımızla alay edercesine bir takım kripto devlet düşmanları, en sinsi en hain en çirkin eylemlerini sergilemekten çekinmiyorlar.

Ne adına?

Ülke sevdası ve Feto terör örgütüyle mücadele adına!

Feto terör örgütü suçlamasından Yakalananların önemlileri özel hastanelerden alınan dandikten “uyku apnesi” raporu ile serbest bırakılırken,

İlgisiz alakasız hatta ömrünü Fetullahın hainlikleri ile mücadeleye adayarak tüketmiş insanlar, kuruluşlar, “Fetoculuk” yapmakla suçlanıyor, hatta tutuklanıyorlar bile.

Bu,

At izini it izine karıştırmaktan, havayı puslandırmaktan, işi sulandırmaktan ve sadece Feto ve onun oynatıcılarına yarayan eylem tarzından başka bir şey değildir.

Varlığını Feto ile mücadeleye ayırmış Sözcü gazetesine yapılan baskın bunun en tipik örneğidir.

Demem o ki,

Sayın yöneticilerimiz, birileri tarafından, (ki onlar kripto fetocular ve hala dokunulmaz oldukları yerdeler!) Fetoyla mücadele adına yanıltılmakta, hatta giderek yalnızlaştırılmaktadır.

Sen;

Bank Asya’nın en büyük ortağı Feto sponsoru ve Kadir Topbaş’ın damadı “Kavurmacı” efendiyi dandik bir hastalıktan cezaevinden çıkaracak,

Varlığını Feto mücadelesine adamış Sözcü gazetesine, sahibine ve çalışanlarına Fetoculuktan baskın yapacaksın.

Kargalar gagasıyla güler buna

Bu memlekette,

Atatürkçülük adına Atatürk düşmanlığı yapılmıştı geçmişte. Değer verdiğimiz kutsadığımız, kırmızı çizgilerle sınırladığımız ne varsa onun adına, fakat karşıtlığını yapmışlardı.

Bu gün de hız kesmeden devam ediyorlar aynı şeyleri tekrara.

Sizce;

Bu memlekette hangi aklı evvel taşır ki,

Ülkemiz ve Cumhurbaşkanımız aleyhine Birleşmiş Milletler nezdinde kamuoyu oluşturmaya çalışanların değirmenine suyu?

Kripto fetoculardan başka!

Her gününüz güzel olsun.