15 üyeli BM Güvenlik Konseyi’nde 18 Mart 2011’de Rusya, Çin, Almanya, Hindistan ve Brezilya’nın çekimser kalmasına karşılık, diğer on üyeyle bir karar alındı. Bu karara dayanarak 19 Mart 2011 günü Paris'te 22 ülkenin katıldığı acil bir toplantı yapıldı.

Arap ve Afrika halkının gözünde meşruiyet kazanmak için, Arap Birliği ve Afrika Birliği temsilcileri de bu toplantıda bulunduruldu.

Toplantıda, Libya hava sahasının uçuşa kapatılması ve gerekirse askeri müdahale yapılması kararı alındı.

Müdahale gerekçesi hazırdı. Amaç Libya'ya “barış ve demokrasi” getirmek(!), sivil insan katliamını önlemek(!)...

Nedense batının emperyal güçleri tüm müdahale ve işgalleri, “barış ve demokrasi” adına yaparlar!

Ruanda'da bir milyon Tutsi'nin satırlarla katliamına kılını bile oynatmayan, Sudan/Darfur'da 200 bin kişinin katledilmesine seyirci kalan, yıllardır Filistin'de çoluk çocuk demeden katliam yapan İsrail'e bir kınama bile yapmayan Batı’nın bu emperyal güçlerine, Arap dünyası inanır oldu.

1974’te Kıbrıs'taki Rum katliamına karşılık, Türkiye'nin tek seçeneği olan askeri müdahalesini işgalci olarak görüp, Türkiye'ye ambargo uygulayan bu güçlere, Türkiye’yi yönetenler de inanır oldu.

BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarına uyacağını ileten Libya'nın kararı bile dinlenmeden Fransız, ABD, Kanada ve İngiliz uçaklarıyla bombardıman başlatıldı.

Ve 1930’lu yıllarda işgalci İtalyan faşistlerine karşı halkının mücadelesine önderlik yapan Ömer Muhtar'ın yurduna bombalar yağmaya başladı.

Ve de Kaddafi, içi kin ve nefretle doldurulmuş, silahlandırılıp kışkırtılmış bir kalabalık tarafından linç edilerek öldürüldü.

İşte bu nedenle dünkü yazımın sonunu;

“…linç edilen, ama bayrağını dik tutan bu adamın zamanında, ülke nasıldı bir bakalım dedik. Ve de 42 yıllık iktidarında, halkına zulmetti denilen Kaddafi’nin yaptıklarının bir listesini yapalım dedik” diye bağlamıştım.

* * *

İşte işgalcilerin ve Arap devletlerinin zalim dediği Kaddafi’nin, onlara göre zulüm (!) denilen 42 yıllık listesi:

-Libya yurttaşlarına kredi sıfır faizle verilirdi.

-Öğrencilere yaptıkları öğrenime göre ortalama ücret verilirdi.

-Yurt dışında öğrenim yapanlara karşılıksız 1650 Euro harçlık, barınma ve araç yardımı yapılırdı.

-Nüfusun % 25'i yükseköğrenim görmüştü.

-Eğitim ve sağlık hizmetleri tüm yurttaşlara bedelsizdi.

-Tüm üniversite mezunları iş bulana kadar maaşa bağlanırdı.

Devam…

-İşsizlere iş bulana kadar tam ücret verilirdi.

-Evlenen çiftlere bedelsiz konut verilirdi.

-Evlerde kullanılan elektrik bedava idi.

-Su bedava idi.

-Doğalgaz bedava idi.

-Tüm hastalara ilaç bedava idi.

Ve de devam…

-Libya vatandaşları hiçbir şekilde vergi ödemiyordu.

-İstisnasız her aileye aylık 300 Euro para veriliyordu.

-Petrol gelirlerinin % 90'ı Libya halkı için kullanılıyordu.

-Ülkede otomobiller fabrika maliyetine satılıyordu.

-Libya'nın kimseye bir kuruş kredi borcu yoktu.

-IMF ve Dünya Bankası kredisi kullanılmamıştı.

Ve de işgalcilerin bombalarına kadar evsiz-barksız ya da dilenci yoktu.

* * *

Peki, şimdi nasıldır Libya? Bir bakalım:

-Kaddafi giderse Batılı emperyal güçler, Libya’ya demokrasi getirecekti.

-Kaddafi giderse Batılı emperyal güçler, Libya’ya insan haklarını getirecekti.

-Kaddafi giderse Libya zulümden kurtulmuş olacaktı.

-Kaddafi giderse Libya’ya mutluluk gelecekti.

Getirildi de;

-Tıpkı Afganistan’a getirdikleri gibi… Tıpkı Irak’a getirdikleri gibi… Ve de Suriye’ye getirecekleri gibi…

-Ve de Libya petrolüne el koyarak…

-Ve de ülkeyi bir iç savaşa hapsederek…

-Ve de ülkeyi kan ve gözyaşına boğarak…

-Ve de bunun için koyu bir Arap milliyetçisi olan Kaddafi’den kurtularak…

Yani Batı’nın emperyal güçleri Libya’ya böyle barış getireceklerdi, getirdiler(!): böyle demokrasi getireceklerdi, getirdiler(!)…

Evet, işte Kadafi’nin halkına yaptıkları…

İşte iç savaşa hapsedilmiş, yarınının ne olacağı belirsiz ve de Kaddafi’nin linç edilerek yok edildiği Libya…

Peki, Kaddafi Türkiye için neler yapmıştı?

Yarınki yazının konusu…