İşte bu kadar kıymetli bir ibadet olan tavafı ve sayı, Kabe’nin diğer ibadet şekillerini hacı ve umrecilere, önce birkaç kez fiili olarak din görevlileri yaparak gösteriyorlar. Sonra herkes kendi devam ediyor. Buradaki hata-vebalin günahı önce görevlilere olacağından din görevlileri bu hususa son derece dikkat ve önem vermek zorundadır. Hele bu sene Kabe’deki inşaatlar zemzemin yerindeki ciddi çalışmalar nedeni ile tavaf alanı daraltılmış, sadece ihramlı olanlar ve kadınların Kabe’nin en alt katı zemininde tavaf yapmalarına izin verilirken, ihramsız erkekler Kabe’ye sokulmamakta, onlar da Kabe’yi çevreleyen üst katlarda (4 kat) 6-7 km uzunluğunda bir yol kat ederek tavaf etmektedirler ki, günde bir tavaf yapılsa, üst katlarda bir şavt yani Kabe’yi bir dolanma 850 metre, 7 kez dolanarak bir tavaf yapıldığına göre bu tavaf 6-7 km. mesafede yapılmış olunmaktadır ki, bu herkesin yapabileceği bir iş değildir. Günde yukarıdan 3-4 tavaf yapanları düşünün, 28-30 km yol yapmak cidden çok zor ve bir de servisten, otobüsten inince Kabe’ye kadar 1.5-2 km geliş 2 km gidiş yolu ve 5 vakit namazı Kabe’de kılanları düşünürsek bu işin zorluğu ortadadır. Şu an Kabe’nin içi tavafa açıldı.

Korkunç bir kalabalık var. Tavafta adım atılmıyor. Ama yine fevkalade bir kolaylık var. Üst katlarda bir saatte yapılan tavaf, zemin katta en fazla yarım saatte yapılabiliyor. Bu çok önemli. Say’da bir değişiklik yok. Kabe’de ibadete 120 sevap veriliyor. 60’ı tavaf, 40’ı namaz, 20’si de sadece Kabe’ye bakmaktır. Tabii ki başka ibadetler de var.

R.SAV. buyurur ki, “Üç şeye bakmak insanın ruhunu nurlandırır. Kabe’ye bakmak, ana-babanın yüzüne bakmak ve bir de Allah’ın kudretini hatırlattığı için güzel olan herşeye bakmak.”

Hadiste “İnnallaha cemilün yanıbbül cemal” yani Allah güzeldir, güzeli sever. Bu husus kainattaki bütün güzellikleri kapsar.

2.Kabe’nin ikinci ibadeti namazdır:

Bilindiği gibi namaz ibadeti, günde 5 kez farzdır. Cuma farzdır. Kur’an’da en çok ayet dua 200 kadar sonra namazdır. 80’den fazla sanırım 84, eğer bu ibadet Kabe’de yapılırsa R.SAV.in beyanı ile 1’e 100 bindir. Bu sevap itibariyledir. Bir ekiyorsun 10 bin biçiyorsun. Özellikle kaza namazlarını Kabe’de kılmak, rabbim dilerse 100 bin kabul edebilir. Ama bu husus sevap verme bakımından kesindir. Ancak şöyle düşünenler de vardır. Ben Kabe’de bir gün 5 vakit namaz kıldım. Kaza kıldım. Nafile kıldım. Borcumu hep ödedim. Çünkü bire 100 bin diyerek. Kabe’nin dışında, yani yurdunda yuvasında namazını terk eder, veya ihmal ederse bu sevaptan yani bire yüzbinden mahrum kalır. Çünkü bu konuda birçok ayet ve sayısız hadisi şerifler vardır. Namazsız Müslümanlık başsız vücut gibidir ki, baş olmayınca gövde yaşamaz. Bire yüzbin Allah’ın kullarına bir ikram ve teşvik olayıdır. Kabe’nin şerefinin yüceliğini anlatır. Burada önemli olan Kabe’de veya civarında bulunanların o müddet zarfında namazlarını cemaatle Kabe’de kılmalarının önemini anlatmaktadır. Çünkü Kabe’nin cemaati Kabe dışında caddelere taşmakta, 2-3 km uzunluğundaki uzaklıklarda cemaat oluşmaktadır. Yani herkes cemaate koşmaktadır. Namaz saatlerinde dükkan, işyeri ve resmi kuruluşlar zorunlu tatil. İşlerine ara verilmektedir. Aksi halde cezai müeyyide uygulanmaktadır.

3-Kabe’nin üçüncü ibadet şekli, sadece Kabe’ye aşk ilahi ile bakmak ve onu dakikalarca seyretmektir. Kabe’de bulunanlar tavaf, tavaf namazı sonrası bu işi yapmaktadırlar. Bu Kabe’nin azametini ifade etmektedir.

Gerçekten insan kuru bir taş, siyah örtülü olmasına rağmen manevi olarak kutsal Kabe’ye bakmaya doyamamaktadır. Şöylece Kabe’nin üst katlarına çıkıp veya Kabe’nin karşısına geçip insan manzaralarına ibretle baktığımızda çok ilginç durumlar göze çarpmaktadır. Bunları sizlere tasvir ederek aktarmam gerekirse, dünyada ne kadar İslam devleti, İslam cemaati, İslam toplulukları Mekke’de Kabe’de, Medine’de Ravza’da kendi dil, renk, şekil, biçim, kültürlerini yansıtmakta, bir çeşit giyim, kuşam, görünüm sergilemektedir. Hatta memleketlerinden getirdikleri yaş kuru yiyecekleri ellerinde dillerinde, sofralarında görmek mümkündür.

Kutsal topraklarda, açık alanda ibadet ve yemek…

(Sürecek)