Çok şükür ki 26 Mart’ta tavaf alanındaki inşaat yarı bitti bitmedi, sahayı açtılar. Kabe’nin yönetiminden sorumlu hareme hizmet işleri sorumlusuna sorduk. Kabe’nin zemininde esas metaf sahasında en az bir anda 500 bin kişi tavaf yapabiliyor. Ama iğne atsan yere kesin düşmediği gibi adımlarla yürümek de mümkün değil. Kabe’nin 4 katı var. Üst katlar dahil 1,5 milyon insan bir anda tavaf yapabiliyor. Tabii ki üst katlar 6-7 km uzunluğunda, yani Kabe’nin çevresi 1 km. 7 şavt=dönüş 7 km eder. Bu anlamda günde üç tavaf yapan bir hacı tavaf için günde 20 km yol yürümüş oluyor. Dışardaki yürüdüklerini de hesaba katarsak 25 km yol yürür bir günde. Üzerinde ayarlanmış telefonu olanlar bunu ölçmüşler. Neden bu zahmete katlanılıyor? Çünkü Haccın ve Umre’nin temel ibadeti tavaf, yani Kabe’nin etrafında 7 kez şavt dönmektir. Tavaf farz bir ibadettir. Nafile tavaf bile yapsan, tavafa girdiğin an onu tamamlamak şarttır.

R.SAV. Efendimiz “Kabe’nin ibadeti birinci derecede tavaftır. Sonra namaz, sonra Kabe’ye bakmaktır. Namaz kılarken bütün müminler secde yerine değil Kabe’ye bakarar. Kabe’nin ibadet sevabı 120’dir. 60’ı tavaf, 40’ı namaz, 20’si de Kabe’ye, beyti muazzamaya bakmaktır. Kabe’de kılınan bir vakit namaza rabbim 100 bin vakit sevap vermektedir. Mescid-i Nebi’de bire bin verilmekte. Kudüs’teki Mescid-i Aksa’da yapılan ibadetler de diğer camilere göre daha üstün ve farklıdır. İşte bu yüzden hacılar ve umreciler Kabe’ye koşuyor. Kabe’deki zorunlu inşaatların derhal bitirilmesinin şart olması işte bu yüzdendir.

Hac ve Umre organizasyonu ile ilgili hususlar:

Diyanet İşleri Başkanlığımızın hac ve umre organizasyonu 1978 yılında başlamış ve 40 yaşına girmiştir. 40 senelik tecrübenin, birikimin verdiği bilgi, görgü, imkanlarla bu hususta en mükemmel bir organizasyon sergilemektedir. Bu hususta serbest rekabete dayanan şirketlerle de bir hayli yol almışlardır. Bu hususta hizmet veren Türkiye’de 1000’e yakın şirket veya yan kuruluşu olduğunu, bunların (TURSAB) bünyesinde dünya standartlarında hizmet üretme zorunda olduklarını duyduk.

Çorum’da 6-7 tane hac ve umre organizasyonu yapan şirket biliyorum. Bunlardan Aybüke Turizm şirketi, Selahattin ve oğlu Yasir’le 3 kez yolculuğumuz oldu. Mükemmel bir hizmet sundular. Diğer şirketlerle hacca ve umreye gidenlerin de aynı oranda hizmet aldıklarını duyuyorum ve bunlar iyi gelişmelerdir. Bunu sağlayan rekabet ortamıdır.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Atatürk’ün bizzat kurduğu çok önem verdiği bir devlet kuruluşudur. Aynı önemini yükselerek devam ettirmektedir. Yüzbinden fazla personeli ile yurt içinde ve yurt dışında hizmet vermekte. Diyanet Vakfı kanalı ile de onbinlerce öğrenciye eğitim bursu, yurt içinde ve dışında iaşe ibade ve sıcak yemek hizmetlerinin yanında sosyal içerikli birçok sahada hizmet vermektedirler. İaşe Afrin’de kurulan binlerce insana sıcak yemek veren mutfak gibi Diyanet İşleri’nin ve Diyanet Vakfı’nın en başarılı olduğu saha, bana göre Hac ve Umre hizmetleridir.

Takdire şayan bir hizmet sergilemektedir. Özellikle de Çorum Müftülüğü’nün Hac Dairesi’nin, Diyanet Vakfı ve onun yöneticisi sayın Mustafa Ersoy’un katkılarını ifade etmeden geçemeyiz. Bu sene 28 Şubat-28 Mart Umre turu 280 kişilik Çorum’a mahsus bir tur yapılması ve bunun başarı ile sonuçlanması bunun kanıtıdır. Görgü şahidi de bizzat bizleriz. Elbette ki ifade edileceği gibi aksaklıklar oluyor. Bu konuaki özellikler, güzellikler ve aksilik ve arızalarla ilgili bildiklerimizi sunmak gerekirse şunları ifade edebiliriz:

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre organizasyonu çerçevesinde seyahatimiz anında gördüğümüz güzellikler:

1-Bu organizasyon bir devlet kuruluşu olan ve anayasal bir teşkilat olan T.C. Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre İşleri Daire Başkanlığı’nın Diyanet Vakfı kanalı ile yürüttüğü bir teşkilattır. Arkasında T.C. devleti vardır. Bu çok önemli bir husustur. Yurt içinde ve yurt dışındaki sorunların çözümünde ilgili devletle en güçlü irtibatı kurup sorunları kısa zamanda çözmektedir. Bütün şirketler de yurtdışı sorunlarını bu kanalla çözmektedirler.

Kabe’de tavaf…

Fikret Hoca ve eşi Ayşe Çıplak, kafilenin önde gelenlerinden bir grupla yemekte…

(SÜRECEK)