HZ. MUHAMMED TEK VE GERÇEK ÖRNEKTİR

Şimdi, insanlar bazı şeyleri çok severler. Bu bir eşya olabilir, bir şahıs olabilir, Allah’ı cc. sevdiğin kadar futbolcuyu sevemezsin. Bu nankörlük olur. Mümini inkara kadar götürebilir. Aşk derler. Mevlana’nın ifadesi ile aşk sevginin coşkulusu, ifratıdır. Çok fazla sevginin adıdır aşk. Aşkla, şevkle seviyorum denir. Toplumda diğer işler gibi sevgiler de seviye itibarı ile farklı uygulanmaktadır ki, bu yanlıştır. Ana sevgisi, baba sevgisi, evlat sevgisi, eş sevgisi, aş-iş-meslek vs. sevgileri hep ayrı ayrıdır. Birbirlerine asla karıştırılmamalıdır. Demek ki, en yüce sevgi, saygı, aşk yüce Allah’a, sonra Resulüllaha, daha sonra ebeveyne, ana, baba, eş, doğru olmalıdır. Doğrusu budur. Mevlana hazretleri, Hz. Muhammed SAV.e “Ben onun ayağının tozuyum” derken, işte bu sevgiyi, aşkı, muhabbeti göstermektedir. Muhammed sevgisini, Allah sevgisine karıştırdığımız zaman haşa putperest oluruz. Neden, Muhammed SAV.i Allah yerine koyamayız. Onu putlaştırmış oluruz.
Şimdi, bu böyle olunca diğerlerini sen hesapla, fanatiklikte de (bir şeye fazla düşkünlük) ölçüleri vardır. “İnsanın nihai maksadı ne ise onun ilahı odur” diye bir söz vardır. Mal, mülk, saltanat vs. olabilir. Bunları tapar derecesinde seversen, putlaştırmış olursun ki, bu küfürdür. Demek ki her şeyde olduğu gibi, sevgide de sınırlar vardır. Bu sınırları aşmamak esastır. Yoksa sonu felakettir. Bu konuyu uzatmak mümkündür. Ama mesaj verilmiş ve sanırım alınmıştır da. Her şeyde ölçüye dikkat!
Hıristiyanlar, Hz. İsa’yı Allah gibi sevdiler ve sapıttılar. İsa asla Allah olamaz. Demek ki, R.SAV. sevmenin ona ümmet olmanın birinci göstergesi, Allah hariç onu her şeyden daha çok sevmektir.
Hz. Muhammed SAV.i sevmenin ikinci şartı, göstergesi, ona itaattir. Yolundan yürümektir. Dini ifadesi ile sünnetine sarılmaktır.
İnsanlarda, hatta hayvanlarda taklit diye bir olay vardır. Çocuk daima ana-baba, öğretmeninin dediğini yapar. Onu örnek alır. Onların yaptıkları gibi davranır. Bu genel olarak sosyolojik bir realitedir. Bu bütün yetişkinler için de böyledir. Daima insanlar bazılarını örnek alırlar. Onlar gibi olmaya özenirler. Bu müspet olarak böyle olduğu gibi, menfi-olumsuz olarak da böyledir. Olumlu yöndeki örnekler, modeller, taklitler iyi, güzel ve uygun olduğu gibi, kötü örnekleri taklit de o kadar zararlıdır.
R.SAV. efendimiz bütün insanlara örnektir. Azhap Suresi 21. ayette: Andolsun ki, resulüllah sizin için Allah’a ve ahiret gününe inananlar, ona kavuşmayı umanlar için Allah’ı çok zikredenler için çok güzel bir örnektir.
Mümtehine suresi 4. ve 6. ayetinde aynı manada R.S AV.in insanların örneği, modeli ve rehberi olduğu bildirilmiştir.
“Hüsnü misal güzel emsaldir kötü misal emsal değildir.” Yani, iyi örnek daima (misal) örnektir. Kötü örnek asla misal olmaz. Kötüler örnek alınmaz. İyiler daima örnektir.
Şimdi bu durumlar göz önünde tutulduğunda R.SAV. bizim için tek ve gerçek örnektir.
Örnekler örnek alınacağına göre, Resulüllah’a uymak mümin için şarttır. Allah’ın emir ve yasakları R.SAV.in emir ve yasaklarına uymak farzdır. Olmazsa olmazımızdır. Sünnet ve müstehap sevaplı dediğimiz hususlarda ise Resulüllaha uymak sünnettir. Bizim uymakla olgunlaşacağımız, yüceleceğimiz ve onun şefaatına ulaşacağımız hususlardır ve Resulüllahı sevmenin en bariz göstergesidir.
Sahabeyi kiram, genellikle R.SAV. ne yapmışsa, aynısını yapmışlar. İmkanları nispetinde onun hiçbir isteğini, ümmeti için olan sözünü asla geri çevirmemişlerdir.
SÜRECEK